18 Kasım 2012 Pazar

Modern ‘Kasımlar’



Sorguya çekmeyi severler. Kafalarına yatmadığından değil, üzerinde düşünüp gerekli incelemeleri yapma zahmetlerine katlanamadıklarındadır. Bilgi diye öğrendikleri işe yaramaz, hiçbir işe yaramaz birkaç bilgi kırıntısının esiri olup, bütün hayatlarını o yalan yanlış bilgiler üzerine kurmuşlardır. Bu sebeple, kendilerine uyduramadığı ‘bilgi’ ile karşılaştıklarında hemence sorgularlar. Suçlayıcı sorularını, eleştirilerini edepsizce haykırırlar.

Doğrusu, vazifelerini yapıyorlar. Bunu bilerek yaklaşırız.

Sorgulanmak; bu dünyanın sınav sahalarından birisi. Elbette birileri vasıtasıyla olacak.

En çok sevdikleri soru da, “Sen Müslüman mısın” sorusudur. Kendilerinin iyi bir Müslüman olduğunu vurgulayan, kibir sorusu. Benzer soru kendisine sorulduğunda “Elhamdülillah Müslüman’ım” derler. Kendilerince bu basit cevabı sizden de isterler. “Sorduğumuz soru o kadar zor mu ki, cevaplayamıyorsun, basit bir soru..” tarizinde bulunurlar. Oysa, kimsenin, iyisinde, kötüsünde olmamanın, kimin nasıl isterse kendine bir hayat tarzı seçmesinin de mümkün olduğunun ve bunun sorgulanamayacağının farkında değildirler. Herkes bir hal üzeredir. Fakat kendisinin halinden başka bir hayat tarzlarına tahammülleri yoktur. Herkesin kendileri gibi olmasını isterler.

“Miskin Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme / Seni sigaya çeker bir Molla Kasım gelir”

İyiyi, doğruyu, güzeli yaşayan ve herkesin bunları yaşamasını isteyen kişidir Müslüman. Hayatı ve hayat çizgisi “Allah Ahlâkı”nın yaşandığı, muazzam bir yapıdır Müslüman. Tevazuu vardır, ağırbaşlılık vardı, utanma vardır, arlanma vardır, sevgi vardır, haşmet vardır, yerinde ve gereğinde ders verme de vardır. Bu hal üzere bulunan bir kişi, kendisine sorulan o muazzam soruya karşılık ar eder, estağfurullah der, “Ben daha Müslüman olmaya çalışıyorum” der. Hatta diyemez bile. Titrer. Sözler ağzında, dolanır, dili peltekleşir.

Edebindendir bu.

“Ey iman edenler! Zannın çoğundan (doğruluğundan emin olmadığınız konuda fikir yürütmekten) kaçının! Muhakkak ki bazı zanlar suçtur. (Şirk veya şirke yol açar)! Tecessüs etmeyin (merakla başkalarının özel yaşantısını araştırmayın)! Kiminiz de kiminizin gıybetini yapmasın! Biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? Bundan tiksindiniz! Allâh’tan korunun! Muhakkak ki Allâh Tevvab’dır. Rahıym’dir.” (Hucurat/12)

Allâh’tan korunun!

3 yorum:

  1. Emrah BEKCİ

    Evallah Hocam.

    YanıtlaSil
  2. Emrah BEKCİ

    Eyvallah, Hocam

    YanıtlaSil
  3. Bahr-ı Harabe :

    Eyvallah Mahmut Üstadım... yazıyı okudum.. çok güzel. molla kasımlardan bahsetmiş... onlar müslümanlığı bir "taraf" olarak algılıyorlar.. futbol takımı tutar gibi müslümanlığa tabiler...
    soruya bak ; "sen müslümanmısın"...
    yahu böyle kibir yüklü soru mu olur.. bu soruya verilecek olan cevap "elhamdülillah ki müslümanım" gibi basit bir cevap mı sanki..
    hangi takımı tutarsın; çok basit fenerbahçe...... bu hadar basit haaa..
    bunlar dediğim gibi taraf tutma halindeler. ama mümin olanın bir tarafı olmaz, baktığı tek taraf gönüldür.. Taraf tutanlar ise suretlere, tavırlara, edalara baktıklarından taraf halindedirler.. mümin ise sadece gönüle bakar.. kimsenin fıtratına yaşam biçimine karışmaz.. gönülden akandır önemli olan..
    ister ayyaş olsun ister bilmem ne.. yeter ki topluma zararrı olmasın bizene kişilerin alışkanlıklarından kıldığı namazdan, tuttuğu oruçtan..
    ilim nurundan ne akıyor ona bakmaktır marifer..
    bu nedenle müslüman olmak çok kolay.. zor olan mümin olmaktır..

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...