2 Kasım 2012 Cuma

Bid’at mıdır, Teknik midir?



Yaklaşık üç ay kadar evvel Konya’da bir hafta geçirdim. Severim Konya’yı. Mütevazı şehirdir. İnsanları kendi hallerinde, çarşı Pazar kıpır kıpırdır.

Konya’lı, dindardır. Muhafazakâr. Başka illerden gelenler ve Konya yerlileri kardeşcesine yaşayıp giderler. Genellikle de, dışarıdan gelenleri kendilerine benzetirler, çünkü ev kiralarlar, esnafı satış yapar… Bunlar olmazsa yabancının! İşi zordur.

Son otuz yıldır öylesine gelişme gösterdi ki, yapılaşma ve büyüme sarhoş edici. Bildiğim yerleri bile bulmakta zorluk çekiyorum. Daha bir yıl önce eski haliyle duran mahalle bir bakmışsınız bu yıl yıkılmış ve hemen yerine yenisi imar edilmiş. Bu hıza dayanmak zordur.

Şehrin yapılaşması hızında muhafazakâr tutumu da geriye doğru gitmekte. Gittikçe dindarlaşma sınırından farklı bir alana taşınmış Konyalı. Farklı bir din anlayışı hakim olmuş. Doğrudur, din ve dini kurumların hayatı tanzim edici vasıfları vardır. Fakat Konya’da farklılık hemen kendini gösteriyor. Mesela, birbirlerine ‘hacı’, ‘hacı abi’ gibi hitap ediyorlar. Anlamak zor sebebini. Çoğunluk ‘sakal’ bırakmış. Sakal bırakan adeta cennetten yer ayırmış gibi bir tavır içindeler. İnsan’a değil, sakala hürmet var. İlme, bilgiye değil, gösterişe itibar var.

Maşallah camileri mü’minlerle dolu. Her vakitte Ezan-ı Muhammedî şehrin munis havasını şenlendirmekte, çok şükür.

Kurban Bayramı münasebetiyle tekrar yolumuz düştü Konya’ya.

Üç ay evvelki seyahatimizde de dikkatimi çekmişti. Ezan okunmazdan hemen önce, minarelerdeki hoparlörlerden üç-beş kere bir mekanik ses duyuluyor. Ezan okunması bittikten sonra da farklı ton ve yapıda üç-beş ses daha duyuluyor. Hiçbir anlam veremedim. İlk duyduğumda, ‘herhalde sistemde bir arıza var’ diye düşünmüştüm.

Son gidişimizde de her vakitte bu sesleri duyunca, “besbelli, bilerek yapılmıştır”. Şeklinde düşünmeye başladım. Eğer arızalı ise şimdiye dek yapılmalıydı. Üstelik, şehrin epey dışına yapılmış Oto-Gar muhitinde aynı sesleri duydum, Nalçacı Caddesi denen muhitinde duydum, Çaybaşı mahallesinde ve Yaka-Meram muhitlerinde de aynı sesi duydum. Belirttiğim semtler şehrin tamamını kapsar. Demek ki her yerde aynı sesler ezan öncesi ve sonrası verilmekte olduğunu kanaatine ulaşılmaktadır.

Ezan okunmadan verilen mekanik sesin manası; ‘Hey! Millet sıkı durun, ezan okunmaya başlayacak”. Ezandan sonra da verilen sesler ise; “Hey! Millet ezan okundu, haydi namaza” uyarısı olsa gerek. Arızadan kaynaklanmadığı kesin olduğuna göre, bundan başka ne mana ararsınız?

Yeni bir din anlayışı mıdır? Bilmiyorum. Ama nur topu gibi bir ‘Bid’atımız’ olduğu kesindir.

Yakında ahtapotun kolları gibi, Türkiye’nin her tarafına yayılırsa da şaşırmam. Bid’atlerin, yanlış inançların bir çığ gibi çoğalması ve yayılması, doğruların, güzelliklerin yayılmasından, kabul edilmesinden daha kolaydır çünkü.

