30 Temmuz 2012 Pazartesi

Dış Politika mı Dediniz?



Ne demiştik:

“Mesele Beşar Esad’ı göndermekse bir diyeceğimiz yoktur, mesele Esad değil.”

Mesele, Suriye’yi dünyaya jandarmalık yapan ABD’nin önüne sermektir.

Mesele, Irak’ın Kuzeyi, Suriye, İran ve Türkiye’nin Güney Doğusunu da kapsayacak bir Yahudi-Kürdo devleti kurmaktır.

Mesele, İsrail’in Ortadoğu’da daha rahat bir yaşam şartlarına kavuşturulmasıdır.

Mesele, Türkiye’de bilmem kaça bölünmüş, öncelikle federasyon yapılanması daha sonra da kesinlikle bölünmeyle sonuçlanacak devlet yapılanmasına geçilmesidir.

Mesele, tüm bu olanlardan sonra İran’ı devre dışı bırakmanın yollarını aramaktır.

Mesele, Asya’nın uçsuz bucaksız verimli topraklarında kendilerine üretim yapacak alanlar tertip etmektir.


Demiştik.

Bize gülmüşlerdi.

Şimdi gülme sırası bizde. İçimiz kan ağlarken.

İşte ağızlarından kaçırdılar. Davutoğlu ne dedi?

“Dünyayı değiştireceğiz”.

Herhalde, ABD, AB, NATO… ve diğer ortakları ile birlikte değiştirecekler.

Ancak dersini iyi çalışmamış Davutoğlu. Adı geçen (stratejik) ortaklar, işleri bittiğinde, yardımcı elemanları çöpe atarlar. (Ya da lağıma dökerler)

Çok ünlüdür şu söz.

“İhtilaller öncelikle evlatlarını yerler.”

Bizden hatırlatması.

4 yorum:

  1. Candan Nurgül:

    Tez zamanda birbirlerinin başlarını yesinler.

    YanıtlaSil
  2. Hüseyin Altınbay:

    Eskidenbezle yapardık bu işi..arada yıkanır yeniden hizmete sunardık...şimdi kagıtlar çıktı..kullan at..eyvallah...

    YanıtlaSil
  3. Dursun Ergün:

    Halkın çok büyük bir bölümü kafasını hala kumdan çıkarmamak için inatlaşıyor.Görünen ülkemiz ne olursa olsun amerikaya ve işbirlikçilerine bir şey olmasın düşüncesi gündemini koruyor malesef.

    YanıtlaSil
  4. Abdurrahman Biçer:

    O da ne ki?...

    Anladım...

    Ne çukuru idi?... Hım... Stratejik ÇUKUR...

    Oh beee...

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...