12 Ekim 2011 Çarşamba

Faturalar ve ‘Aba’lı

Devlete ait bazı ödemeleri yaparken canım sıkılıyor! “kendi okulunu kendin yap”, “kendi yolunu kendin yap”, “kendi köprünü kendin yap”, “kendi güvenliğini kendin sağla”… çok duyduk bu sözleri. Bizler de şakayla karışık “iyi de devlet ne iş yapacak?” dediğimiz olmuştur. Bazı ödemeleri yaparken canım sıkılıyor demiştim ya, içime sinmeyen ödemeler bunlar, doğrusu “helal olsun” kelimesini rahatça söyleyemediğim ödemeler bunlar…

Konya’da 960 metre kare bir arsa (o zaman tarla idi) satın almıştık 20 yıl kadar önce. Belediyeye verilen yetki ile bu arsa şu anda 560 metre kare. Üstelik bu işlemi bizden bir sürü para alarak yaptılar. Şehre çok uzaklarda hiç bir değeri olmayan bir arsa konumunda. Geçen sene 8 Lira gayr-ı menkul vergisi olan bu arsaya bu sene 82 Lira ödedim. Sebebini sordum; “Sokağın ismi değişti” dediler. Eskiden “Meral sokakmış” şimdi ismini (Örnek Tepe) olarak değiştirmişler, memur bana “arsanızın değeri arttı” dedi. Başımızı eğdik çıktık dışarı. Meğer ben zengin olmuşum! Sonradan hatırladım, “ne tepesi yahu, dümdüz ova oralarda tepe-mepe yok.”

Yılda bir ay kadar kullandığımız fakirhanede, bu yılki tatilimizde 15 Metre Küp su kullanmışız. 95 Lira ödedim. İtiraz etmeden önce faturayı ve makbuzu bir inceleyeyim dedim. Baktım: her ay için (kullanım sıfır) 2,5 Tl. “sayaç okuma parası”, “her ay için 1 Tl. vergi”, “her ay için gecikme cezaları”.. etti mi 42 Tl ve gecikmeleri…48 Tl., buna kullandığımız 15 metre küplük suyun bedeli, katma değeri, vergisi algısı derken al sana 95 Lira… Ödemeyip de ne yapacaktık?

Elektrik faturalarında “Kaçak Kullanım Bedeli” diye bir bölüm var, vezneden parayı öderken vezneciye, “Ya hu kardeşim, bizim hiç kaçak kullanımımız yok” dedimse de hiç oralı olmadı. Ödedik mecburen…

Atık su bedeli olarak ödediklerimizi hiç saymaya gerek yok, ne hesabı var ne yasası…

Ekmek için ödediğimiz Katma Değer Vergisini de öğrenince biz hapı yutmuşuz dedim.

Sonra kullandığımız benzinin en pahalı benzin oluşunu kime nasıl anlata bilirim?

Efendim, belediye’lerden su satın alıyoruz. Bizlere içilebilir nitelikte su satması lazım. Haydi iç içebilirsen. Olmaz, ne yapıyoruz, “damacana suyu” satın alıyoruz. 15 litresi 6-7 lira arası. Haftada 2 damacanadan ayda 8 damacana, 56 Lira tutar. Bunu da Belediyeye ödediğimiz su faturasına ilave ettiğimizde karşımıza müthiş bir rakam çıkıyor.

Bu yazıya başladığım andan şu ana kadar Doğal Gaz’a % 14, Elektriğe % 10 zam geldi.

Ne demiş eskiler…

Vur Abalı’nın Sırtına.

1 yorum:

  1. Bir gün önce yayınladıgım "Faturalar ve Abalı" isimli yazım güzel (aslında çok kötü) bir tesadüf oldu, yüksek vergi zamları nedeniyle iğneden ipliğe hayatta pahalanma oldu,paramızın alım gücü düştü,refah seviyemiz azaldı.Bu durumu Maliye Bakanı Cari açıkların finansmanını Tüm halka yansıtmak olduğu şellinde açıkladı. 10 yıldır har vurup harman savurdular.şimdi yine vur abalı'ya diyorlar. Durum budur.

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...