6 Temmuz 2014 Pazar

Sosyal Ağa Salınan Mesajlar


Sorgusuz sualsiz Tayyip destekçisi zavallı Star Yazarı; “Irak Bölünsün” diyor. Söylemiştim size, bunlar gemi azıya almışlar, salla pati gidiyorlar diye.

Irak’ın bölünmesini istemek, Türkiye’nin parçalanmasını istemekle eşdeğerdir. Türkiye’nin âli menfaatleri Irak’ın üniter yapısının ayakta kalmasını gerektirir.

Büyük Ortadoğu Projesi politikalarının isteği elbette Irak’ın bölünmesi olacaktır. Amaçları bu değil miydi? İslam ülkelerinden 22 sinin sınırlarının değiştirileceğini söylemişlerdi zamanında. Duymamış olabiliriz.

Şimdi, sözde ‘İttihadı İslam’ fikrinin savunuculuğunu yapan bir bahtsız, Irak’ı bölmenin peşinde.

Neo-Conların politikası budur işte.

Gazetesine bakın, mesela Ekmeleddin ihsanoğlu’nu Neo-Conların teklif ettiğini filan yazıyorlar. Asıl Neo-Conlar kendileri. Onların politikalarını utanmadan yüksek sesle dillendirebiliyorlar.

Zavallı kafa!..

****

Kim ne derse desin,

AKP ve Tayyip Erdoğan, ABD ve Neo-Conların en büyük başarısıdır. Bu görmezden gelinemez.

Şuna Bakar mısınız;

Yalan yanlış olsa bile söyledikleri olduğu gibi kabul görüyor, dün söylediğinin tam aksini bugün söylemesine rağmen milyonlar alkışlıyor, bir adım önce söylediğinin yanlış olduğunu şimdiki söylemi kendisini yalanlamasına rağmen hala desteği yüzde elli…

Bu inanılır gibi değil, olacak bir şey değil. Ama işte geldi başımıza.

Gerçekten çok başarılı Neo-Conlar. Onların İngilizceyle söylediklerini adam Türkçeye çevirip konuşuyor, alkışlıyoruz, onların Müslümana olan kinlerini adam terse çevirip Atelere, hıristiyanlara.. Söylüyor(muş) gibi yapıyor alkışlıyoruz…

Böyle şey olmaz.

Ama oldu, oluyor.

Nasıl olur?

Haydi, sosyologlar, psikologlar, bakkallar, manavlar, kasaplar haydi sırasında mangalda kül bırakmazsınız, çözün bu problemi, çözün: bu nasıl oluyor?

Şimdi, yandaşlar bu lafların ardına: sen diyecekler, milletle! Birlik olamıyorsun, sen yabancısın, sen milletin ne istediğini anlamıyorsun gibi ipe sapa gelmez laflar söyleyecekler. Bunların bir önemi yok, bu bahtsızlar projenin ‘söyleyin’ dediklerinden başka bir laf etmiyorlar, onlar kullanılanlar. Benim derdim onların hakaretleri değil.

Söyler misiniz;

Nasıl oluyor? Nasıl oluyor da, yalana, talana, hırsızlığa, dolana, iflas etmeye, borçlanmaya, asgari ücrete, lüzumsuz kanunlara, bin kere değiştirilen ihale kanununa, istenmeyen kararlara…

Neden, neden, neden karşı çıkılmıyor?

Benim anlamadığım budur. Mantıklı bir açıklama bulamadım. Bilenlerden rica ediyorum.

****

Kafamızın içinde tanımadığımız, kim olduğunu bilmediğimiz birisi mi dolaşıyor? Zannettiğimiz gibi o kişi bize yabancı mı? Kararlarımızı alan kim? Niye kendimizden ayrı bir varlık gibi algılıyoruz? Bir de şu var, bizim adımıza karar veren bizi bizden iyi tanıyor. Ne isteyeceğimizi, nasıl giyineceğimizi, hangi yemekleri yememiz gerektiğini bizden iyi biliyor.

Yoksa O, ‘Ben’ miyim?

****

IŞİD denen sürüden yeni bir tehdit gelmiş:

- Kabe’yi yıkacaklarmış!.

