Görevi ve yetkisi
olmamasına rağmen, bir telaş ile meydanlara salınan C.Başkanı bizlerin
hissetmediği bir tehlike mi görüyor acaba? Hani nasılsa cepte hazır 400 vekil
vardı, anayasayı değiştirecekler, başkanlık sistemini getireceklerdi, o kadar
rahattılar ki, yapacağı Türkiye gezilerini bile iptal ettiğini açıklamaktan
çekinmedi. Ama sözünde duramadı. Baktı gördü ki, kendisi varsa partisi var,
yoksa partisi de yok. Gelen anketlerde de durum pek iç açıcı olmasa gerek, tez
elden meydanlara çıkmak kararı alınıp ve vuruldu yollara. Vuruldu da, hani
para? Kolay, devlet hazinesi var olsun. Kamu malını partisinin hesabına
harcamakta hiç beis görmüyor. Bırakın sakıncalılığı “%52 ile seçildim, bu benim hakkım”
diyebiliyor. Pişkinliğin bu kadarına pes diyorum.
Seçim sath-ı mailinde
harcanan paralar, devletin sahibinin namusuna teslim ettiği paraları anlamsız,
gereksiz yerlerde harcayarak kamu zararına sebebiyet verilmektedir. Ve bu tür
harcamalar asla yapılamaz. Gelecekte konusunda uzman bir heyetle hazırlanacak
iddianame ile bu paraların talep edilebileceğini not edelim. Kamu zararına
sebep olanlar, tazmin ile yükümlüdürler.
Aslı astarı olmayan
iftiraları dilleri titremeden söyleyebiliyorlar. Başbakan’ın “HDP ve MHP’nin paslaştığını”
söylemesi gibi. Ya, bari destekli atın, düşünce süzgecinden geçirin de öyle
atın. Milleti kendinize güldürdünüz. Yıllardır HDP ile ortaklık yapanlar
kimlerdir? Oslo’yu, İmralı’yı, Kandil’i, Kuzey Irak’ı yolgeçen hanı yapanlar
kimlerdir. Habur girişini unuttuk mu? “Şerefsiz” suçlamasını yaptıktan sonra,
görüştüyse devlet görüştü sınırına gelen kimlerdi? Çözüm sürecinin bitmediğini
hala meydanlarda söyleyenler kimlerdir? Sen nasıl Profesörsün be arkadaş? Sözün
nereye varacağını bilmez misin? Evet bilmiyorlar, öyle bir eğitimleri yok.
Sanıyorlar ki, iktidar gücü mutlaktır ve sonsuzdur. Öyle değil arkadaş, öyle
değil. Bitmiş, sonlanmış bir projenin son perdesini seyrediyoruz o kadar.
“Biz Kur’an’la yaşıyoruz” sözü ne kadar yapmacık
duruyor. Vallahi Billahi, sen Kur’an’la yaşıyor olsaydın bu lafı söyleyemezdin.
Bilakis, Kur’an’la yaşayanlar, “Yaşayamadığını,
ona layık olamadığını” söylerler. Bu ne cür’et arkadaş, bu ne
gaflet? Meydanlarda ahaliye gösterdiğin kitabın bir kelimesini bile
anlayabildiğin muhal. Sen onu ancak, kalabalıkların oylarını alabilmek üzere
siyasi reklam aracı yapıyorsun o kadar.
C. Başkanı’nın devlet kesesini
kullanması yetmiyormuş gibi, bir de İstanbul Valisini, oğlunun vakfına ziyaret
ettirerek, boy boy resimlerinin yayınlanmasını sağlayarak ayrı bir kanaldan
daha yeni bir harcama kapısı açıyorlar. Bu tür ziyaretler de tıpkı Başkan
heveslesinin kamu zararına sebep olan harcamaları gibi değerlendirilmelidir.
Bunlar nasıl devlet adamı? Bunlar hangi ara yetişmişler? Kim yetiştirmiş
bunları? Böyle devlet adamı mı olur, böyle vali mi olur? Siyasi parti
propagandası yapan vali! Kim ne derse desin, seçim arifesinde bu resimler
siyasi propagandadır.
Adana ve Mersin HDP
binalarına yapılan bombalı saldırıda bir keçi buldular. DHKPC! İlginç, hiç
aklıma gelmezdi. Bu örgütün yakın zamanda yaptığı üç eylem ses getirmişti.
Yalnız ikisi epeyce tartışmalıydı. Saray bahçesine bomba konulması ve polis
karakoluna yapılması muhtemel saldırıda kız eylemcinin öldürülmesi. Adliye
binasında görevi başındayken bir Savcı’nın öldürülmesi olayı da tartışmadan
payını aldı. Savcının vücudundan çıkartılan kurşunlar tartışıldı, otopsi yapılıp
yapılmadığı tartışıldı, iki kişinin elini kolunu sallayarak savcının odasına
kadar gelmesi tartışıldı. Karanlık tarafları var yani. Ne açıklama yapıldı, ne
filimler gösterildi. Adana-Mersin olayı da benzer bir açıklamayla geçiştirildi.
Karanlıkta kaldı, tatminkâr olamadı. Yine beceremediniz. Karışıklık çıkarmak
isteyen karanlık bir örgüt var ortada, adı verilen terör örgütü ise ver parayı
yaptır eylemi cinsinden kiralık bir örgüt. Asıl olan planlayıcıyı bulmak.
Nasılsa uzman bir istihbaratçımız var işlerin başında şıp diye bulur.
Mursi kararının ajitasyon
çalışmaları, Kur’an’ı Kerim sallamaları, Kâbe, Kudüs lakırdıları, muhalefet
partilerine bizatihi isimlerini vererek saldırmalar daha pek çok propaganda
vasıtaları pek kurtaracak gibi görünmüyor. 13 yıldır bunlarla karnının
doyduğunu düşünen millet, artık yeter diyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder