19 Aralık 2012 Çarşamba

Sömürü, Zayıflama, Hırs



Bu kavgalar niye yapılıyor?

Dünya pastasından pay kapmak, daha fazla üleş almak için değil mi?

Aslında bu dünya, yaşanılası bir yer değil.

Gökyüzünün mavisi, ormanın yeşili gözlerini almış, denizlerin albenisi, verimli toprakların çağırışı, yer altı zenginliklerinin gizemi insanları, devletleri, kürsel çetelerin daha fazla üleş kapmaları gayesi ile savaş kızışıp, kuvvetli (silah bakımından) olanın diğerlerini, sömürüp, onların hakkı olan paylara el koyma savaşıdır.

Adalet nasıl sağlanır?

Hakk’ı tanıyan, Hakk’a saygılı, yaratılmışın resminde Hakk’ı gören manevi erler tarafından sağlanır adalet. Gerisi hayaldir. Hep bana, Rabbena dünyasında, karşıyı görüp, anlayan, saygılı ve onu gözeten idrake sahip, keskin kılıçlı bir Deli’nin liderliğine muhtaç dünya ve onu bekler…

Yok mudur ki, bekleme söz konusudur?

Estağfurullah. Sadece sabırlıdırlar.

Herkesin (yöneticilerin) görevlerini bihakkın yapmalarını beklerler ve müdahale etmezler.

*****

‘Kelile ve Dimne’de bir zayıf kedi hikâyesi anlatılır.

Yaşlı ve fakir ninenin bir kedisi vardır. Hiçbir şeyi olmayan ninenin artıkları ile geçinmektedir. Öyle zayıflamıştır ki, canına tak etmiştir. Bir gün damda gezerken güçlü kuvvetli bir kedi görür, onunla konuşurlar, güçlü kedi “padişah sofrasından beslendiğini söyler, yarın seni de götüreyim” der. Cılız kedi sevinçle evine gider ve nineye durumu anlatır, artık kendisinin de çok yiyeceğini söyler.

Nine: -“Vah, vah çok üzüldüm, hırs insana zarar verir, şimdi sen bunu düşünemiyorsun” der.

Cılız kedi, nineye gülüp geçer, yiyecekleri düşünür.

Ertesi günü kuvvetli kedi gelir ve birlikte saraya giderler. O kadar çok kedi saraya gelmektedir ki, padişah kedilerden bıkmıştır. Yabancı kedilerin öldürülmesi emrini verir. Bunun üzerine okçular harekete geçer.

Bizim zavallı kedi, tam midesinden bir ok yedi. Acı acı bağırarak oracıkta öldü.

Anne çaylak bu hikâyeyi şahine anlattıktan sonra: “Bu hikâyeyi sana ders alasın diye anlattım, sen de elindekilerle yetinmeyi bilmezsen ninenin kedi gibi olursun” dedi.

*****

Kavgalar, hırsını yenemeyenlerin, kıskançlık çemberinde kavrulmalarından olmaktadır.

Kanaatkârlık, unutulursa hırs başlarda hüküm sürer.

Bugünlerde, semirmiş kediler padişah saraylarında fink atıyor. Cılız kediler de onların haline kıskançlıkla bakıyor.

Saraylar talan ediliyor.

Padişah, ne yapacağını bilemiyor. Yabancı kedilere ölüm emrini veremiyor.

2 yorum:

  1. Mehmet Kınacı :

    Talan kavgası...Evet...Ancak,"bu saray",Türklerin İslamiyetle şereflendirdiği,ol sebep "FETİH" muradına erdiği yer..İslam öncesi "bu saray" HRİSTİYAN AZİZLER YURDUDUR!!!!İzmir'den Küdüs'e kadar her KARIŞI Hristiyan ve Yahudilerin KUTSAL YURTLARI'dır!!!Bizdeki AHMAKLIK talanı görürken,BİN YIL ÖNCE GERÇEKLEŞEN FETHİ UNUTUŞUMUZDUR!!!!Bin yıldır süren "SAVAŞ" 1922 Afyon ovasında durdurulmuştur...Ha Kılıç Aslan....Ha Mustafa Kemal....AYMAZ MÜSLÜMANIM DİYOR YA,İŞTE BU ZORUMA GİDİYOR!!!

    YanıtlaSil
  2. bu coğrafya da yaşamış ANTEPLİ ZARİF BİR AİLENİN oğlu kurmay binbaşı DÜNDAR TAŞER ............

    "DÜNYA BARIŞINI DÜNYA NİMETLERİNİ BÖLÜŞENLER DÜŞÜNSÜN " dedi...
    bir avrupalı ise .." dünya açlıktan UYUYAMAYANLAR la tokluktan
    uyuyamayıp açlıktan uyuyamayanların ne yapacağından KORKUP. GENE
    UYUYAMANLAR olarak ikiye bölünmüŞür ....... diyor...
    hani yazıyı okuyunca aklıma düştü de paylaşmak istedim ..
    reyyan

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...