6 Ocak 2012 Cuma

Tutuklama


Tarih 16.12.2009, yer Trabzon, konuşulan yer TCG Oruç Reis Fırkateyninde basın toplantısı. Konuşmacı Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ. Yanında, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Aksay, Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık, Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ve diğer askeri yetkililer.

Sıradan bir basın toplantısı gibi görünüyor, sıradan basın toplantısı için bir fırkateyn Trabzon’a gelir ve dört gün bekler, yanında Kuvvet Komutanları ve Ordu Komutanı! Olmaz, olmaz. Sıradan bir basın toplantısında böyle bir organizasyona gerek yoktur. Bu önemli bir basın toplantısıdır. Konu, KARADENİZ.

“ABD, Irak’ın işgalinden önce savaş gemileriyle Mersin ve İskenderun limanlarını neredeyse işgal ederken, Samsun ve Trabzon limanlarını” da istemişti. (1)

“Öteden beri, sadece Ortadoğu bölgesinde değil, genelde Avrasya kuşağında yaşayan, sıcak çatışmaları aşan güç mücadelesine dikkat çekerken Doğu Akdeniz ve Doğu Karadeniz’e dikkat çekmeye çalışıyoruz. Çünkü bu bölgeler, terör meselesinden çok daha geniş bir uluslar arası ilgiyi üzerinde topluyor. İki bölge; Türkiye’ye çok büyük fırsatlar sunacağı gibi, bu ülkenin çöküşüne bile neden olabilecek ölçüde güç mücadelesine sahne oluyor.” (2)

“Türkiye- Rusya ve Ukrayna “Karadeniz ittifakı” kurmaya hazırlanırken, Karadeniz’in denetimini kendi ellerinde toplamaya çalışırken ABD ve müttefikleri bir başka Karadeniz senaryosu üzerinde duruyor. Kadife Devrimler’le başlattıkları senaryo büyük oranda çöktü, ama güçler çatışması devam ediyor, senaryo çok!” (3)

Trabzon’a hâkim bir bölge seçilerek, Mahmur’dan getirilecek teröristleri yerleştirmek bile istemişlerdi.(4) (besbelli, sırasında kendi emelleri doğrultusunda kullanmak için.)

Bu açıklamalardan sonra Başbuğ’un Fırkateyn konuşmasına dönebiliriz.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülmekte olan asimetrik psikolojik harekete değinmek istiyorum. Bu konuya değinmenin, özellikle bugün üzerinde beraber olduğumuz TCG Oruç Reis Fırkateyni’nde değinmemin özel bir anlamı vardır. Her halde bunu, herkes açıkça ne demek istediğimi anlamaktadır. 
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya zor bir coğrafyadır. Ülkemizin etrafı sorunlarla çevrilidir. Bu coğrafyada güçlü olmayan devletler ayakta kalamaz. Milli gücün asli unsurlarından biri de askeri güçtür. Etkin ve caydırıcı niteliklere sahip bir silahlı kuvvetlere sahip olunması hayatidir, ülkenin beka sorunuyla direkt ilgilidir. 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendisine olan özgüveni tamdır. Bundan kimsenin en ufak şüphesi olmasın. Sahip olduğumuz bu özgüven, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendisine yönelik, gerçeklere, doğrulara dayanan, önyargılı olmayan, sağduyulu eleştirileri her zaman saygı ile karşıladığını ve bu tip eleştirilere her zaman açık olduğunun açık bir kanıtıdır. Ancak, bu duruma karşın son zamanlarda gerçek dışı olaylara, yalanlara dayalı, ön yargılı olarak bazı çevreler ve kişiler tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı asimetrik psikolojik harekât yürütülmektedir.

Bizi en çok üzen ve yaralayan noktalardan biri ise Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bizlere canları emanet edilen Mehmetçikler üzerinden kanlı hesaplar yapabilenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri içinde olduğunun düşünülmesi, ileri sürülmesi konusudur. Bu düşünceleri kapalı ve açık şekilde söyleyen ve ima edenler bize göre bu yaptıklarıyla Türk milletine ne kadar zavallı bir durumda olduklarını göstermektedirler.”

