4 Nisan 2015 Cumartesi

“Neye Direnç Gösterirseniz Varlığını Sürdürür”


“Gül bahçelerinde gezinin, gül kokusu üzerinize sinsin”


Bir hekimin başına gelebilecek en korkunç tecrübe, hastasına verdiği ilaçların kullanılması sonucu beklenmeyen, istenmeyen ve hatta bilinmeyen yan etkilerinin ortaya çıkmasıdır. Bilinçli bir seçimi değildir hekimin. Belki de Yüzlerce kişi üzerinde denenmiş ilaç, bir başka hastada zararlı sonuçlara sebebiyet verebilmektedir. Prostat tedavisi olurken kullanılan ilaçların, böbrekleri iflas ettirmesi gibi…

Kısa süreli bayılmalar anında bilinç kaybı oluşabiliyormuş. Bayılma kavramının yerine uyuma halini de değerlendirebiliriz. Özellikle derin uykuya geçenlerde, bilinç canlı olsa da zaten işlevsizdir. Fonksiyonunu yitiren bilinçten, arzu edilmeyen iş ve işlemler açığa çıkabilir. Kişi ancak uykudan uyanınca, ne yaptığının farkına varabilecektir. Cerrahın, ameliyatı sırasında, anestezi yoluyla hastasının bilincini kapatması gibi. Ameliyat sonunda uyanınca bilinç idrak eder. Hastasını uyutma durumu hastanın istemediği fakat doktorun arzu ettiği bir durumdur, aksi halde operasyon işlemini yapamayacaktır.

İstemediğimiz ve istenmeyenler önemli bir yekûn tutuyor hayatımızda. Bir de bakmışsınız, olagelenlerin büyük ekseriyeti istemediğimiz halde olanlar. Bu nasıl olur, hem istemiyoruz hem de olması için elimizden geleni yapıyoruz! Şifa bulmak üzere kullanılan ilaçlardaki yan tesir gibi.

Bilinç özgürdür, özgürlük ister. Beğenmediklerimize, istemediklerimize, istenmeyenlere odaklanan bilinç esarete girmiştir. Çirkinliğe, çirkefe, sevimli olmayana odaklanmak, tıpkı, bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların bir mercekten geçtikten sonra toplanarak, kuvvetli ısı kaynağına dönüşmesi gibi. Birlikte odaklanılan çirkinlikler de, artarak büyüyecek ve yıkıcılık ve yakıcılık işlevini sürdürecektir. Görmek istemediğimiz, kir-pas, dağınıklık ne kadar üzerine gidilip, nefretle konuşulursa, tiksinerek karşı çıkılırsa bir gün o kir-pasın, dağınıklığın içinde kendimizi bulmamız mümkün olacaktır. İstenmeyen itildikçe güçleniyor. İstemeyenlerin sayısı çoğaldıkça ve ona karşı birlik olununca, istenmeyen daha da güçleniyor. Kısaca hep birlikte, elbirliği ile geleceği inşa ediyoruz.

Bu durumun çok önemli örneği Türkiye’de yaşanmıştır. 13. yılının içinde bulunan iktidarları döneminde oy verenlerin ekseriyet tercihini alan siyasi partinin, seçilmesi ve iktidarını sürdürmesi böyle bir psikolojik sebebe de dayanmaktadır. Nitekim sokağa çıkıp sorulduğu vakit, bu partiye oy verdiğini söyleyenlerin sayısı oldukça düşüktür, yok denecek kadar. Hatta ilk iktidar dönemlerinde oy verdiğini söyleyen bir kişi bile bulamıyordunuz. Yani istemediği halde oy vererek istenmeyenin güçlenmesini sağlıyorlar. Bu sebeple, şu öğüt önemlidir ve yerindedir. İstemediğin siyasetçi varsa onu değil, rakibini destekle. Rakibi desteklemek ise, istenmeyen hakkında reddiyat, hakaret, düşmanlık içeren sözlerden sakınmaktır.

Kabulü oldukça zor bir teori olarak görülse de, dünyada terörizme karşı olmayan bir tek kişi bile bulamazsınız, fakat terörizmin gelişmesine, büyümesine ne dersiniz? Herkes karşı fakat ışık hızıyla ve daima şekil değiştirerek, isim değiştirerek, yöntem değiştirerek gelişiyor, güçleniyor.

Aşağıdaki 3 dakikalık video eminim ki, bazı sorulara açık cevap olacaktır. İzlenilmesi tavsiyemizdir: yazımızın başlığını da bu videodan aldık. Videoyu izlerken alt satırlarda aktardığımız ayetleri aklınızdan tutunuz.


“Bir güzel söz ve bir kusuru örtmek, ardından eziyet gelen bağıştan daha hayırlıdır. Allâh Ganiyy’dir, Haliym’dir.” (Bakara/263)

“…Şu dünyada güzel davrananlara güzellikler vardır.” (Nahl/30)

“Kötülüğü (bâtılı, göreselliği) en güzel olan (Hak, sistem bilinci) ile defet! Onların (seni) tanımlamalarını biliriz.” (Mu’minun/96)

“İşte onlara sabrettikleri için bunun karşılığı iki kere verilir… Bunlar, kötülüğü güzel davranışla yok ederler ve beslediğimiz yaşam gıdalarından karşılıksız bağışlarlar.” (Kasas/54)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...