Koca profesör çıkmış
ekranlara,
“Demokrasi: birey, toplum, devlet işleyişidir” diyebiliyor
paketi anlatırken.
Bugüne kadar devlet, toplum ve birey sıralaması vardı, bu sıra yıkıldı”
diyor. Yani desteklerini bildiriyor. AKP’nin demokrasi işleyişinde devrim
yaptığını filan anlatıyor.
Bu paketteki bildirimlere,
bireyin ne zaman duhul ettiğini bilmiyordum. Toplumun bu paketin neresinde
olduğunu da bilmiyordum. Bu paketin, AKP, PKK elbirliğiyle devletin
kullandırılarak yazdıkları ve devamının geleceğini de şimdiden müjdeledikleri
bir dayatmalar zinciri olduğunu biliyoruz.
Asla demokrat filan
değiller.
Cumhuriyet’in bir zamanlar
dayatma ile getirildiğini söylemelerine ne demeli?
Ya, kendi yaptıkları nedir?
Dayatmanın alası. Birileriyle oturuyorlar bir paket hazırlıyorlar. Bu birileri
kimdir? Bir tarafta AKP, bir tarafta PKK. Muhtemelen yanlarında bir de gözlemci
var kimse artık. Ortaya bir metin çıkartıyorlar. Metinin açıklayıcısı, ‘biliyorum diyor, buna muhalefet edecekler’ ve
hemen, anında BDP’liler muhalefete başlıyorlar. ‘Kürt sorunu çözülmüyor bu paketle’
gibi laflar ediyorlar. Sanki planlanmış oyundaki, süflözleri anında tekrar
etmiş cümleleri. İki büyük muhalefet bir gün düşünüyorlar. Ama onlar anında
başlıyorlar muhalefete. Anlaşmışlar gibi. Açıklanan metnin yazarları gibi.
Üniversitemizin güzide
Profesörü yukarıdaki açıklamaları yapıyor ekranlardan. Sosyolojik veri
tabanından lütfedilen bilgiler.
Açıklanan demokrasi
paketinin neresinde, halk ile müzakere vardı, neresinde millete gidiş vardı,
neresinde sivil toplumun tamamını kapsayan bir görüş alış verişi vardı?
Dayatmanın, jakobenliğin dik alası bu paketin hazırlanış ve sunuluşunda
mevcuttur.
Amaç demokrasiymiş!.
Demokrasiyi anlatırken,
dinleyicileri, yayınlayıcıları seçerek, tasnif ederek, bizim olmayanları
ayırarak, bizden olmayanları eleyerek açıklamak da nesi? Hani demokrattınız,
hani demokrasiydi sizin amacınız? Hani şu ‘yüzde elliyi zor tutuyorum’ lafındaki, ‘bizimkiler’ vurgusunu
devam mı ettiriyorsunuz? Öyleyse siz nasıl demokratsınız? Ve açıkladığınız
pakete nasıl oluyor da ‘demokrasi’
ismini
veriyorsunuz?
Bu oyundan sıkıldım ben.
Artık, diğerlerine yeni bir oyunun kurulması gerektiğini anlatması lazım
birilerinin. Söz anlayana söylenir.
Neyse, yukarıya dönüp,
sosyoloji dersi verene bakalım.
Nasıl olur da bir ilim
adamı bir tarafa destek adına ilmi verileri kullanabilir?
Nasıl olur da, ilmi
verileri bir siyasi partinin destekçisi olarak seyircisi bir hayli olan
televizyon ekranlarında söyleyebilir? Anlamak zor. Anlatmak zor.
Seyretmeyenler merak içinde
olabilir:
Yazık ki, sözü edilen prof.
Bizim Bilgin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder