8 Ekim 2012 Pazartesi

Yengi ve Yenilgiler



Ben hep yenildim be can, hep yenildim. Hem başarısızlıklarımın altında ezildim, hem de hiç savaşa girmeme rağmen yenildim. Kaçmadım savaştan, bıkmadım uğraştan, usanmadım çalışmaktan ne yapalım ki, yenilgiler hep savaşlar sonunda değil midir? Ben savaşa girmeden yenildim. Yenik saydılar, ezdiler, eğdiler boynumu. Oysa kıyasıya ikna ederek, kendimi kandırmış, bir oyana bir bu yana sallanarak, artık sükûn bulan bir hayat isteme gafletine düşmüştüm. Hepsi bu can, hepsi bu. İstemek yenilginin başlangıcı, sevgi mesabesinde arzu etmek ise gerçek yenilgi. İstediğim için yenildim can, istediğim için yenildim. Ben hep yenildim be can, hep yenildim.

İstemek acıktırdı beni, acıktıkça da istedim. İstekler katarlanıp peş peşe tekrar edilince de, açlık arttı. Tekrar edildikçe birbirini tetikledi. Ne isteklerime kavuşabildim, ne de açlığımı bastırabildim. Yenildim ben be can, hep yenildim.

Nice zahmetli yürüyüşten sonra anladım ki, istememeyi istemek bile yenilgide sebep imiş. “Yüzsüzlük edip kimseden bir şey talep etmezler” emrini, ilahi anlatımını anlayamamışım. Oysa “İstemekten çekindikleri için de, iç yüzlerine vakıf olmayanlar onları zengin sanır. Ancak sen onları yüzlerinden tanırsın.” (Bakara/273)

Dünya malı kazanıp, dünyalığı istif etmek isteğinin kazınıp yok olabilmesi, ahlakın Allah Ahlakına yakınlaştırılması ve gelecekse buradan gelmesi isteğini silip atmışız hayatımızdan be can. Beni yenilgiye uğratan dost sandıklarımdır be can, bu yüzden hep yenildim ben be can.

Niyazi Mısrî üstad şöyle der:

“Dünyâ ile ukbâyı ko ûlâ ile uhrâyı ko, / Var ol kuru sevdâyı ko matlab yeter Sübhân yeter sana”

(Dünyâ ile ahreti, evvel ile sonrayı bırak, var olan kuru sevdâyı bırak, Sübhân istemek yeter sana)

Nerden bilebilirdim ben can, bize ne istersen Allah’tan iste dediler, bizde istedik. Meğer Mısrî yolundakilere, ‘Allah’tan bir şey istemek onu suçlamaktır’ diye öğretmişler. Böyle midir? Öyledir dediler. O’nu istemek ondan gaip olmaktandır. Allah Teala perdelenmiş değildir. Perdeli olan senin bakışındır. Dediler. İşte bu sebeple yenildim be can. Ben hep yenildim can.

Ben hep yenildim be can, hep yenildim.

Gerçek zafer, İstanbul’un fethidir.

Fethedene de Fatih denir.

Üstadım, son bir soru sormak isterim.

İstanbul neresidir?

İstanbul;

İnsan’ın vücududur,

Yani nefsi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...