5 Aralık 2012 Çarşamba

İMECE FASLI: Misafirimiz Ayhan ERALP;


İntihardan Vazgeçirecek Cümle


Bir arkadaş aradı az önce, “intihar edeceğim, helalleşmek için aradım” dedi.

“Yarın akşamı bekle, hala aynı karardaysan müzakere ederiz:” dedim.

“Dün karar vermiştim”. Dedi.

En son intihar edeceğini söyleyen birine “Haydi et!” demiştim. O da bileklerini kesmişti. Şimdi kalın kordonlu saat takıyor ve ben kimseden saat soramıyorum.

Yine birkaç sene önce intihar edeceğini söyleyen bir genci sabah saat 03 gibi Gaziantep şehir mezarlığına bıraktım, “kabir yalnızlığını tecrübe et, yarın sabah seni alırım”. Dedim. Sesimi duymayıncaya kadar mezarlığın içerisinde yürümesini ve her seslendiğimde ses vermesini istedim. Sigarasını, cep telefonunu aldım, mezarın ürkütücü karanlığına yolladım…

Ölülerin değil de, bir şekilde mezarlığa sığınmış olabilecek dirilerin zarar verebileceğini düşünüp yarım saat kadar sonra aldım genci.

Tabi epeyce uğraştım öncesinde. Sesim erişmediği için mezarlığın içine ‘Nas, Felak, Fatiha’ okuyarak girmek zorunda kaldım. Geniş mezarlığın ortalarında ancak bulabildim ve gaddarlığımdan ürktüm.

Genç arkadaş mezarlığın çok huzurlu olduğunu söyledi. Önce biraz ürpermiş, sonra alışmış, sadece üşümüş. Sigarası olsa hiç üşümeyecekmiş.

Yedi sene kadar önce de, birinin intiharına şahit olmuş, 6. Kattan aşağı kendini betona bırakan bir iti acil servise götürmek zorunda kalmıştım. Boyundan aşağısı felç bir şekilde hala yaşıyor. Yeliz için intihar etmişti. Yeliz ikinci kocasından ayrıldı. Bizim dangalak şimdi 31 bile çekemiyor.

 O binaya hala bakamam. Yeliz’in salak aşığının intihar öyküsünü, “herkesin Ölümü Herkesi Biraz Öldürür” diye hikâye etmiştim.

İntihar edeceğini söyleyen arkadaşa, “Hayatında iz bırakmamış olanlar ölümü ile hiç kimsede iz bırakmazlar, yaşayarak iz olmak doğru olandır”. Deyip ekledim:

“Yaşamayı yeterince denemek, seçenekleri aramak lazım, her seçeneksizlik bir tercihi maskeler, sabırlı olmak lazım, imkânsızın sınırlarına gelmedin henüz gelseydin az ötende hayatın sana sunduğu imkânları görecektin…

Üstelik insanlığa kötü miras bırakmamak lazım. Yakınlarına bırakacağın mirastan korkmuyorsan, insanlığa bırakacağın zavallı ve kolay tercihini beğenecek varislerinden kork!

Hiç değilse bana yükleyeceğin vebalden kork!

Seni intihardan vazgeçirecek cümleyi kuramadığım için intihar ettiğini bilmek, beni bundan sonra cümle kurmaktan men eder.

Oysa benim kuracak cümlelerim var. Senin ardından cümlelerimde intihar eder.

İnsanlığın içine çekmeyi ümit ettiğim tek cümleyi yok edersen, insanlığın geleceği için yakacağım ışığı söndüren bedbaht bir zalim olursun.

Her intihar geride kalan bir yaşayana bırakılan bir tercihtir. Senden sonraki intiharların tamamından da mesul olursun!” Dedim.

Suskunca dinledi. “Yarın dersim var, beni kaldırman lazım eve gel kahvaltıyı beraber yapacağız…” dedim. Geleceğini söyledi…

Umarım gelir. Şayet gelmezse, onu intihardan vazgeçirmek için kurduğum cümleyi aramakla geçecek bundan sonraki hayatım.

Ayhan ERALP

“NOT: Yazısını blog sayfamda yayınlamama iznini verdiği ve destekleri için Sayın Ayhan Eralp Hoca’ya sonsuz teşekkürler ederim.”


1 yorum:

  1. Abdurrahman Biçer :

    Her şeyini kaybettiğini ciddi olarak düşündüğün o an var ya!...

    İşte o an (aklın var ise şayet); bir adım ötede talihinin (kaderinin) değişeceği andır...

    Ah bir anlayabilsen!...

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...