6 yorum:

  1. Hacı Mehmet Ağaoğlu :

    Bende rahatsız oluyorum o seslerden.Ama bence ses cihazı çalışıyormu çalışmıyormu diye yokluyorlar gibi geldi bana.Fena kızıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Abdullah Mehricihan:

    Selamun aleykum, Konyalı değilim. Zira tüm memleketi saran bir hastalık olarak gördüğüm bir uygulamadır. Şükür bu aralar Adana'da bu sesler kesildi artım her Camii müezzini veya imamı olmadı görevlisi Ezan-ı Muhammediyeyi okumaya başladı. O cızırtılı ses merkezi sistem denen sistemin arızasıdır. Buna sebeb olan hadise kanımca merkezi siztem kaynaklı tüm Camiiler höperlörü açık bıraktığında cereyen eden hadisedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır Abdullah Bey;
      Merkezi sistem değil, her caminin müezzini kendisi ouyor.

      Sil
  3. Mustafa Tekinkuş:

    Ben de Konya'da iki şey farketmiştim.. Esnaf işyerlerini bana göre geç açıyordu.Hatırladığım kadarı ile 09-10 gibi... Diğeri de gözlük kullanım oranı-numaralı- çok fazlaydı. Saymıştım 10/4 dü.

    YanıtlaSil
  4. SOSYAL MEDYA SAYFALARINDA AŞAĞIDAKİ YORUMLAR YAPILMIŞTIR, OLDUĞU GİBİ TAŞIYORUM:
    ********
    Ahmet Rasim Sağ :
    Valla bizim köyün imamı, kasete okumuş ezanı. Ezan vakti bakıyorsunki imam tarlada çalışıyor, minareden ezan okunuyor. Yenge hanım vakti gelince gidip teybin düğmesine basıyormuş meğersem...
    Bu durumu açıklayabilecek uzmanıda nereden buluruz onu bende bilemiyorum artık ...:)
    Ahmet Rasim Sağ :
    Teknoloji ilerleyince belki onuda tartışacağız... Hani Star Wars gibi filmlerde varya, üç boyutlu görüntü ile herkes sanki bir odadaymış gibi toplantılar yapılıyor. Bu olduğu zaman, imamların böyle üç boyutlu görüntülerle cemaate imamlık yapıp yapamayacağını bile tartışabiliriz... neden olmasın ki ? ...Kalabalık bir cemaatin olduğu yerde, imamın sesini yine elektronik aletler vasıtasıyla duymuyormuyuz... imamı gördüğümüz bile olmuyor hatta...
    Hani bunun birde Hac farizası var ama zannetmemki o kabul edilsin :) orda gitmek şart, bu belli :)
    Mustafa Tekinkuş:
    Şimdi Mahmut bey kızar; Paylaşımı için dalga mı geçiyorsunuz der anca amaç tamamen iyiniyetli...Zamanında zeki Müren de bizi görmüyordu!:) Artık zeki müren de bizi görüyor:) İsra suresinde geçen olay gerçek ise gelecekte de bazı şeyler neden olmasın ki.
    Ali Sertelli :
    "İlahiyatçı uzman" olarak aklınıza hiç güvenmiyor musunuz?
    Ahmet Rasim Sağ :
    Mahmut bey aslında topluma bir ayna tutuyor ... Okumamız, fark etmemiz gereken ironileri sergiliyor okuduğum kadarıyla...
    Farklı bir bakış açısı... Bize kızacağını zannetmiyorum :)
    Ali Sertelli :
    Halbuki İnsanı eşrefi mahlukat yapan aklıdır. Hayvandan aşağı yapanda. Aklın yol göstericisi de kur'an dır.
    Mustafa Tekinkuş :
    Bilgi olmadan; akıl ne kadar işe yarar. İlk insanlar akılsızmıydı? Aklın üstüne akıl eklenerek ve her akıl farklı bir şey ortaya koyarak doğruyu bulmaya adım adım yaklaşılır. Önce bilgi. Sonra akıl Sonra da muhakeme bence.
