23 Mayıs 2011 Pazartesi

Siyasetçilerimiz

Siyaset konulu konuşmalar da;

Ne bir letafet bulunur ne de mana.

Siyasiler nasıl ki dinleyenlerin ne istediğini anladıktan sonra onların istediklerini söylerlerse, olması gerekeni olduğu gibi değil, dinleyicinin istediği biçimde dillendirirlerse başarılı olmaktadırlar. Tüm dinleyenlerin üniversiteli kürsü sahipleri olmadığını anladıkları anda siyasiler başarılı olmaktadırlar. Halk ne istiyor dan önce, halkın istediklerini halk nasıl duymak ister? Bunu anlamaları ve buna göre anlatmaları lazımdır. Tecrübelere göre, Menderes, Demirel, Özal, Erdoğan bunu yapmışlardır. Doğrular değil, halkın duymak istedikleri!  Doğruları nasıl olsa uygulayacaklarını düşünürler. Önce oy alınıp iktidar olunmalıdır.

Peki, burada bir riyakârlık yok mu?

Sana ne be kardeşim riyakârlıktan, ne diye karıştırıyorsun. Senin işin siyaset. Siyasetin kurallarından birisi de doğruları değil, dinleyicinin nasıl duymak istediğinin tespiti ve onların söylenmesidir. Sen bu kurala dikkat et. Gerisine karışma.

***

Eskiden bir rengi vardı, kendine has. Bıktı bu yıllarca taşıdığı renkten, görünümden. Gitti bir hayalhanede yeni elbiseler buldu kendine. Geçti aynanın karşısına şöyle bir süzdü kendini. Vay bee.. diye geçirdi içinden. “Ne de yakışıklı oldun kerata.”

Bu giysiler içinde nice semtlerde dolaştı, bir başına de değildi hani, dostları arkadaşları, hemşerileri, eski rengindeki unutulmaya yüz tutmuş tanışlar, yeni urbaları içindeki aynılarını giyinmiş tanışlar… Derken karısını memleket idaresini düzenleyen en üst kurumda, hatırı sayılır bir göreve itekleyiverdi. Kendisi de akıl hocalığı yapar oldu. Ballı, börekli iktidar sofralarının birinden kalkıp birisine koşturuyordu. Akıl bu bedava da olmazdı ya.

Bir gün Twitter’de şöyle bir ileti yayınladı:

- Sahi neden korkuyoruz? Bölünmekten mi?

Buna bir cevap yazmalıydım. Şöyle dedim

- Korku bizden ırak, üzerinizde durak olsun…

Hiç bir şey söylemedi. Sustu. Bir şey yazamadı. Üstelik profesör dü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...