21 Haziran 2012 Perşembe

PKK, Kürt ve Çözüm



Adını “Kürt Sorunu” koydular. Şimdi ise PKK’dan şikâyetvari söz ediyorlar.

Neymiş, PKK saldırdıkça “barış gelmeyecek”miş!

Pehh..

Canavarı, besle, büyüt, sonra da şikâyet et.

Önce anlanmalıdır ki, PKK tek yerden emir almıyor. Türkiye olarak hangi problemin üzerinde bulunuyorsak ve o çözüm çabaları hangi devletin amaçlarına ters geliyorsa onlardan PKK’ya emir gidiyor. Silahlı örgüt onların emirlerine ve menfaatlerine göre eylem gerçekleştiriyor.

Çözümü sadece PKK ekseninde düşünür ve ele alırsanız yaya kalırsınız. Çabalarınız havada kalır. “Çözüm” dediğiniz süreç aslında, sonu parçalanmaya varacak olan ihanet sürecidir. Problem, ne dağdaki eli silahlı eşkıyanın hoyrat baskınları, ne de bu baskınlarda beklediğimiz görevi Hakkıyla yapamayan güvenlik görevlileridir. Ayrıca çözüm Kandil Dağı ve onları organize eden dış güçlerin etkisiz hale getirilmesinden geçer. Kimdir bu dış güçler?

Bebek Katili’nin Suriye’den dışlanmasından sonraki aşamaları gözden geçirecek olursak, atıfta bulunulan devletler bir bir göz önüne gelecektir. Teslim edildikten sonraki PKK eylemleri gözden geçirilecek olursa, eylem öncesi Türk Devleti olarak yapılmak istenen ataklarında ayrıntılarıyla elenmesi ile yapılan eylemler arasındaki irtibat değerlendirildiğinde her şey ortaya çıkacaktır. En barizi ise, Mavi Marmara gemisinin Filistin’e yardım götürmesi sırasında İskenderun’da bulunan askeri birliğe yapılan saldırıdır. Kimin istediği ve PKK örgütünü kimin kullandığı orada net olarak görülmektedir.

Bir-kaç gün önce, Dağlıca Baskını ise, Başbakan’ın Meksika gezisine ve oralarda yaptığı görüşmelere ne kadar bağlı olduğu, olayları dışarıdan -basından- izleyen bizlerin bile bilgisindedir. O toplantılarda alınan kararlar, üzerinde durulan konular Dağlıca Baskınının ipuçlarını verecektir.

Bu noktada, “anlık istihbarat”, “stratejik ortaklık”, “sıfır sorun”… Gibi dış politika argümanlarından henüz bahse gerek bile görmedik. Sorun denilen şey, uygulanan politikalar, hesapsız dostluk ram oluşları, güvenilmez bilinen -devletlere ve kişilere- sonsuz itimat gösterileri, onların sundukları ve propaganda ettikleri anlamsız uygulamalar ve kanunların kendisidir.

Çözüm daima kendi içindedir. Kendindendir. Kendini ihmal ettiğin sürece çözüme de uzaksındır.

Huzur, barış kendini bilene çokta uzakta değildir.

8 yorum:

  1. Nidai Seven :

    KÜRT Meselesi diye sakız olarak ağızlarında dolaşanlara ve buna inananlara sesleniyorum! Kürt kimliği siyasi malzeme olarak kullanmaktalar, Kürtleri Kumar masası olarak görmekteler, kendi projelerini gerçekleştirmek için KÜRT kelimesini geçmişte olduğu gibi koltuk değneği görmekteler. İhanetin etnik kimliği olmaz. BU projenin başında Türklük düşmanı Kürt olmayanlar vardır veselam.

    YanıtlaSil
  2. Saffet Görmüş :

    PKK nın tek bir yerden emir almadığına dair yazıdaki tesbit her şeyi anlatmaya yetiyor zaten.

    YanıtlaSil
  3. Harun Meral :

    Suriye ve Irak ile ilişkiler netleşmeden, İsrailin gönlü olmadan bu saldırılar bitmez. Benim görüşüm bu.

    YanıtlaSil
  4. İrfan Purtaş:

    Bildiğimiz şeyler var yazıda çözüm malesef yok....

    YanıtlaSil
  5. İrfan Purtaş:

    Bence üç seçenek var, ya yeni bir anayasa ile adamların istekleri oturacaksın pazarlığa , ya israil gibi güçlü bir devlet vuracaksın ve uluslararası ne derse desin diyeceksin bunun için meşru hakkın var yada ben çekiliyorum diyeceksin ...

    Biz bu işi ite kaka götürmeye ,yada kürt -türk kardeş edebiyatı ile yada keseriz biçeriz şöyle bir milletiz gibi gaz alma yöntemlerini bir kenara bırakmalıyız...

    Bu sorunu uluslar arası bir anlaşma zeminde çare aranmaktan çok bir grubu kendi içimize çeksek ve para ile desteklesek emin olun sorun bu noktaya gelmez,ortadoğu halkı ne bilir demokrasiyi ne bilir hukuk anlaşmalarını bu coğrafyada para ve güç kimin elindeyse çözüm ondadır..
    Bir halkın demokrasiyi istemesi için demokrasinin o halkın iliklerine işlemesi lazım, demokrasi şehitlerinin halkın önünde bir anlam ifade etmesi lazım, kaç tane demokrasi ile yönetilen Ortadoğu ülkesi var bizim dışımızda bizde ne merem bir şey olduğunu maalesef bilmiyoruz işi kömür makarna alarak demokrasiye katkıda bulunduğumuz zannına varıyoruz...

    "İnsanlar gücün karşısında ya taparlar ya asarlar. Nitche"

    YanıtlaSil
  6. Harun Meral :

    İrfan bey, bu ülkede demokrasi problemi-hak ve özgürlük sıkıntısı yoktur. Sadece şu anda gevşemiş olan biroliğarşik yapı vardıı. Ayrıca hak ve özgürlük demokrasi silah ile terör ile vur kaç ile kazanılmaz.

    YanıtlaSil
  7. Harun Meral :

    Çözüm, belki elli kere yazdım.
    Nizami harp metotları ile obüs topları gibi konvansiyel silahlarla, 21 yaşında düzenli ordu birlikleri ile terör ve teröristle mücadele edilmez.

    Gayri nizami harp metıotları ile şavaşan ve savunmada değilde saldırı ile bul,yok et stratejisi ile hareket eden , çok yetkili birliklerle teörün tansiyonu düşürülüp,psikolojik üstünlük sağlanabilir.
    Yeni anayada da üniter yapı korunur, Bayrak ve dil den taviz verilmez. Zaten herkesin sahip olduğu haklara bu adamlarda sahipler. bu anlamda problem yok.

    l Suriye şu anda PKK yı kullanıyor, Irak ,Maliki kullanıyor. buna karşı aynı yöntemle cevap verilir. Bu arada ABD VE iSRAİL İLE YA ADAM GİBİ MÜZAKERE , YA DA nATO DAN ÇIKARAK çözüm oluşturulur. Sinirden yazamıyorum

    YanıtlaSil
  8. Göray Atila:

    Çok güzel bir yazı . Bence artık Türk sorunundan bahsetmeye başlamalıyız.Tasfiye edilen bizleriz. Kimlik ve kişiliğimiz dumura uğratılıyor

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...