Geri kalışımızı, idrak
edemeyeşimizi hep başkalarının (Batı) ülkemiz ve insanlarımız üzerinde
emperyalist emellerle uyguladığı, kültür erozyanlaştırmasına bağlarız. Suçlu
hep onlardır, biz de asla suç yoktur.
Adiraytik’ten neredeyse Çin
Seddi’ne dayanan sınırlara sahip cihan imparatorluğu, hep Batı’nın saldırıları,
dinimizi aşındırması sonucu elden çıkmıştır. Bizim asla ve kata suçumuz yoktur.
“Sorgulamalarımıza önce kendimizden başlamalıyız”
deyince de:
“Emperyalist güçlerin dayattığı İslam anlayışını gerçek İslam gibi
görüyorsan sorun yok ki” diyerek, yanına bir de
gülücük işareti koyuyorlar. Kendi cümlesi ile güya suçladığı mananın, acı
kuyusuna kendisinin düştüğünün farkında bile değil zavallı.
Osmanlı Üniversitelerinden,
17. yüzyılda fen bilimlerini, astronomiyi, tıp bilimlerini kovan Batı mıydı ki,
emperyalistlere suç yüklüyoruz?
Son 30 yıldır bir başörtüsü
tartışmasını bize Batı mı dayattı ki, batıya düşmanlık besliyoruz?
Hala saat ve dakikasında
anlaşamadığımız İmsak vakti hususunda batı mı bize sakın anlaşmayın,
uzlaşmayın, sakın bir astronomi fakültesinden yardım almayın diyor ki, biz
lüzumsuz tartışmalarla yıllarımızı geçiriyoruz?
“Kolayca şartlandırılmış” işte.
Bir-kaç kitap, üç-beş vaaz.
Sahip olunan bilgisi de hepsi bu. Hakaret etmeye gelince, frensiz cümleler,
alaylı cümleler.
Madem biliyorsun.
Anlat da öğrenelim be
kardeş.
Ne diye, bizim emperyal
İslam’ı benimsediğimizden dem vuruyorsun?
Haydi,
Bildiğin, emperyalist
olmayan,
Gerçek İslam’ı anlat bana
da öğrenelim.
Bekliyorum.
Osmanlının en büyük hatasıydı bilimi dışlamak , bilimi dışlamak dünyayı dışlamaktı . dünya alıp başını gidincede geride kalıp yakalayamadık onları. İslam , islam alimleri hep ögrenin der ama biz ögrenmeyi sadece maneviyatta arama yanlışına düştük.
YanıtlaSil