19 Eylül 2012 Çarşamba

Terör ve İnsanımız



Devlet kurma ideali terörle desteklenirse varılacak yer kaostur. Terör ideali destekleyemez.

Devlet medeni bir kuruluştur, medeniyettir. Terör ise medeniyeti bozan, kısırlaştıran, insanların düşünebilme yeteneğini elinden alan bir araç, bu itibarla terörle kurulmasına çalışılan devletler doğmadan ölüme mahkûmdur. Nitekim terör ve destekçileri ülkenin içinde karmaşa çıkarmak isteyen dış düşmanlardan başkası değildir. Acı olan taraf dış düşmanlar, içeride destekçi bulabilmektedir. Ama köşe yazarları vasıtasıyla, ama medya marifetiyle, ama dernekler aracılığı ile destek sağlamaktadırlar. Milletin ortak kullandığı kelime ve kavramları değiştirerek, insanların algısında farklılıklar yaratmaktadırlar. Farklı algılar ise, problemlerin çözümünde farklı farklı çözüm önerileri getireceğinden (getirdiğinden) kaos ortamı kendiliğinden doğmakta ve insanlar ‘artık olsun da ne olursa olsun’ şeklinde düşünmeye başlayacaktırlar. Varılacak sonuç ancak karmaşa, kaos, çatışma, anlaşamama, mücadele, hırs, kıskançlık… Olabilmektedir.

Fetih zamanlarını terör olarak adlandıran gafillere sözümüz şudur. Tarihi yorumlamalar tarihin yaşandığı zamanların içselleştirilmesi ile olabilir. Bir kere bile herhangi bir sözlüğe bakmadan fetih ile terörün benzerliğini söylemek ahmaklıktır.

Terörden amaç, yılgınlık yaratmaktır, pişmanlık meydana getirmektir, korku salmaktır, can ve mal güvenliğinin olmadığını belleklere kazımaktır. Bu nasıl olur? Dağlarda, kırlarda, ıssız köylerde, kasabalarda dış düşman tarafından tedarik edilmiş silahları ile saldırılar planlı bir şekilde yapılır. İnsanlara gına gelir. Korku sarar her yanı. Tam bu sırada, işi, terörün bitirilmesi yolunda kanun çıkartmak olan bir iktidar milletvekili tarafından şu sözler söyletilir. Tam da Türkiye’nin artık güvenli bir ülke olmadığı tezleri tartışılırken:

AKP Milletvekili Mehmet Metiner: 23.8.2012 CNN-Türk Enver Aysever’in aykırı sorular isimli programda;

- Uludere’ye gitmek ister misiniz sorusuna;

-“Seyahat özgürlüğüm yok” cevabını verir. Tam da terörün söyletmek istediği, vardırmak istediği yeri bir iktidar milletvekili ağzından milletin duyması sağlanır. Ki, böylece korku dağları saracaktır. Milletvekili bile böyle söylediğine göre!..

MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri 22 Ağustos 2012 tarihli makalesinde şunları söylüyordu: “PKK, Şemdinli’de gerçekleştirdiği terörist eylemler, Türkiye’deki PKK terörünün yeni bir aşamaya ulaştığı mesajını verdi. Böylece PKK, TSK ile ‘cephe savaşı yapacak kadar güçlendik’ demiş oldu. Ardından Tunceli Ovacık’ta şimdiye kadar en stratejik bir kişiyi, milletvekilini dağa çıkarmayı başardı. Foça’da yaptığı mayınlı eylemle yalnız Güneydoğu’nun değil ‘Türkiye’nin hiçbir yanı teröre karşı sigortalı değil’ mesajını verdi.”

Yeniçeri’nin tespiti ülkenin ne hale getirildiğinin özetidir. En güvenli şehirlerimizden birisi olan Gaziantep olayı ise tuz biber ekmiştir. İnsanlarımız artık kendisini ortaya sürecek duruma gelmiştir. Nitekim İzmir ve Gaziantep olayları üzerine yaralılar için kan vermeye koşan insanların halini G. Fırat şöyle özetlemektedir. “Türkiye’yi kan yerine çeviren teröristlere de yandaşlarına da bir uyarı olmalı bu. Halk bir çağrı beklemeden sadece kan vermek için değil kan dökmek için meydana inmek üzeredir. Tercih sizin” diyerek hem örgüte hem de görevini bihakkın yapamayan devlete uyarısını göndermiştir.

Oslo görüşmeleri sızıntısından, istihbarat elemanın ağzından çıkan aklımızda kalan söz nasıldı? “Memleketin her yanına koyduğunuz bombaları biliyoruz”. Böyle miydi? Ee sormazlar mı, biliyordunuz da bunlar nasıl oluyor?

Öteden beri tartışılan istihbarat zaafı böylece ortaya dökülmüyor mu?

Fırat’ın sözünü tekrar edelim: Millet, sadece kan vermek için değil kan dökmek için meydana inmek üzeredir.

Tercih sizin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...