10 Ekim 2012 Çarşamba

Bütün Parça Kavgası



Bazen, anlayabilmek için parçalara ayırmak iyi bir yoldur. Parçalayıcının usta olması kaydıyla. Aslında tehlikeli bir yoldur, girişim tehlikeyi işaret eder. Cesaret ve sadakatle çalışılır ve azimle sonuca ulaşılmak hedeflenirse, korkulacak bir durum da yoktur. Kendine güven önem arz eder bu durumda. Aslında kendine güven denen aldatıcı durum, hülyaların ötesine geçebilmişse, gerçekten üzerinde ilmi çalışmalar yapılmış, atölye çalışmaları üstüne ilave edilmişse gerçekten korkulacak bir şey yoktur diyebiliriz. O halde önümüzde bir yol var, o da aklın yoludur, ilmin yoludur. Buyurun birlikte parçalara ayıralım ve inceleyelim.

Parça: Bütünün tüm özelliklerini üstünde barındıran, aslında bütünün özetidir.

Parçaya baktığımızda bütünü, bütünü bütünüyle görebildiğimizde parçanın her halini idrak etmek mümkündür.

Diyebiliriz ki, parça eşittir bütün.

Bütün ayniyle parça.

Peki, kavga nerede, nereden çıkıyor?

Aslında kavga yok. Sebep olanlar var. Bütünün istediği kavgaya sebep olanları ayırmak bir bir, parçanın istediği kavga gibi görünen tarafların törpülenmesi bir bir.

Sebepler: 1) Bir başkası, aslında karıştıran bütüne dahil olmak isteyebilir (bu konu araştırmalar ve tartışmalar ister). 2) Parça muamelesi sıkıntı vermiş olabilir. 3) Bütün, bazı parçaları hakkında düşünmeyi unutmuş olabilir. 4) Parça, artık başka bir bütünün elemanı olmayı arzu edebilir bir hal almıştır. 5) Bütün, Bütünlüğünü unutmuş olabilir. Kafası karışıktır. Mazur görülemese de bir hastalığın başladığı, ancak hastalığın tüm vücudu kaplamadığı bilinmektedir.

Parçanın bütünden kopup, kendi ayakları üstünde durmak isteği pompalanınca, bir heyecanla sarılır ayrılma macerasına. Bu noktada korku vardır. İsteklerini kontrol etme iradesi vardır. Zira kanser tüm vücudu sarmamıştır daha.

Bütünün bildiği bir şey vardır. Parçayı atarsa, çok geçmeyecek parça geri dönüp özür dileyecek ve eskisi olmaya azmedecektir. Hatırlıyorum, bir Profesörümüz (*) bu ayrılığın ancak 80 yıl sürebileceğini öngörmüştü. Süre sonunda parçanın kendisi, kendiliğinden yeniden bütüne dahil olma isteğini bildirecektir. Bütün, bunu deneyebilir mi? evet deneyebilir. Deneme süresinde ise gözleri parçanın üstünde olacaktır. Yad’dan, düşmandan, hainlerden, oralarda gözleri olanlardan korumak yine bütüne düşecektir. Bir olan işi ikiye çıkacaktır. Bu sebeple istemez bütün, parçayı atmayı. Ama bıçak kemiğe dayanınca da yapılacak bir şey kalmamıştır diyebilir. Bu onun Hakk’ıdır.

Parça, parçalanmanın sonucudur.

Parçalanma, ne kadar sevimsiz bir kelime. Birlik-beraberlik, bütünlük dururken ne diye parça, parça olup, miniklerle uğraşmalı ki?

İlim dünyası “Tanrı Parçacığı”nın peşine düşmüş, onu anlamaya çalışırken, bizim uğraştığımız konuya bakın!

(*) Prof. Metin Boşnak,

6 yorum:

  1. Abdullah Alagöz:

    Pozitif bilimler bütünü değil sınırları belirlenmiş konuları inceler.Bazen parçaların toplamı bütüne eşit olmayabiliyor. Aklın, bilimin ve sağlıklı bir yöntemin bütün olumsuzluklara rağmen hedefe varmamızı kolaylaştırabilir inancındayım. Dilinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Nidai Seven:

    Parça parça oldu yürekler. Parçalanan yürekler Çin malı ile ikame edildiler.Yüreğin sevdasına adapte olamadılar.

    YanıtlaSil
  3. Harun Meral :

    Metin hoca, mükemmel bir bakış açısı sunmuş. Parça muamelesi bazen sıkıntı verir.

    Ayrıca, parçalara ayırarak sağlıklı bütün oluşturmak için maharet gerekir, ehliyet gerekir. Neşteri kullanan bir kabzımal olursa, ayrılan parçalar kanar ve acı duyar, belki de bir daha bütüne monte olamayacak kadar deforme olur. Ama neşteri kullanma liyakatine sahip birsi ise o, korkma teslim et kendini

    YanıtlaSil
  4. Ali Cenap Ertay:

    Yalnız bütünü parçalara ayıran,tekrar toplamaya iş gelince parça arttırmasa....

    YanıtlaSil
  5. Ali Yüceveli:

    ALT ALTA, ÜST ÜSTE GELEN DÖRT TANE BİRİN TOPLAMI DÖRTTÜR. Nokta ve virgül hükmendeki unsurlar kaldırılınca YAN YANA GELEN, OMUZ OMUZA GELEN DÖRT TANE BİRİN OKUNUŞU BİNYÜZ ON BİR DİR

    YanıtlaSil
  6. Metin Sertbaş :

    Analiz böyle yapılır. ve öncesinde analiz tekniği böyle anlatılır. Üstad teşekkürler.

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...