    Harun Meral :
    Mahmut Emin ağabey, ben Yaka Meram da bir camiye 70 metre yakın bir site de ikamet ediyorum. O bahsettiğiniz mekanik sesi her ezan öncesi ve sonrasında duyar ve hafiften irkilirim. Ama, nedenini de hiç düşünmedim. Sizin bu yazınız üzerine Cuma günü bizim mahalle imamına sordum o da teknik bir mesele olduğunu, merkezi sistemle ezan okunduğu için , ama mikrofonun açılış ve kapanış sesinin de yayına girdiğini ,"böyle düşündüğünü" söyledi. Bence bahsettiğiniz konu bir teknik ayrıntı olsa gerek. Bu anlamda BİDAT yakıştırması pek uygun gelmiyor bana.
    Çünkü, zaten teganni ile ve aşırı ses ile okunan ezan okunuş şekli başlı başına bir BİDAT
    Mustafa Tekinkuş :
    Kuran-ı Kerim-Hadis/sünnet-Üzerinde hem fikir olunan konular, alimler, eserleri- KIYAS yani akıl. Kaynaklar da bunlar.
    Mustafa Tekinkuş :
    Bir açıklama geldi:) Harun beyden..
    Harun Meral .
    İslam düşünce sisteminde İçtihat kapısı açıktır. Ama nedense İslam Dünyası müçtehit çıkaramıyor. Bir İma-ı Rabbani gelse, bizi beş yüz yıllık hurafelerden kurtarır
    Mahmut Emin :
    Harun Meral Başkanım. Merkezi sistem değil, her cami de müezzin kendisi okuyor, dikkat ediniz.
    Recep Yilmaz :
    ''Akıl ve vicdan'' bu ikilinin kararını dil terennüm etmelidir.Zaman,mekan,bilgi ve şartların analizi de şartdır.
    Harun Meral :
    Mahmut abi, ezanlar konya da merkezi sistemle okunuyor
    Harun Meral :
    Eğer her müezzin kendisi okusa Konya da gürültü den dolayı insanlar kriz geçirir
    Ahmet Rasim Sağ :
    Peki cızırtıya teknik bir sorun desek bile, bende bazen şahit oldum ki bazı müezzinler ezan okumaya başlamadan önce hoparlörlerden duyulacak şekilde öksürüyor veya ''ezana başlayacağını ima eder tarzda'' bir ses çıkartıyor. Her müezzin böyle değil ama bunu yapan ve alışkanlık haline getirenlerde var.... Yani bu mantıktanda, imamların o cızırtıyı Mahmut bey'in ifade ettiği şekilde düşünmediği ama önemsemediği de anlaşılmış olmuyor mu ?

    YanıtlaSil
  5. Mahmut Emin :
    Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, merkezi ezanın "Hocaları tembelleştiriyor" diyerek kaldırıldığını açıkladı.Buna göre artık ezanları her caminin imamı kendi okuyacak.İşte merkezi ezanın kaldırılması hakkında detaylı bilgiler...
    14 Haziran 2012 Perşembe
    Merkezi sistem ezan okunması KALDIRILDI.
    Harun Meral :
    Abi hocanın verdiği cevap o şekilde idi.
    Belki de hoca meseleye geniş zaman ile baktı . Ama merkezi yayınla ilgili mikrofon açıp kapama sesinin yayına girdiğini söyledi.
    Mahmut Emin :
    Yanlış başkanım. Öyle olsaydı, açılırken de, kapanırken de ses benzer olurdu.
    Harun Meral .
    Açılış ve kapanışlarda mekanik ses farklımı değil mi hiç dikkat etmedim. Hoca, bizim mahalle camisi ile alakalı mekanik esin merkezi yayn kaynaklı olduğunu üstüne basarak söyledi
    Mahmut Emin :
    Buradaki görüşmeleri olduğu gibi, blog yorumlarına taşıyorum. Katılımcılara teşekkürler.

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...