“ Türk Silahlı Kuvvetleri gücünü Türk milletinden almaktadır. Ziyaret ettiğimiz her bölgede halkımızın Türk ordusuna, komutanlarına olan sevgisini her vesileyle görmekteyiz. Bu bizim için en büyük güçtür. En büyük gücümüzü, güç kaynağımızı, halkımızın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı duyduğu sevgi, saygı ve güven oluşturmaktadır.(5)

İç politikanın kısır, gereksiz, kafa bulandırıcı gündemine takılı kaldığımızdan Genel Kurmay Başkanı’nın mesajlarını anlayamadık. Sandık ki biz, Genel Kurmay Türkiye’de yürütülen bir takım soruşturmalar hakkında açıklama yapıyor, fikir beyan ediyor. O günlerdeki çokbilmiş gazeteciler, yandaşlar, liboşların yorumlarına bakarsak ne dediğimiz anlaşılır. En büyük lafları da şudur. “Sıradan demokrasilerde bile asker konuşmaz.”

Biz de diyoruz ki, senin ülkene kast etmiş güçlerin talebi var. bu talepleri silahlarını göstererek yapıyorlar. Sen sivil güçlerle cevap verirsen etkili olmaz. Bu mesaj Kurmaylarca verilmelidir.

Trabzon fırkateyn konuşması, yabancı emellere ket vuran ve güce yapılan güç gösterisinden başka bir şey değildir.

Kesin kanaatim o dur ki, Başbuğ’un ipi Trabzon konuşmasında çekilmişti.

++++++++++++++++

(1) Arslan Bulut,12.7.2010 Y.Çağ
(2) İbrahim Karagül,30.06.2010, Yenişafak
(3) İbrahim Karagül,08.08.2010, Yenişafak,
(4) Arslan Bulut,15.01.2010, Yeniçağ
(5) 17.12.2009 tarihli gazeteler.

2 yorum:

  1. 7.1.12 tarihinde Nejat ESLEN şunları söylemiş:

    Neden Başbuğ?
    Nejat Eslen, İlker Başbuğ’un hedef haline getirildiğini de vurgulayarak, “Neden İlker Başbuğ” sorusuna şu yanıtı verdi: “İlker Başbuğ görevdeyken yaptığı bazı konuşmalarda bazı merkezleri hedef aldı. Ondan sonra kendisine karşı bir tutum değişikliği oldu ve hedef haline getirildi İlker Başbuğ.”

    YanıtlaSil
  2. ARSLAN BULUT, 11.02.2012 TARİHLİ YAZISINDA ŞUNLARI YAZIYOR:
    "Bakınız, basına sızdırılan haberlere göre, halen tutuklu bulunan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a sorulan sorulardan biri; “Basın toplantısı için Oruç Fırkateyni’ni seçmenizin özel sebebi nedir?” şeklindedir.
    Başbuğ, o basın toplantısında “TSK’ya karşı yürütülmekte olan asimetrik psikolojik harekâta değinmek için özellikle Oruç Reis Fırkateyni’ni seçtim” diyerek Oruç Reis’in savaşçı kişiliğine dikkat çekmişti.
    Oruç Reis’in en büyük başarısı neydi? Oruç Reis, Cezayir’i üs olarak seçtikten sonra denizde psikolojik üstünlük sağlayarak Akdeniz’i Türk gölü haline getiren süreci başlatan adamdı
    ABD ise Başbuğ zamanında, donanmasını Karadeniz’e çıkarmak istiyordu. TSK, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni uygulayıp sınırlı sayıda gemiye sınırlı süre ile izin veriyordu.
    Fakat, konu ile ilgili aktif çalışma yapan bütün deniz subayları, Başbuğ’dan çok önce tutuklanmıştır.
    Oruç Reis’in arkasında Osmanlı devleti vardı ama Başbuğ’un göstermek istediği Oruç Reis iradesinin arkasında Ankara’dan kimse yoktu! Nitekim, ABD gemileri artık Karadeniz’den çıkmıyor!
    Şimdi Ankara’da o iradeyi oluşturmak için önce milletin güçlü bir irade sergilemesi gerekiyor. Yoksa millet, Amerikan projeleri için çocuklarının robot asker olarak sağda solda harcanmasına onay vermiş olacaktır."

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...