Gittiniz ustalar
Bunu bu cinnet kementlerini
takıp
Erken bıraktınız bu
yalnızlığa
Bir yalnızlıktır insan ki
Çok gelir iki kişiye
Bana az
Yalnızlığım insanlar
adedince
Ki bu çağda yalnızlık
Fevkalade ayıptır
Yasaklanmıştır
Ölürüz alışılmış bir ölümle
Doğduğumuz gibi
Yaşarız kimseye dokunmadan
Sakallarımda erken yoruldu
Saçlarım gibi
Beni Socrates yargılasın
Birde intiharı düşün(e)meyen
anneler
Kimsenin söyleyemediği
Nakaratı unutmak üzere
olduğum
Unutulmuş bir türküyüm
Secdem ki intiharı dünyamın
Yönüm kıbleye kıblem Kâbe’ye
Ayhan ERALP
****************************
Ya
şairler sussaydı dostum,
Ya
karıştırsaydık kıbleyi, Kâbe’yi
Nasıl
kırardık ‘cinnet kementleri’ni?
Nasıl
mazhar olurduk ‘Socrates’ affına,
Ya
‘unutulmuş türküler’,
Küsseydi
‘türkülerin nakaratı’
Yönünü
bulamayan ‘ben’,
Nasıl
meylederdi ‘Kâbe-i gönül’e
Şair
susmasın.
Haykırsın
hatta.
Kurtuluş,
belki mısralarla yeter bize.
Açılır
mana,
Mısraların
belinde.
Mahmut
EMİN
Ayhan ERALP Hoca'ya, şiirini blogda yayınlamama izin verdiği için teşekkürlerimi sunuyorum.
YanıtlaSil