İnsan ve çiğ köfte
ilişkisi:
Çiğ köftenin en önemli
özelliği içine katılan çeşitli acı biberlerdir. Acılar ne kadar köfte malzemesi
tarafından içselleştirilip, kendine ait olursa, çiğ köfte o kadar başarılı, o
kadar leziz olur. Acıyı içine aldıkça çiğ köfte olur.
İnsanda böyle değil midir?
Acılar yoğurur insanı, acıları ne kadar içselleştirmiş ise, yoğruldukça insan
güzelliği çıkar ortaya.
“Aydın olmak aymakla başlar” diyor İnam Hoca,
aydırmanın, kendine getirmenin yolları da acılarla baş etmeyi, acıları içinde
hissetmeyi, acılarla baş başa olabilmeyi gerekli kılıyor. Her acı, bir zulmün
sonucudur. Zulmün bulunduğu mevkilerde, zalimler hükümrandır. Acı, zalimin
eseridir. Acıyı duymayan zalimi, zalimi bilmeyen, tanımayan ise kendini
bilemez. Cümlesini şöyle sürdürür Hoca: “Aymazlıktan, gafletten kurtulmakla. Bilgili olmak, bilgisini zekâsıyla
birleştirerek ürünler ortaya koymak, etkinlikler yapmak, biz aymadıkça, bizi
aydın kılmıyor.” (Ahmet İnam, 26 Ağustos 2008, Akşam).
Ney ve acı:
Yaşama alanı sulak
alanlardır kamışın. Sazlıklar içinde, toprak ve su birlikteliği boğum boğum
ince ve uzun, nazlı saçakları rüzgârda savrulan narin bir varlık kamış. Ney
ustası gelir, geniş mekânda arar ve bulur. Binlercesinin içinden seçer. Keser
alır, ilk acısını o an tadar kamış. Kurumaya bırakılır günlerce. Sonra boğum
sayısı, lazım olacak adette kesilir. İçini boşaltır. Gövdesinin en güzel
yerine, kızgın şişlerle delikler açar. Başını keser, yeni bir baş ekler. Ve
üfler, üfler. Verdiği ses öncelerden çektiği acıların yankılanmasıdır.
“Dinle neyden kim şikâyet etmekte, ayrılıklardan hikâyet etmekte”
acıları, hikâyelerine, seslerine yansır. Sesini can kulağı ile dinleyip
duyanlarda da acılar depreşir, yanmalar başlar. Sonsuzmuş gibi gelen cehennem ateşleri
sarar, hayatın acılarını ortaya çıkarır. Çünkü uzak olmayan uzaklardan geldiğin
hatırlatılır, seni yakmak için yeter bir bilgidir.
Ney sesi hayattır, candır.
İlim irfan o ses ile yürür. Kâinat o sesin sahibinin tavafındadır.
Anlaşılmış olmalı ki, ‘NEY’,
İnsan-ı Kâmil’in sembolik anlatımıdır.
Acısı olan, derdi olan,
dertlere gark olanlar başı tacıdır.
Hû…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder