29 Eylül 2012 Cumartesi

Garip Bir Tecelli



Dünyanın orta bölgesinde, bütün yaşayan insanların ve devletlerinin gözünün olduğu bir ülkede Tahhab Deryan isimli bir padişah tahta oturur. Kardeşlerinden tahtı alması için dünyanın en büyük devletinden yardım almış, onların isteklerine göre hareket edeceği yolunda taahhütlerde bulunmuştur. Önemli işler yapmayı aklına koyduğundan, ilk iş olarak geçmişte atalarının ve kardeşlerinin yaptıkları işleri eleştirme yoluna girmiş, onların yaptıkları her şeyin yanlış olduğunu daima anlatmış. Halkının insanlarının beyinlerini böylece değiştirmek istemiştir.

Tahhab’ın göreve gelişinden 70 yıl kadar evvel ülkelerinin bir bölümünde, dağlarla çevrili, sarp kayaların çevrelediği Kerzip isimli bu bölgede, parçalanmayı teşvik edici bir ayaklanma olmuştu. Ülkesini kuran atalarından birisinin tahtta oturduğu dönem idi bu dönem. Devlet olarak ordularını göndererek ayaklanmayı bastırmışlar, biraz da kanlı olmuştu. Her konuşmasında Tahhab o dönemi gündeme getirdi. O zamanda yapılanların haksızlık olduğunu, devletin halkı katlettiğini anlattı durdu. Bir seferinde ise, devlet adına özür diledi. Hatta Konuşması sırasında da, yönettiği devlete ve atalarına adeta lanet okumuştur. O olayları yapanlar hakkında ağza alınmayacak laflar etmiştir.

Garip tecellidir.

Sen bir devlet adamısın. Dünyaya örnek olmuş bir Milletin Devletini yönetiyorsun. Her adımın hesaplı, her lafın ölçülü olmalıdır. Yaptığın seninle gitmez. İntikamını ertelemez. Ağzından çıkanı kulağın duysun. Hatta ağzından çıkmazdan evvel düşün düşün ve aklına vur, fikir et sonra söylenecek lafları söyle. Böyle yapmıyorlar tabii. Aklına geleni, dilinin ucuna geleni çıkartıyor ağzından ve söylüyor.

Eleştiri, hür beyinlerin üreteceği fikir dolambacıdır. Hür değilsen yapabileceğin ancak iftiradır, bühtandır, yalandır, dolandır…

Ertelemedi.

Mühleti ancak düzeltebileceği zamana göre ayarladı… Fırsat verildi, kullanmadı, kullanamadı. Sonuç;

Ve… Tıpkı hakaretleri gibi bir durumu kendisinin yaratmasına vesile oldu.

Büyükkoyağzı… Evet, garip tecellidir. Ülkenin bir sınırından gelen kaçakçı topluluğunun üzerine uçaklarını göndererek, tıpkı 70 yıl evvelki, lanet okuduğu olaya benzer bir katliam (madem sen katliam diyorsun) yaptı. Tam 34 kişi katledildi.

Unutulmayacak.

Büyükkoyağzı, Kerzip hakkında Tahhab’ın desteksiz konuşmaları ve iftiraları üzerine vukuu bulduğu ve kendisine bir fırsat verildiği, ama verilen bu şansı kullanamadığı kanısına ulaşılmaktadır.

Madem iftira atarsın… Al bakalım aynısını sende yaptın. Madem, bir katliamdı al bakalım aynı, benzer katliamı sende yaptın.

Bakalım seni tarih nasıl tasrif edecek.

1.    Eleştirilerin insanî olacak.
2.    Eleştirilerinde Allah’ın Hakkını unutmayacaksın.
3.    Türk’ün eleştirisi, başka milletlerin eleştirisine benzemez. Türk Hakkında konuşurken, Allâh ahlâkını unutmayacaksın. (aleyhinde konuştuklarının içinde Türk olduğunu bildiklerin varsa, kırk düşünüp bir söyleyeceksin!)
4.    Verilen ceza, senin için bir rahmettir, iyice anla.
5.    Kısır düşüncelerden, esaretteki yaşam biçiminden vazgeç.
6.    Aklını başına topla. Koca bir milletin idaresi sana verildi. Akıllı ol.

Öğüt insana verilir. Tutup tutmamakta serbestsin.

En doğrusunu bilen ancak Allâh’tır.

3 yorum:

  1. Harun Meral :

    Güzel öğütlerle biten bu manidar yazının hedefindeki şahsı tanıyorum. Yüksek tepelere rüzgarın getirip oturttuğu bu şahış başını döndüren mevki ve hür olmaması nedeni ile sizi duymayacaktır. Ancak eleştiri mantığını oturttuğunuz parağraf herkes tarafından dikkate alınmalıdır.

    YanıtlaSil
  2. Mehmet Kınacı:

    Tıpkı bizdekine benzer bir hikaye!!!
    Allah hepimize,ama öncelikle biz,i yönetenlere akıl fikir nasipetsin!!!!
    Yöneticilerimiz akılsız olunca,halkımız koyuna dönüyor!!!

    YanıtlaSil
  3. Ali Yüceveli :

    Hayat bazen garip tecelliler ile süpriz yapar. Her toplum layık olduğu idare ile idare olunur

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...