2 Ekim 2015 Cuma

Ahmet Hakan ve Havuzcu Yalakalar


AKP milletvekili Mehmet Metiner katıldığı yandaş televizyonda şunları söylemiş; “Aydın Doğan’ın tırnaklarını da, dişini de sökmesini de biliriz”.

Yine AKP milletvekili Boynukalın (aynı zamanda da gençlik kolu başkanıymış): “Bunlar dayak yememişler hiç. Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak oldu!”

Metiner Ahmet Hakan’a saldırıdan sonra neler söyledi bilmiyoruz, ancak Boynukalın "Tarihinde asla şiddete bulaşmayan tertemiz bir hareketiz. Ne eli taşlı, sopalı insanlarla gazete camı indirecek kadar çapulcuyuz ne de evinin önünde dört kişiyle gazeteci dövecek kadar kalleşiz" demiş. Bari dürüst ol ve sözlerinin ardında dur. Hürriyet Gazetesini (hem de iki sefer) basacak kadar gözü dönmüş bu dehşet yanlısı Boynukalın, hiç dayak yememiş anlaşılan. Gerçi söylediği doğru, dört kişiyle bir kişiyi dövecek kadar kalleş olmadıklarını söylemiş. Aslında bunlar, nerde bir kavga var, kaçarlar. Sakarya’da da kaçmışlardı. Şimdi dilim varmıyor söylemeye ama Uhud’da da kaçmışlardı. Yezit’in ordusunda zayıf Hüseyin güçlerine karşı aslan gibi davranmışlardı bu da unutulmadı. Metiner söylemişti, “Yezit ile Hüseyin karşı karşıya gelse elbette biz Yezit tarafındayız”. Hep aynı soydan geliyorlar.

Havuz medyası bir-kaç aydır kendine bir düşman bulmuştu. Doğan Medya ve Aydın Doğan. İddiaları da şu: “Aydın Doğan, PKK örgütünü destekliyor”.

Hangi davranışlarını PKK desteği olarak değerlendiriyorlar anlamıyorum. Oslo görüşmelerini Doğan mı yapmıştı? Diyarbakır’da PKK terör örgütü liderinin mesajını Doğan mı okutmuştu? Habur girişini O mu ayarlamıştı? Dolma Bahçe Sarayındaki görüşmeyi ala-yı vala ile Aydın Doğan ve medyası mı yapmış ve yayınlamıştı? Kürt sorunu vardır nutkunu atan kimdi, Kürt sorunu yoktur diyenler kimlerdi?...

Şimdi bizi de Aydın Doğan savunucusu veya destekçisi dolayısıyla PKK destekçisi olarak yaftalayabilirler. Bunun bir önemi yok. Doğruları söylemeye çalışıyoruz. İftira etmekten Allah’a sığınırız.

Yandaş havuz medyasının bir tetikçisi şunları yazmıştı: “Klavye delikanlısından başka hiçbir şey olmayan Ahmet Hakan’ın PKK terör örgütüne desteği sebebiyle basın hayatı bitmelidir, bitmek zorundadır ve bitecektir. Ahmet Hakan tıpkı ABD’de olduğu gibi yaşayan ‘medeni ölü’ haline gelecektir. Bunu hep beraber göreceğiz. Ahmet Hakan’ın PKK terör örgütüne desteği ve dolayısıyla şehitlerinizin ölümünde dolaylı sorumluluğu vardır. Ahmet Hakan Doğan’ın tetikçisidir. Mühim olan aydın Doğan’ın aşil topuğunu tespit edip o aşil topuğundan yakalanmalıdır.” (Cem Küçük, Star Gazete, 11 Eylül 2015 Cuma) Adı geçen bu kişi “seni sinek gibi ezeriz” demekten de çekinmemişti.

İsimleri geçenler dışında Havuz Medyasının ünlü yazarlarının hemen tamamı, ya Hürriyet gazetesini ya da bir yazarını dillerine doladılar ve hakaretler eşliğinde yazdılar. Özellikle 7 Haziran seçimlerindeki AKP yenilgisini Doğan medya üzerine attılar. Aydın Doğan’ın sebep olduğunu düşündüler. Köşelerinde yazdılar, havuz televizyonlarında yüksek sesle dillendirdiler…

Yetmedi, Şems-Tayyip aşkını ilan eden patronun gazetesi masa başında yapılan bir haber yayınlayarak, “Doğan Medya Grubunun terör örgütünü desteklediği”ni manşetlerinden açıkladılar. Bunun üzerine, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı soruşturma açıldı. Merakla bekliyoruz soruşturmanın sonucunu. Bakalım, nasıl desteklemişler, neler yapmışlar. Adaletin keskin kalemi neler yazacak?

….

Ve, kendini delikanlı sanan bir küçük grup elemanları durumdan vazife çıkartarak, Ahmet Hakan’ı takip edip evinin önünde sıkıştırdılar. AKP milletvekili Boynukalın’ın dediği gibi, evinin önünde… Dayak attılar!

Böyle olur. Birisi çıkar ve yukarılardan birinin talebini emir telakki eder ve tetiği çeker. Şimdi bu olay üzerine milletvekilleri Metiner, Boynukalın ve gazete köşelerinden yazan Cem Küçük ve diğerleri gibilerinin de ifadeye çağrılmasını beklemek hakkımızdır. Nitekim Ahmet Hakan bir canlı yayın programında, “Kendisine veya gazete çalışanlarından her hangi birisine yapılacak bir olayda sorumlunun Cem Küçük olacağını” açıklamıştı. Hiç değilse bunun ihbar kabul edilmesi ve şüpheli sıfatıyla adları geçenlerin sorguya çağrılmasının hukuk adına gerçekleşmesini beklemekteyiz.

Güç zehirlenmesi, gücün zirveye vardığı ve dönüşün başladığı zamanlara rastlar. Bir kere zehirlenmeye gör. Ne yaptığının, neler söylediğinin bile farkına varmadan, vehimlerinin esiri olarak ona buna çamur atmak ve tetikçileri yüreklendirmek adi olaylardan olur gider..

Bu zamanda Ahmet Hakan’ın yanında durmak namuslu yüreklerin işidir.

Yalandan, iftiradan, gıybetten, korkudan… Sığınılacak Allah’tır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...