8 Temmuz 2013 Pazartesi

Allahaısmarladık


Hiçbir mecburiyetiniz olmadığı halde üzerinize vazife edinip, gecenizi gündüzünüze katıp, çocuklarınıza ayırmanız gereken zamandan da feragat edip çalışırsınız. İyi kötü, az çok, olmuştur olmamıştır, daha iyisi vardır yoktur ama ortaya bir metin çıkartırsınız. Gönder tuşuna bastığınızda rahatlarsınız.

Sıra, yayınlanmasına gelmiştir. Gece yarısına kadar yayınlanmasını bekler, bir iki yere de e-posta göndermeyi ihmal etmezsiniz.

En son gönderdiğiniz metin içinde aynı duygu ve düşüncelerle uzun süre beklemişsinizdir.

Hiç olmazsa, yayınlayamayacağınızı, şu şu sebeple artık aralarında olamayacağımızı bildirselerdi.

Bunu da yapmadılar.

Şimdi daha iyi anlıyorum, gönderdiği yazıları yayınlanmayan yazarların ertesi günkü hallerini.

Ben talip olmamıştım. Telefonumu bularak kendileri aramışlardı. Rica ettiler, ‘bize yazı gönder’ dediler. Hay hay diyerek, çalışmalarımızı ilk onlara gönderdik. Bu, üç yıl boyunca yazılarımı okuyan 100 kadar okuyucumu kaybetmek demekti. Belki, böylesi hayırlıdır umuduyla sıvadık kolları.

4 Kasım 2012 tarihinde başlayarak, haftada üç yazı olmak üzere aksatmadan bugüne kadar geldik.

Hiç olmazsa, bir teşekkür, bir açıklama beklerdik.

Canınız sağ olsun.

Emeklerimiz helal olsun.

Hatalarımızı unutun gitsin.

Ben unuttum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...