22 Haziran 2012 Cuma

Aklı Sıra Millete Korku Salıyor


Şimdi işlenen ve bizlere yutturulmaya çalışılan husus şudur: “Kandil dağı çok zor dağdır. Askerinizi, kamyonlarınızı, toplarınızı, tanklarınızı… Oraya taşımak zordur. Hadi bir-iki ayda taşıdınız diyelim, oradaki militanlar gitmişlerdir, sadece karşınızda Iraklı Kürtleri göreceksiniz. Haydi beklediniz diyelim, boşa zaman harcayacaksınız. Siz oradan ayrıldıktan sonra militanlar yeniden gelip yerleşeceklerdir.” M. Ali Birand haber programında böyle yorumladı. Mealen alıntıladık. Bu ve benzeri yorumları, PKK muhiplerinden duyacağız demektir. Sıradan bir cahilin yorumudur bu. Kurmaylık öngörüsü bulunmayan, ileri strateji bilgisinden yoksun, dava adamlığı öngörüsünü gerilere bırakmış garip, cahil, sıradan bir yorum. Aklı sıra millete korku salıyor. Benzer yorumları sahibinin sesini dillendiren pek çok “dolma kalemden” duyabilirsiniz. Biliyoruz ki, düdük ötünce hep bir ağızdan aynı şarkıyı mırıldanırlar.

Biz askerlik eğitimi almadık, kurmay da değiliz, ne strateji geliştirme yeteneğimiz var nede harp sanatını planlama ve uygulama becerimiz. Akıl verecek halimiz de yok. Ama önümüze aldığımız ortaokul seviyesindeki bir haritayı okuyabilme, oralarda yol bulabilme becerimizi de denemek isteriz.

Dağlık, sarp kayalık ve zor bir bölge olduğu muhakkak. Peki kurmaylık zekası burada devreye girmeyecekse ne zaman girecek? Yoksa kurmaylarımız PKK muhiplerinin sözlerini mi dinleyip iş yapacaklar? Ne münasebet, ne münasebet!

Türk milleti olarak devletimizin en kolay istihbarat alabilmesi gereken bölgedir söz konusudur olan. Etrafı Türkler ve Kürtlerle çevrili (bir kısmı da Arap) bölge istihbaratımızın at koşturduğu yerler olmalıdır. (Böyle değilse sorgulanır zaten). İlk yapılacak iş, Telafer, Musul ve Erbil güvenli bölgeler haline getirilir. (Hiç itiraza gerek yok, anılan yerler zaten bizimdir, nüfusun çoğunluğu da Türk’tür) Yeteri kadar asker, istihbarat elemanı, teçhizatla kuvvetlendirilir. İran ile anlaşılarak militanların İran üstüne doğru hareketleri engellenir. Daha önceden Türkiye sınırları içindeki dağlar ve mağaralarda çembere alınmıştır. Kalıyor, Kandil’deki militanların hareket ettirilmesi. Kısa bir süre içinde teker teker kucağınıza düşecekler, pişmanlıklarını söyleyeceklerdir. Zafere odaklanmış, meselenin bitirilmesine and içmiş siyasi ve askeri iradelerin birleştirilmesi olacaktır çözümün başlangıcı.

Bıkkınlık, yılgınlık ifade eden ve en üst mevkilerdeki yetkililerin ağzından çıkan ve millet olarak pek garipsediğimiz bazı konuşmalar, evlad-ı vatanın azmini, direncini kırmaktadır. vaktiyle şöyle söylerdi yetkililerimiz: “PKK silah bıraksın, Türk adaletine teslim olsun”. Bu söylemi bıraktılar, artık şöyle söylüyorlar: “PKK silah bıraksın.” Bu laf değildir. Geçenlerde, karakol baskını ardından Başbakan Meksika’dan şöyle seslendi: “PKK silah bıraksın, hangi devlete gitmek istiyorlarsa gitsinler.” Milleti yenilgiye alıştırmanın yolu mudur, yılgınlığa sevk etmenin alıştırması mıdır? Anlayabilene aşk olsun. Bu sözlerde, bu değişimde ben şunu görüyorum. Türk Devleti PKK’ya zımnen af getirdi. Daha başka nasıl anlamamız gerek?

Teröristi bertaraf etmeden, terörle mücadele safsatadır.

Karakol baskını ardından dağlara asker yığıp, sağı solu bombalamak iş değildir. Militanların dağlardaki hareket kabiliyetini yok etmek önemlidir. Madem bombalamakla işlerin hallolacağını biliyordunuz bu güne kadar niye beklediniz diye sorar millet. Cevaplayamaz zor durumda kalırsınız. Ayrıca millet evlatlarını da intikam gibi duyguları yaşatmak doğru değildir. Her ölen PKK militanı haberi TVlerden verildiğinde gülümseme mi oluştuğunu zannediyorsunuz. Yanlışın üstüne yanlışla gitmek, tedavisi zor sonuçlara sebep olabilir. Ölümler hiçbir zaman zevk vermez insanımıza. Kamuoyunun infialini söndürmenin yolu bu değildir.

“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, PKK’lı hainlerin yuvası olan Kandil’i yok edebilecek güce sahip olduğunu” söyleyen Genel Kurmay Başkanı’nın bu sözü ise yanlıştır. Neden mi? bu söz sokak kahvelerinde oturan her bir insanımız tarafından söylenegelmektedir zaten. Başkanlar konuşmaz, yapar. Kurmaylığın işi strateji geliştirmek ve emir vermektir. Ağlamak değil.

Serinkanlılıkla, vakarla, Türk gibi olarak çözülemeyecek bir sorun yoktur. Kazanılamayacak bir savaş yoktur.

Böyle bilir, böyle söyleriz.

11 yorum:

  1. Ali Sertelli:

    O şerefsizin sanki hükümet veya PKK sözcülüğüne soyunup mukavemet kırıcı bu propogandası çok kanıma dokundu... Bu sistemli bir faaliyetin propogandasıdır. M. Ali Birant'ta sahibinin köpeğidir.

    Biz çok daha olumsuz şartlar altında Kıbrıs harekatını Hem yunanistana karşı hemde adadaki eoka-b Terör örgütüne karşı gerçekleştirmiş bir milletiz.

    Bundan 40 yıl önce....... Hemde hava indirme ile... Deniz Ötesi hareket.

    YanıtlaSil
  2. Fatih Kırım:

    Kandil hedef gösterildi de de çunku abd planına göre pkk saf dişı birakilaçak barzani kardeşimiz olacak ondan sonra feder devlet kutlanacak

    YanıtlaSil
  3. Saffet Görmüş:

    Buna kara propogan da diyorlar. Uyuşturma operasyonu da denir.

    YanıtlaSil
  4. Nidai Seven:

    Hepsi yalan. Sıkıntı Milli iradenin arkasında olamayan İktidarın politikalarında. Bataklık burası.

    YanıtlaSil
  5. Göray Atila:

    Nabza göre şerbet verilmekte. Bunları sınır ötesi operasyonlarda gördük. Ve anladık ki... Gitselerde hemen birilerinin işaretiyle hemen dönerler....Bırakalım kandil e gitmeyi. Kandil Yeni Anayasa nın bizzati içindedir

    YanıtlaSil
  6. Mehmet Kınacı:

    MesutBarzani o bölgenin OTONOM başkanı..Talabani Irak merkezi devleti'nin Cumhurbaşkanı...ABD,Irak'ın "egemenliğinden" sorumlu....Hükümetimiz birine Amca,ötekine "ağbi" çeker ve ayaklarına kırmızı halı döşerken,Başkanımız Obama kırmızı telefonundan sayın Başbakanımızı arar!!!Öyleyse,ŞEHİTLERİMİZİN kanı doğrudan HÜKÜMETİN ellerinde...Açılım,saçılım,yalvar,yakar hepsi KÜRDİSTAN postası...Postayı yiyen FAKİR HALK...Siyasi yağdanlık olmadığından,yağdanlıklara erişemediğinden ÇOCUKLARI Güneydoğu'ya gidenler!!!!Siz uyanmazsanız,uyandığınızda bizde NEFES olacak mı???İnşallah,Allah bize güç kuvvet verir!!!Yoksa,sen bu "EFSUNLU" halden UYANACAK görülmüyorsun!!!!

    YanıtlaSil
  7. Abdurrahman Biçer:

    Gen.Kur.Başkanının "Çok zayiat verilir, milletin bunu göze alması gerekir" şeklindeki açıklaması; tüm gerçekleri açıklamaya yetmiyorsa artık söylenecek bir söz kalmamış demektir...

    Aynı durum; Şu Kakınç... Şey... Pardon Arınç Efendinin "Kalabalıklardı... Hem de çok silaylıhdılar" şeklindeki sözlerinde de okunmuyor mu?...

    YanıtlaSil
  8. Mehmet Kınacı :

    Millet şehitliği göze almadığından,HER ASKER UĞURLAMA TÖRENLERİ'nde Ankara-İstanbul-İzmir gibi büyük şehirlerimizin trafiği tıkanıyor...Tabi,şehitliği göze alan ve KUTSAL sayan bir millet,ASKER UĞURLAMA TÖREN'leri düzenlemez...Askere giden,sessiz sedasızgider...Halkımız ya "MOOOO"sesi çıkarır,yahut "MEEEEEEEEEEEE"sesiyle yetinir!!!Biz milletçe çok korkuyoruz!!!Hadi oraları KÜRDİSTAN'a verelim..Apo'yu da Diyarbakır'a AMED paşası yapalım........

    YanıtlaSil
  9. Kıyamoglu Abdullah Yücesan :

    O kalabliklar, bir gün Arincin kapisini calacaklar, p.ust kendini koruyacak asker bulamayacak. Asker barsaklarini temizleyeyeck, Tuvalet kagidi yerine KAKINCIN dilini kullanacak.

    YanıtlaSil
  10. Harun Meral :

    Propoganda ve karşı propoganda.. bu iki mefumu onlar çok iyi kullanıyor. Bizde onların peşimden onları yazarak koşuyoruz. Propoganda üstünlüğünü elde etmeden ,etkili olamayız.

    YanıtlaSil
  11. REYYAN
    bütün yorum lar ÇOK GÜZEL ......
    YAZI HOŞ.............
    harun meral ... noktayı koymuş.....
    deli deli yi görünce sopasını saklar...
    neden..
    bu adam deli benim de deli olduğumu yürüyüşümden anlar. benı delı bılsın ama sopamı görmesin benı sopasız deli sansın diye.............lütfen sopaları göstermeyınız...deli sadece deliden korkar..

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...