Dini bütün, AKP’li Müslümanlardan bir eleştiri, bir karşı tehdit geldi mi? Merak içindeyim.

****

Ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandı.

İlk işi, uzun bir dua.

Bu propagandaya dayanmak ve ona karşı siyasi terminoloji ile mücadele etmek mümkün değildir.

İnsanımız dindardır, manevi kavramların kullanılması aklını başından alıyor. Söylenilenin din içerikli laflar olması kandırılması kâfidir.

Ne yaparsanız yapın. Dinin kullanıldığı, maneviyatın kelamlarının kullanıldığı siyasi propagandaya karşı mağlubiyet görünür. Bu itibarla insanımızın uyanması, doğruyu-yanlıştan ayırması, riyayı hakikatten seçebilmesi gerekir.

Bunun için yapılması gereken ise,

Başa dönüp, yeniden bir milli eğitimle, damarlarına asil kan pompalanmasıdır.

Durum bu.

****

Darbeci’nin ilk yapacağı iş, kendisini koruyacak yasaların çıkarılmasıdır. Bu eksik akılla, aceleyle yapılan bir kargaşadır. Hiçbir işe yaramaz.

Evren’in Anayasa’ya koyduğu koruma maddesinin hiçbir işe yaramadığı 30 sene sonra anlaşıldı, üstelik bu anlaşıldığında iktidarda bulunanlar, yaptıkları yanlışlardan sorumsuzluk yasalarını çıkarmaları nasıl bir gaflettir. Hayır, gaflet değil: delalettir, ihanettir.

****

Nice günler yaşıyoruz:

Yandaş ve merkez medya nasıl da âlâ-yı vâlâ ile vermişti haberi:

“isminde Kürdistan kelimesi olan partiye izin verildi”

Yalanmış, yanlışmış.

Eminim, Kürtçü B. Atalay’ın bir saptırması olmuştur. Böyle bir haber nasıl yapılabilir?

Meğer;

Yargıtay Başsavcılığı:

“Kürdistan” kelimesini çıkarmaları için ihtar yazısı yazmış.

Buyurun, medya ahlakı!...

Utanmazlar!

****

Bizim Vedat; “Nitekim Ergenekon, Sarıkız, Ayışığı, Balyoz gibi cunta ve darbe girişimlerinin tasfiye edilmesiyle beraber Türk Ordusu’nun “askeri fonksiyonları ön plana çıkmış” olduğu söylenebilir. “

Demiş!.

Hiçte güleceğim yoktu.

Ya, Vedat sen gerçekten inanarak bunları yazdın mı, yoksa birileriyle dalga mı geçiyorsun.

Daha ne olsun be Vedat,

Askeri alan içerisinde uğruna ölümü kabul ederek yemin ettikleri bayrak gönderden indiriliyor, korumayla görevlendirilen askerler bir tek bile silah atmadan silahlarını, kendilerini ve koruyacakları kişileri teslim ediyorlar, PKK militanları şehirlerin içine, askerlerin bulundu alanların önüne gelip, kurşunlamalar yapıyorlar, senin ’askeri fonksiyonları ön plana çıkan’ askerlerin beton duvarların ardına saklanıyorlar.

Bu mudur yani be arkadaş, bu mudur?

Sen kafayı mı yedin Vedat Bilgin, sen kafayı mı yedin.

Vah, vah, vah ki vah!...

Benim arkadaşım ne hallere gelmiş? Vah.

****

Güya CHP’yi eleştiriyor bizim Vedat, oysa eleştirdiği Atatürk.

Yazısındaki CHP’leri çıkarın, yerine Atatürk yazın bakın neler oluyor.

Yapma Vedat, yapma. Bir kere daha benzeri ile karşılaşırsam, hava sıcaklığının eksilerdeki Beytepe sohbetlerinin tamamını haram edeceğim.

Yapma kardeş, yapma.

AKP nasıl ve niye girdi Türkiye’ye bilmiyor musun?

Misyonu neydi, bilmiyor musun?

Söyleyelim. Verilen talimat: Atatürk düşüncesini, sevgisini, milletin dimağından silmek. Yalnız Atatürk mü? Hayır, Atatürk ve milletin sinesinde bulunan saf İslam inancı ve Muhammedi Şuur’un bertaraf edilmesi.

Şimdi kimlerle aşık attığını var kendin hesap et.

Yazıklar olsun Vedat…

****

Erdoğan’ın yalakaları, Erdoğan isminin açıklandığı anda seçimin bittiğini ve Erdoğan’ın açık ara birinci olduğunu pompalıyorlar.

Bunun sebebi şudur. Malumunuz, CHP’de adaylarından memnun olmayan bir kitle var, parti içinden olmasa da MHP tabanından da adaya rahatsızlık bildirenler mevcut. İşte bunların güçlerinin, AKP’ye dolayısıyla Erdoğan’a aktarılması çalışması yapıyorlar. Nasılsa Erdoğan açık ara seçiliyor, ben de bu adayı istemiyorum, o halde oylamaya katılmayayım düşüncesini yaymak istiyorlar. Oy vermeye gitmemekle, Erdoğan’a oy vermenin arasında bir fark yok.

Erdoğan’ın 12 yıllık icraatından memnun olanlar, çözülme sürecini destekleyenler, Irak’ın parçalanmasına göz yumanlar, Suriye’de İsrail uzantılı devletçiliklerin kurulmasını talep edenler, Mısır’da ayrı bir İsrail tesirli devletin kurulmasından yana olanlar, 12 Aralık benzeri soruşturma konularından rahatsızlık duymayanlar, TÜRGEV soygunculuğunun İslami olduğuna inanalar…

Varın,

Ya oyunuzu Tayyip Bey’e verin, ya da varın yazlığınızda keyif çatın.

****

IŞİD’in Türk TIR şoförlerini serbest bıraktığı ve Mahmur’a doğru yola çıktıkları haberleri geliyor.

İyi bir seçim propagandası olacaktır. Başbakan olarak seçime katılan Erdoğan, Kasımpaşalı tavırlı yürüyüşüyle havaalanında apronda karşılasın, kameralar çalışsın. İyi bir fırsattır.

Şoförleri arkasına alarak bir de basın toplantısı düzenlesin. Burunları bile kanamadan IŞİD’in ellerinden kurtardıklarını filan anlatsın. Bu fırsatı kaçırmasın.

Biz tavsiye makamındayız, artık kendisi bilir.

****

Anahtar cümle şu:

“Zafer sadece ve sadece Allah’ındır...”

Manası çok açık:

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları oy verecek...

Erdoğan kazandığı takdirde bu, “Allah’ın zaferi” olacak...

Peki ya başka biri kazanırsa...

Bu da “Allah’ın hezimeti mi” olacak...

Dünya demokrasi tarihinde, sandıktan çıkacak sonucun “Allah’ın zaferi veya hezimeti” olarak nitelenebileceği ilk seçimi yaşayacağız...

Erdoğan’a oy vermeyecek her kişi, daha şimdiden “kâfir” ilan edilmiş durumda.

Yani bu ülkede şu an, ramazan ayı dolayısıyla oruç tutan, namaz kılan milyonlarca kâfir yaşıyor...
Ertuğrul Özkök 3.7.14

****

Ekranlarda izledim, müthiş bir karizma. Salon son derece düzenli, herkesin oturacağı yer belli, en ufak bir kargaşa yok.

Bu bile siyasi bir ruhun, disiplinli bir siyasi hareketin göstergesi.
Salonda tek müzik ve tek slogan var: “Re-cep Tay-yip Er-do-ğan!”
Taha Akyol 3.7.14

O günlere yetişmedim ama, kitaplardan, dergilerden, hatıratlardan okudum.


Taha Akyol’un anlattığı manzara, Hitler’in konuşma yaptığı salonlara benziyor.

1 yorum:

  1. Suat Canbek :

    Firavun ve kodamanlarının kendilerine kötülük etmelerinden korktukları için, kavmi arasından bir gençlik grubu dışında hiç kimse Mûsa'ya inanmadı. Çünkü Firavun, o toprakta gerçekten çok üstündü ve gerçekten sınır tanımaz azgınlardan biriydi. - Yunus/83

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...