C. Başkanı NTV’de katıldığı
seçim propaganda çalışmalarında;
"Vatikan'a niye
bakmıyorlar. Dini liderin özel uçağı var. Biz sıradan bir ülke miyiz?
Vatikan'da bu olacak, bizim dini liderimiz tarifeli uçakla seyahat edecek. Bunu
Ahmet (Davutoğlu) Bey ile konuşacağım. Diyanet İşleri Başkanımız, yurtdışı
ziyaretlerine şu anda havuzda bulunan uçaklarımızdan kullanmak suretiyle
gitsin" demiş. (Gazeteler)
Neresinden bakarsanız
bakınız sorunlu bir cümle. Devlet envanterinde bulunan bir uçağın kullanılarak
seyahate çıkarılmasını tartışmıyoruz. Bu olabilir. Devletin bir memuru olan
Diyanet İşleri Başkanı da, tıpkı herhangi bir Bakan gibi, Genel Kurmay Başkanı
gibi, yurt içi veya dışı seyahatlerinde özel uçak kullanabilir. Bunun yanlışı,
tasarruf hassasiyetinin gözden uzak tutulmasıdır. Burayı ancak ekonomik
gereklerle eleştiririz, bu da halledilecek bir meseledir.
En baştan, “Vatikan”
ile mukayesesi ve “Dini
lider” tanımı yanlış.
Her şeyden önce Vatikan,
bir din devleti, bir teokratik yapılanma modelidir. Laik bir kurum değildir. Her
ne kadar dünyevilikten uzak olduğu iddia edilse de, bütün işleri güçleri
dünyevidir. Masum Batı (Hıristiyan) topluluklarını sömürmekten maada yaptıkları
bir iş yoktur. Vatikan zenginliği dillere destandır. Din devleti olmanın
yanında, ideoloji ihraç eder Vatikan. İhraç eder ve takibini yapar. Ajanları her
bir devlette cirit atar. Hıristiyanlığı hâkim kılmak ve zenginliklerini
artırmak hedefleridir. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığı’nın böyle bir misyonu mu
var?
“Dini Lider” tanımı hangi manada kullanılmış
olabilir? Bizde dini lider var mıdır? Olmalı mıdır? Devlet kademelerine atama
yoluyla getirilmiş bir kişi ‘Dini
Lider’ olabilir mi? Tamamen, Batı tarzı bir
kullanım şekli. Tıpkı, Vatikan dini liderliği gibi. Millîlik nutukları,
Müslümanlık nutukları atanların düştükleri emperyalizm tuzağı ve kendini kaptırdıkları
Batıcılık hayalleri…
Dini lider tanımı Mü’min
Suresi 24. Ayette bildirilen Hz. Musa karşıtlarından olan üçlü çetenin
unsurlarından birisidir ki, Haman ismiyle anılır. Ayet şu şekildedir:
“Andolsun ki Musa’yı işaretlerimiz ve apaçık bir karşı konulmaz delil
ile irsâl ettik.” (Mü’min/23)
“Firavun’a, Haman’a ve Karun’a (irsâl ettik)… Dediler ki: ‘Çok yalancı
bir büyücüdür.’” (Mü’min/24)
Şimdi Haman’ı tanımış
olduk, artık Firavun ile Karun’un da tanıtılması zamanıdır.
Çok yakında…
Mehmet Kınacı ;
YanıtlaSilSanıyorum,"MODEL"i görmüyoruz..Katar-Suudi a
Arab kral ve şeyhleri hem devlet yöneticisi hem de dini oterite...Muaviye gibi.Yezit gibi....O nedenle "Kardeşim Esad,aniden ve birden "KATİL ESED" oluvermiştir....Biz USA ile ne pazarlığı yaptık?USA bize ne buyutrdu,biz neyi kabullendik???Devlet olmadığından "ŞEROK AHMED" aklına kapıldık....Şerok Ahmed aklı bizi ORTADOĞU'da savaşın ortasına getirdi...Devlet aranıyor..Halen bulunamıyor...Şerok Ahmet tesadüfen orada değil."BÜYÜK,EN BÜYÜK AĞBİ" ŞEROK BAŞVEKİL buyurdu....Bizler de "GÜZEL ŞEYLER OLACAK" diyoruz..Arkasından da "BİZ YAPMASAK BİZE YAPTIRIRLAR!" buyurduk...AKLET!!!!AKLET!!!!!AKLET!!!!"Akletmez misiniz?"