Senaryoya bakın siz:
Önce güya merkezden
seslenen bir gazeteye, “bu işleri Erdoğan çözer” lafını dedirtiyorlar.
Sonra gazeteciler, Zana
böyle söyledi, randevu talep ederse kabul eder misiniz? Sorusunu tevcih
ediyorlar zat-ı şahanelerine. O da;
Elbette kabul ederim, seve
seve, memnuniyetle… Filan diyor.
Randevu talep ediliyor,
anında gün bildiriliyor.
Görüşmeler gerçekleşiyor. Ve…
açıklamalar… açıklamalar. Hemen bugünden tezi yok, TV’lerde açık oturumlar,
tartışmalar, bilumum sahibinin sesi toplanırlar, millete artık bitmek üzere
olan düşünebilme yetisini de silip süpürme çalışmaları yapılır.
Ben çok ahmağım. Şu basit
senaryoyu bile anlayamıyorum.
1 Temmuz tarihinde
yazmıştık bu mesajı.
Malumunuzdur ki, bebek
katilinin kardeşi Osman Öcalan’a da aynı lafları ettirdiler.
“Sayın Başbakan isterse
meseleyi çözebilir, gerçek budur, herkes böyle görüyor. İnsanların, askerlerin,
gerillaların ölmesinden ıstırap çekiyoruz. Bunu kim önlerse bölgede en güzel
işi yapar.”
Görüyor musunuz?
Zat-ı şahanelerinin posta
güvercinlerini.
Kim diyorsa, görüşmeler
Oslo sızdırmasından sonra kesildi diye, yanılır. Artık, görüşmeler ru-be ru
yapılmaktadır. Aracısız yapılmaktadır.
Organizatör olarak da
Başbakan Yardımcısı, açılımdan sorumlu kişi olarak Atalay var.
Kaç yıl oldu başlayalı
açılım çalışmaları? Kaç metre mesafe alındı?
Atalay’ın başında bulunduğu
bir işten fayda çıkmaz, beceremez. Yine eline yüzüne bulaştıracaktır.
Açıklamalar, vaktiyle parti
sözcülerinden gelirdi. Şimdi PKK elemanları açıklama sözcüleri. Gelişmeler ilginç.
Takip etmeye devam
edeceğiz.
Çınar Coşkunserçe :
YanıtlaSilKitle iletişiminde, "Algının üretimi" dedikleri bir konu vardır. İnsanların nasıl düşünmeleri isteniyorsa o yönde yayınlar yapılır. İnsanların istenilen şekilde bir algıya sahip olmaları sağlanır. Bundan sonrası çok kolaydır. Toplumda, "Erdoğan çözer" algısının oluşması için önce mahalli gazetelerde küçük küçük haberlerin çıkması sağlandı. Sonrasında da Zana aldığı talimatlar doğrultusunda malum açıklamayı yaptı. Ve tiyatro başladı. Bu ikili bir araya geldi. Güya sorunları konuştular. İki ismin de Sam amcanın talimatları doğrultusunda hareket ettikleri ortada değil mi? Kimi kandırdıklarını sanıyorlar.
Sam Amca'nın talimatları!
SilNe efsunkar bir tanım.
Bizde sanırdık ki, bağımsız ülkeyiz.. Bağımsız beyinlerimiz var...
Heyhat!
Yorumunuz için teşekkürler, Coşkun Bey.