3 Haziran 2015 Çarşamba

Seçilememe Telaşındakiler Saldırıyorlar Umutsuz


Görevi ve yetkisi olmamasına rağmen, bir telaş ile meydanlara salınan C.Başkanı bizlerin hissetmediği bir tehlike mi görüyor acaba? Hani nasılsa cepte hazır 400 vekil vardı, anayasayı değiştirecekler, başkanlık sistemini getireceklerdi, o kadar rahattılar ki, yapacağı Türkiye gezilerini bile iptal ettiğini açıklamaktan çekinmedi. Ama sözünde duramadı. Baktı gördü ki, kendisi varsa partisi var, yoksa partisi de yok. Gelen anketlerde de durum pek iç açıcı olmasa gerek, tez elden meydanlara çıkmak kararı alınıp ve vuruldu yollara. Vuruldu da, hani para? Kolay, devlet hazinesi var olsun. Kamu malını partisinin hesabına harcamakta hiç beis görmüyor. Bırakın sakıncalılığı “%52 ile seçildim, bu benim hakkım” diyebiliyor. Pişkinliğin bu kadarına pes diyorum.

Seçim sath-ı mailinde harcanan paralar, devletin sahibinin namusuna teslim ettiği paraları anlamsız, gereksiz yerlerde harcayarak kamu zararına sebebiyet verilmektedir. Ve bu tür harcamalar asla yapılamaz. Gelecekte konusunda uzman bir heyetle hazırlanacak iddianame ile bu paraların talep edilebileceğini not edelim. Kamu zararına sebep olanlar, tazmin ile yükümlüdürler.

Aslı astarı olmayan iftiraları dilleri titremeden söyleyebiliyorlar. Başbakan’ın “HDP ve MHP’nin paslaştığını” söylemesi gibi. Ya, bari destekli atın, düşünce süzgecinden geçirin de öyle atın. Milleti kendinize güldürdünüz. Yıllardır HDP ile ortaklık yapanlar kimlerdir? Oslo’yu, İmralı’yı, Kandil’i, Kuzey Irak’ı yolgeçen hanı yapanlar kimlerdir. Habur girişini unuttuk mu? “Şerefsiz” suçlamasını yaptıktan sonra, görüştüyse devlet görüştü sınırına gelen kimlerdi? Çözüm sürecinin bitmediğini hala meydanlarda söyleyenler kimlerdir? Sen nasıl Profesörsün be arkadaş? Sözün nereye varacağını bilmez misin? Evet bilmiyorlar, öyle bir eğitimleri yok. Sanıyorlar ki, iktidar gücü mutlaktır ve sonsuzdur. Öyle değil arkadaş, öyle değil. Bitmiş, sonlanmış bir projenin son perdesini seyrediyoruz o kadar.

“Biz Kur’an’la yaşıyoruz” sözü ne kadar yapmacık duruyor. Vallahi Billahi, sen Kur’an’la yaşıyor olsaydın bu lafı söyleyemezdin. Bilakis, Kur’an’la yaşayanlar, “Yaşayamadığını, ona layık olamadığını” söylerler. Bu ne cür’et arkadaş, bu ne gaflet? Meydanlarda ahaliye gösterdiğin kitabın bir kelimesini bile anlayabildiğin muhal. Sen onu ancak, kalabalıkların oylarını alabilmek üzere siyasi reklam aracı yapıyorsun o kadar.

C. Başkanı’nın devlet kesesini kullanması yetmiyormuş gibi, bir de İstanbul Valisini, oğlunun vakfına ziyaret ettirerek, boy boy resimlerinin yayınlanmasını sağlayarak ayrı bir kanaldan daha yeni bir harcama kapısı açıyorlar. Bu tür ziyaretler de tıpkı Başkan heveslesinin kamu zararına sebep olan harcamaları gibi değerlendirilmelidir. Bunlar nasıl devlet adamı? Bunlar hangi ara yetişmişler? Kim yetiştirmiş bunları? Böyle devlet adamı mı olur, böyle vali mi olur? Siyasi parti propagandası yapan vali! Kim ne derse desin, seçim arifesinde bu resimler siyasi propagandadır.

Adana ve Mersin HDP binalarına yapılan bombalı saldırıda bir keçi buldular. DHKPC! İlginç, hiç aklıma gelmezdi. Bu örgütün yakın zamanda yaptığı üç eylem ses getirmişti. Yalnız ikisi epeyce tartışmalıydı. Saray bahçesine bomba konulması ve polis karakoluna yapılması muhtemel saldırıda kız eylemcinin öldürülmesi. Adliye binasında görevi başındayken bir Savcı’nın öldürülmesi olayı da tartışmadan payını aldı. Savcının vücudundan çıkartılan kurşunlar tartışıldı, otopsi yapılıp yapılmadığı tartışıldı, iki kişinin elini kolunu sallayarak savcının odasına kadar gelmesi tartışıldı. Karanlık tarafları var yani. Ne açıklama yapıldı, ne filimler gösterildi. Adana-Mersin olayı da benzer bir açıklamayla geçiştirildi. Karanlıkta kaldı, tatminkâr olamadı. Yine beceremediniz. Karışıklık çıkarmak isteyen karanlık bir örgüt var ortada, adı verilen terör örgütü ise ver parayı yaptır eylemi cinsinden kiralık bir örgüt. Asıl olan planlayıcıyı bulmak. Nasılsa uzman bir istihbaratçımız var işlerin başında şıp diye bulur.

Mursi kararının ajitasyon çalışmaları, Kur’an’ı Kerim sallamaları, Kâbe, Kudüs lakırdıları, muhalefet partilerine bizatihi isimlerini vererek saldırmalar daha pek çok propaganda vasıtaları pek kurtaracak gibi görünmüyor. 13 yıldır bunlarla karnının doyduğunu düşünen millet, artık yeter diyor…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...