Memleketin içinde bulunduğu
durumu örneklerle anlatmaya başlarken şu cümleyi kullanır Agah Oktay Güner:
“Bu memlekete delilik yağmuru mu yağdı? Bu ne
iştir? Aklım almıyor.”
Artık anlaşılmış
olmalı ki, bu ülkeye zarar delilerden değil, isminin önünde koca koca Prof.
Yazan eksiklilerden gelmektedir.
Biz, işlerin
düzeltilmesi açısından beklentimizin: “Bir deli gelir oyunu bozar” şeklinde
olduğunu çeşitli defalar belirtmiştik.
Delilerimizden
bir zarar gelmez.
Güner’in
belirttiği o yağmurlar yağsa da delilerimiz artsa ne iyi olurdu.
Okullarımızda
öğretilenler, öğrencinin yetiştirilmesi, mesleklere ve üniversitelere
atamalarda aranılan ve seçimlerde tespit edilen hatalı uygulamalar, adam kayırmalar,
torpiller, rüşvetçiler, hırsızlar, adamsendeciler, yeteneksizlerin işbaşına
getirilmesi, dayısı olanın hiç iş tecrübesine sahip olmamasına rağmen üst
kademelerde görevlendirilmesi…
Bütün bu işleri
deliler değil, üniversitelerimizden mezun olmuş, yüksek lisanslarını
tamamlamış, birçoğu da akademik unvan almış kişiler eliyle yapılmaktadır.
Delilerimize
kurban olsunlar.
Oktay Güner’in
belirttiği yağmurlar yağsa da delilerimiz çoğalsa ne iyi olurdu.
Bakın o zaman;
Ölmüş eşek
fiyatına vatan malları satılabilir miydi?
Yabancı
devletler adına çalışan ajanlar Türkiye’nin her köşesinde fink atabilir miydi?
Avrupa’dan ithal edilmiş ve
Türkçe yanlışlarıyla dolu yasa metinleri kanunlaşır mıydı?
Niteliksiz kişiler devletin
köşe başlarını doldurabilirler miydi?
Terörist tanık, komutan
sanık sandalyesinde oturtulabilir miydi?
Sorgusuz sualsiz, suçunu
bile bilmeyen insanları mahpus damlarında ömür tüketebilirler miydi?
….
Beklentimiz o dur ki:
“BİR DELİ GELİR VE OYUN
BOZULUR.”
Hüseyin Altınbay :
YanıtlaSilmehdi bekledik yıllarca ..gelmedi...birde deli bekliyelim...belki gelir...böyle gelmiş böylemi gidecek korkarım valllah...