4 Ekim 2013 Cuma

Paket, Demokrasi ve Bizimkisi…


Koca profesör çıkmış ekranlara,

“Demokrasi: birey, toplum, devlet işleyişidir” diyebiliyor paketi anlatırken. 

Bugüne kadar devlet, toplum ve birey sıralaması vardı, bu sıra yıkıldı” diyor. Yani desteklerini bildiriyor. AKP’nin demokrasi işleyişinde devrim yaptığını filan anlatıyor.

Bu paketteki bildirimlere, bireyin ne zaman duhul ettiğini bilmiyordum. Toplumun bu paketin neresinde olduğunu da bilmiyordum. Bu paketin, AKP, PKK elbirliğiyle devletin kullandırılarak yazdıkları ve devamının geleceğini de şimdiden müjdeledikleri bir dayatmalar zinciri olduğunu biliyoruz.

Asla demokrat filan değiller.

Cumhuriyet’in bir zamanlar dayatma ile getirildiğini söylemelerine ne demeli?

Ya, kendi yaptıkları nedir? Dayatmanın alası. Birileriyle oturuyorlar bir paket hazırlıyorlar. Bu birileri kimdir? Bir tarafta AKP, bir tarafta PKK. Muhtemelen yanlarında bir de gözlemci var kimse artık. Ortaya bir metin çıkartıyorlar. Metinin açıklayıcısı, ‘biliyorum diyor, buna muhalefet edecekler’ ve hemen, anında BDP’liler muhalefete başlıyorlar. ‘Kürt sorunu çözülmüyor bu paketle’ gibi laflar ediyorlar. Sanki planlanmış oyundaki, süflözleri anında tekrar etmiş cümleleri. İki büyük muhalefet bir gün düşünüyorlar. Ama onlar anında başlıyorlar muhalefete. Anlaşmışlar gibi. Açıklanan metnin yazarları gibi.

Üniversitemizin güzide Profesörü yukarıdaki açıklamaları yapıyor ekranlardan. Sosyolojik veri tabanından lütfedilen bilgiler.

Açıklanan demokrasi paketinin neresinde, halk ile müzakere vardı, neresinde millete gidiş vardı, neresinde sivil toplumun tamamını kapsayan bir görüş alış verişi vardı? Dayatmanın, jakobenliğin dik alası bu paketin hazırlanış ve sunuluşunda mevcuttur.

Amaç demokrasiymiş!.

Demokrasiyi anlatırken, dinleyicileri, yayınlayıcıları seçerek, tasnif ederek, bizim olmayanları ayırarak, bizden olmayanları eleyerek açıklamak da nesi? Hani demokrattınız, hani demokrasiydi sizin amacınız? Hani şu ‘yüzde elliyi zor tutuyorum’ lafındaki, ‘bizimkiler’ vurgusunu devam mı ettiriyorsunuz? Öyleyse siz nasıl demokratsınız? Ve açıkladığınız pakete nasıl oluyor da ‘demokrasi’ ismini veriyorsunuz?

Bu oyundan sıkıldım ben. Artık, diğerlerine yeni bir oyunun kurulması gerektiğini anlatması lazım birilerinin. Söz anlayana söylenir.

Neyse, yukarıya dönüp, sosyoloji dersi verene bakalım.

Nasıl olur da bir ilim adamı bir tarafa destek adına ilmi verileri kullanabilir?

Nasıl olur da, ilmi verileri bir siyasi partinin destekçisi olarak seyircisi bir hayli olan televizyon ekranlarında söyleyebilir? Anlamak zor. Anlatmak zor.

Seyretmeyenler merak içinde olabilir:

Yazık ki, sözü edilen prof. Bizim Bilgin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...