“Gece nasıl bir dişiyse,
Tüm erkekleri baştan çıkarıyor…
Gündüz ise;
Savunmasız bir şehir
kalıyor…”
(Mehmet Sağ)
Aldı götürdü, eşkıyanın
ıssız bir vadide önüne çıkıp, silahlarını sana doğrultması sonucunda teslim
olarak, onların istediği yöne gidişin gibi. Çünkü ‘savunmasız bir şehirde’ bir başınaydın gündüz
gözüyle. Sonra depremler sallar, kasırgalar yıkar hayallerini, bir de bakmışsın
gecenin hüznü çöker üstüne.
Yine bir başınasın. Zaten
hep yalnız değil midir hayaller. Düşünce ufuklarında yapayalnız değil midir
tefekkür erleri.
‘Savunmasız şehrin’ serencamıdır başımızdaki
dert diye dövündüklerimiz, aslında çareyi ve güzelliği de içinde barındıran.
Gündüzler, çocuk-çoluk, eş ve ayalinin rızkının temin edilmesi, dünyanın mamur
edilmesine ayrılmıştır. İstekler, arzular, hırslar… at koşturur, bir yarıştır,
bir güreştir gündüzler, rekabet vardır, didişme vardır, rakip ise sadece sen ve
sensin. Güneş, bir ok boyu yükselip Doğudan, bir ok boyu yükseklikteyken
Batıdan, iki zaman arasında koşuşturmacalar, didişmeler hep savunmasızlığına
işaret eder şehrin ve senin ve insanın.
Bu savunmasız şehrin içinde
yaşayan zavallı bizler.
Ve bizler için kurtuluşun
yeri geceler…
Artık, hırsların
dizginlenme vaktidir. Didişmenin yerine depreşimler, Koşturmacanın yerine
kanatlanışlar, savunmasızlığın yerine muhkem kalelerin ihatası…
Gecenin dinginliği, ruhun sükûtu,
uçuşan düşünceler, sen ve özlediklerin.
Artık, “baştan çıkma”ya
amade bir ‘Er’lik delişmenliği.
Niyet ve besmele ile yola
varış. Hû’lara karışan Hû mevsimi. Lütf-u İlahi’den ne düşerse sehimine
Eyvallah Hû.
****
Şakası da peşinden;
Ümit ederim ki, “kutup ayısına söyle”necek
kadar balta taşa vurulmamıştır.
Harun Meral :
YanıtlaSilYiyen içen tepinen ve didişen kalabalıkların arasında gece de bir gündüz de bir.
Şuursuz kalabalıkların ortasında yaşamak zorunda olmak zaten doğal bir yalnız olmaktır zaten
Tefekkür etmek, tefekküre dalmak , yalnızlığı yaşamaktır. Soyutlanmak, sıyrılmak, masivadan uzaklaşmak tefekkür değilmidir.
Aslolan kesrette vahdeti bulmak, çoklukta tek'i idrak etmek ise, şehrin dişi geceleri de, savunmasız gündüzleri de yaşamaya değer bence. Ölçülü yaşamak iksirini alan herkese meyhane de bir cami de