“Neyin mutabakatını nasıl
yapıyorsunuz. Ülkemizin geleceğe yönelik atılacak bir adımsa bunun yeri
parlamentodur. Bu parlamentodan güçlü bir şekilde çıkınca onun bir değeri olur.
Bölücü örgüte sırtını dayamış olanlarla bir mutabakat asla yapılamaz böyle bir
şey düşünülemez.” (CB’nin Bayram Namazı çıkışı gazetecilere
söylediklerinden – Kaynak Hürriyet Gazetesi)
Rüya mı görüyorum, hayaller
içinde miyim, konuşan kim? Demokrat kimliği ile ünlenmiş bir İsveçli Bakan mı?
Bu cümleyi parçalara
ayırmak, her biri üzerinde kafa patlamak lazım:
1.(Neyin mutabakatını nasıl yapıyorsunuz) :
gerçekten, gerçekten neyin mutabakatı? Dolma Bahçe Sarayı’nın geniş salonunda,
klasik koltuklara kurularak, neredeyse dalakları, ciğerleri görülme derekesinde
zevk içinde gülerek açıklanan o mutabakat metni. Tarafları kimlerdi? a) İmralı
Canisi Apo, b) TC’yi temsilen CB Tayyip Erdoğan görevlendirdiği yetkililer ve
hükumeti… Gerçekten neydi o mutabakat?
2. (Bunun yeri parlamentodur) :
Allah, Allah!.. Yıllarca,
‘eğer bir çözüm varsa, eğer bir mutabakat varsa bunun görüşüleceği yer
parlamentodur’ diyenler kimlerdi ve siz ne cevap
veriyordunuz? Peki, bir kere bile olsa, parlamentoyu toplayarak, nedir şu çözüm
süreci, hedefi nedir, varılmak istenen yer neresidir? Anlattınız mı, bilgi
verdiniz mi? Ee, bu cümlenin amacı, manası nedir o zaman?
3. (parlamentodan güçlü bir şekilde çıkınca
onun bir değeri olur) : Aynı konu, defalarca kendisine
söylenilmiş bir söz. Bir kulağından girdi, öbüründen çıktı gitti. Bildiğim
bildik, çaldığım düdük diyerek, taleplere ve eleştirilere kulaklarını kapattı.
Şimdi tutmuş, kendisi seslendiriyor. Kendisinde öylesi bir güç vehmediyordu ki,
2071 planlarını bile yüksek sesle seslendiriyor ve kendisinin asla oturduğu
koltuklardan indirilemeyeceğini var sayıyordu. Böyle olunca, muhalif sesleri
duymamak yaptığı en iyi işlerdendi…
4. (Bölücü örgüte sırtını dayamış olanlarla
bir mutabakat asla yapılamaz) : Bir kez daha hayretler
içine giriyoruz. Bu sırada, Oslo müzakerelerini, Habur girişlerini, terörle
mücadele eden ordunun kışlalarına tıkılmasını nasıl ve kime söyleyebiliriz?
Sanki tüm bunları muhalefet yaptı da, kendisi de eleştiriyordu?
Bu düşüncelere nasıl
varıldı? Bakalım:
****
7 Haziran milletvekili
genel seçimlerinin gecesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gece yarısı
yaptığı açıklamada, tek parti iktidarının yıkıldığını ve önümüzde koalisyon
hükumetinin kurulacağını, en uygun hükumetin AKP-HDP koalisyonu olduğunu,
gerekirse CHP’nin de bu hükumete dâhil olabileceğini, MHP’nin de muhalefet görevini yapacağını,
bunlar gerçekleşmezse Kasım ayında seçime gidilmesi gerektiğini söylemişti.
Aradan geçen bir aydan
fazla sürede, sözlerinin tuttular ve fikirlerini değiştirmediler. Bu arada
HDP’nin yok hükmünde olduğunu, onların devleti ve vatanı bölmek peşinde
olduklarını sık sık hatırlatarak gündemde tuttular.
Çözülme sürecinin AKP-HDP
ortaklığı ile bugüne kadar getirildiği ve koalisyonun bu iki parti tarafından
ve CHP’nin de ortak edilerek kurulmasını tekrarladılar.
Yeni hükumeti kurmakla
görevlendirilen Davutoğlu’nun yaptığı ilk tur görüşmeler büyük bir hayal
kırıklığı yarattı. Sonuçta koalisyon kurulamama ihtimali güçlendi.
45 günlük süre hızla
ilerliyor. CB’nin öteden beri ‘tekrar
seçim’ isteği biliniyor ve kesin olarak seçime
gidiyoruz. Öyleyse seçim hazırlıkları şimdiden başlamalı. En kısa yol ise,
MHP’ye giden AKP oylarının geri alınması, milliyetçi söylemlere sarılarak (PKK
ve HDP düşmanlığı gösterilerek) MHP oylarına göz dikilmesi
ve MHP’nin baraj altında kalması sağlanarak, onların oylarının, seçim
sisteminin bir getirisi olarak birinci partiye kaydırılması.
Plan bu…
Milliyetçi söylemlere
ağırlık verilmesinin sebebi budur. Yoksa Bayram Namazı çıkışı söylenilecek
sözler midir bunlar? Kutlama yapılır, sağlık dilenir o kadar.
Kazanmak için her şeyi
yaparlar, gözü kara saldırırlar…
Yalnız bu durum, bir akıl
tutulmasını, basiret eksilmesini anlatır. Her şeye rağmen seçime gitmeyi
düşünenlere hatırlatırız. Aceleyle karar verilmesi, telafisi zor durumların
meydana gelmesini sağlar ki,
Son pişmanlık da fayda
vermez. Bizden hatırlatması…
NOT: Bayram tebriki konulu
bir yazı yazmak üzere oturduk. Şu çıkana bakınız? Bayramınız kutlu olsun…
Mehmet Yönet ;
YanıtlaSilHavasını alır
Ekrem Erdem ;
YanıtlaSilHer kes mhp üzerine oynuyor bazı mhp görünümlüler de dahil. Amaçlar farklı da olsa yedi hazirandan bu yana sergilenen tavırlar, yaratılmaya çalışılan algılar hep mhp üzerine. Mhp ortaklığa yanaşmıyor , defaten söylüyor soranlar ise bıkmadı!
Tayyip mhp ile koalisyon öngörebilir mi acaba bu da var?
bırakın bu tür vehimleri.
YanıtlaSilVehimlerin belirdiği noktaları veya fikirleri anlatmalıydınız, ezber bir cümlenin ifadesi, ardındaki manayı da kapatır gider.
SilBu itibarla, bu yazıyı okumadığınız ve sadece başlığına bakarak fikir beyan ettiğiniz sonucuna varıyorum.
Yok, eğer okumuş, düşünmüş ve öyle bu karara varmışsanız, lütfen bize vehim kaynaklı cümleleri söyleyiniz.