İktidar oldukları günden
beri düşmanlıklarını gösterdikleri tek kavram vardır: Türk.
Seküler bir eğitilmişliğin,
pagan kabullerin sonucudur bu, diye düşünüyorum.
Nasıl olur bu? Konuşmaya
başladıklarında, yazı yazdıklarında İslam diyenler, Allah diyenler, Peygamber
diyenler nasıl olur da ‘pagan’laşmışlardır?
Sözleriyle, eylemleri
arasındaki farklar bize bunları düşündürtüyor. Gerçekten eğitilmeleri seküler
midir? İnançları pagan mıdır?
Bir eğitim sistemi içinde
‘Türk’ düşmanlığı varsa öyledir. Bakmayın diskurlarında “Yaratılmışı severiz, Yaratandan ötürü”
dediklerine, ne söylediklerinin farkında bile değiller. Güya (sözde)
dini
eğitim alıyorlarken Türk düşmanlığı niçin ve nasıl sıkıştırılır eğitimlerinin
bir köşesine? Sistemi planlayan Türk düşmanlarıysa olur. Hem de bal gibi olur.
Haçlı Seferlerinin
amaçlarından biri de, salt toprak kazanmak değil, kazanılan toprakların
üzerinde yaşayan halkların da Hıristiyanlaştırılmasıdır. “1088 yılında Papa seçilen II.Urbanus;
“Topraklar kadar halkların da Hıristiyanlaştırılmasını hedef olarak
göstermişti. Böyle bir niyeti olduğunu, Papalığı devraldığı ilk yılda ilan
etmişti. Müslümanlardan geri alınan Toledo (1085) halkından Müslüman olanları
Hıristiyanlaştırma çabasına girişilmesini Bernard of Sahagun’dan istemişti.
Aslında II. Ursanus’u Haçlı Seferleri’ne çağrıda bulunduğunda, Türklerin
Hıristiyanlaştırılmasındaki başarısızlıktan bahsedilmektedir.” (Doç.
Dr. Şaban Ali Düzgün, İki Dünyanın Karşılaşması Sh.670) Böylece
Türklerin Hıristiyanlaştırılmalarının mümkün olmadığı tarihi bir gerçeklik
olarak, Haçlı Seferleri düzenleyicilerinin hafızalarında kayıtlıdır. Savaşlarla
başarılamayan bu yolun yerine yeni planlar yapılıp, yeni yollar bulunmalıdır. O
halde yapılması gereken nedir? İşte 900 sene sonra buldukları, sanki bin yıl
öncesinin intikamının alınması gibi…
Siyasi dincilerin fikri
eğitim alt yapılarını kazıyın, altından İngiliz aklı çıkar.
Afganistan’da doğan,
geliştirilen ve daha sonra tüm İslam ülkelerinin başının belası olan Taliban –
El-Kaide, Mısır’da geliştirilen ve tüm Arap ülkelerinin baş belası İhvan-ı
Müslimin, İran’da Şii radikalizminin taban bulup gelişmesi ve güçlenmelerinin
ardında hep İngiliz aklını aramalıyız.
Bakmayın, İngiliz
misyonunun ABD’ye geçmesinin ardından, İran ile ABD (veya Batı) sözde
düşmanlığına. Bakmayın, İsrail yetkililerinin verdikleri nutuklardaki İran
düşmanlığına. Bu, göstermelik düşmanlıktır onları besleyip geliştiren. Bugün
için ABD ve İran dostluğu ap-açık ortaya çıkmıştır ki, ABD’nin ekonomik krizden
çıkışının teminatı adeta İran olmaktadır (bu aşamada, Körfez’den, İran
üzerinden ABD Savaş gemileriyle, taşınması çok muhtemel altınlar henüz gündeme
gelmedi).
Tüm bu ince ve derin
çalışmaların altında, Türk düşmanlığını aramalıyız. Soru şudur; Niçin Türk
düşmanlığı? Ve bu düşmanlığı gösterirken, ilerletirken kullandıkları,
insanların beyinlerini körelttikleri tema nedir?
Yanlış ve eksik anlatılan,
işlerine geldiği gibi anlatılan, istedikleri gibi anlatılan İslam!.
Anlatılan bu İslam’da:
sakallı erkekler, başı bağlı kadınlar, kanatlı uçuşan melekler, boynuzlu
şeytanlar, yetmiş bin hurinin verildiği cennetler, zebaniler, kızgın alevlerle
yanan cehennemler var… ama İslam yok. Namaz kılmanın daima söylenildiği, oruç
tutmanın devamlı anlatıldığı bir eğitim sistemi ve fakat ne namazın ne de
orucun hakikatinden söz eden yok. Teslimiyet yok. Allah (C.C.)
yok. Muhammed (sav) yok. Korkunun zirve
yaptığı bir insan hayatı var, sevgiye yer yok. Bu hayatta Leyla yok, Mecnun
yok… İnsan yok. Bozulmuş ve adına Yahudilik denen güya Musa inancı, bozulmuş ve
adına Hıristiyanlık denen güya İsa inancı var ve fakat İslamiyet yok, Muhammed (sav)
yok. Sözde var, esasta yok. Hikâyeler var, hikâyenin özü yok. Et ve kemikten
mürekkep insan suretindeki birileri var ve fakat İnsan yok. Düşünme yasak,
sorgu sıkıntılı, matematik kapalı, fen bilimleri lüzumsuz.. Ufku sınırlı bir
bakış eğitimi.
Ve bu eğitimden çıkan: Türk
düşmanlığı.
Nasıl güzel planlayıp
uygulamışlar. Dikkat buyurunuz, sistem içinde asla Türk düşmanlığı konuşulmaz,
çaktırmadan verilir, asla Türk hakimiyeti anlatılmaz, asla Rasulullah ve
arslanları bildirilmez.. Varsa da, yoksa da hayallerinde büyüttükleri İslam
büyükleri!.. bu büyüklerin arasında Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve
imamların devamı asla yoktur, Ehl-i Beyt’ten asla bahis yoktur, Hacı Bektaş
Veli Hazretleri yoktur ve fakat Muaviye Hazretidir, Yezit Hazretidir. Böyle
bölüp parçalıyorlar işte.
Bu seküler, bu pagan, bu
Türk düşmanlığı aşılayan eğitim sistemi içinde eğitilip, bükülmüşler
iktidarında ise;
‘Andımız’ın kaldırılması kararının verilmesi
dakikalık iştir.
Paketin öteki maddeleri ‘üfürükten
teyyare’ hükmündedir.
Öz’de Türk düşmanlığı
olunca…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder