Vatan bağında gül de
yetişir, diken de.
Dikensiz gül bahçesi aramak
beyhudedir. Gül, dikenle vardır. Gülün gelişmesi, serpilip boy vermesi için
sulamak, çapalamak, gübrelemek ihtiyaçları vardır. Sakın ola ki, gülle birlikte
dikeni de büyütmeye, çoğaltmaya kalkma, ancak onun yaşamasına da müsaade et.
Çünkü gülün gadri, dikene katlanmakla bilinir. Bu gadre, gösterdiği sabır ve
dayanma gücü ile ulaşır.
Vatan bağında gül de
yetişir, diken de.
Arifan şöyle kabul eder:
Gül de bizimdir, diken de.
***
Kocaman ve karmaşık bir
bilmecedir dünya!.
Esasen karıştıran biziz.
Bilmece çok basit sorulmuştur: “Ben
sizin Rabbiniz değil miyim?”. (Araf/177) Olumsuz soru olması
işleri değiştirmez. Olumsuz soru cümlesi, cevabını da içinde barındırır da
ondan. Verilecek cevap, soru cümlesinin içinde gizlenmiştir. “Evet.”
Bilmece sorusu içinde ayrı
bilmecelerde bulunabilir. Bu soruda da var aynısı. Mesela, niçin “Allah’ınız değil miyim” diye
sormuyor? “Rabbiniz” özel
olarak seçilmiş ve sorulmuş. Kelimeler önemlidir, üzerinde durulmaya değer.
Çünkü her kelime milyonlarca yıllık tarihi, ilmi birikimin manasını taşır. O
halde ilk çözülmesi gereken ‘Rab’ kelimesidir.
Şimdi bir kelime üzerinde
daha duralım: “Nefsini
bilen Rabbini bilir”. Buyurun. “Nefis” ve “Rab”.
Bir kere, bizden ayrı,
göklerde, uzaklarda bir tanrı inancımız varsa, bu bilmeceyi çözemeyiz. Soru,
içinden geliyor, öyleyse cevabı da içinden arayacağız!. Arifler de şöyle
söyler: “Her ne ararsan kendinde ara”!.
İnsan, âlemin özeti. Âlemde
ne bulmak istersen kendine eğil, bir cevabı mutlak vardır. İnsan tektir, bir benzeri
daha yoktur. Benzerinin olmaması, Rabbin Tekliğine işaret eder. İnsan nefsi ile
vardır, nefsini secde ettiren, Rabbini bilir ve insanlık makamına ulaşır.
İşte, ayet-i kerimede de “değil miyim”
sorusu, nefsi şahitlendirerek sorulur.
***
Duyabiliyor musun yağmurun
sesini, kulak ver. Ne ninniler, ne nağmeler mırıldanır duymak isteyene.
İlk fısıldadığı da şudur;
inerek yeryüzüne, gül ve diken ayırmadan rahmeti sunmak.
***
Hâsılı karmaşık bir
bilmecedir hayat ve hayatın soruları.
Gülmek isteyen dikenden
uzak dursun, dikeni işkillendirmeden.
***
Niyazi Mısrî ‘Divan-ı
İlahiyyat’ında bir şiirinden bir beyit şöyledir:
“Mantık-at-tayr’ın lûgâtı
muğlakından söyleriz,
Herkes anlamaz bizi, bizler muammâ olmuşuz.”
…
*(Lügaz, muamma: anlaşılmaz
iş, anlaşılması zor olan sır, bilinmeyen hâl, karışık şey)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder