Yazısının başlığını da, “Devletin başına Devlet” koymuş.
Bu önemlidir!..
Önemi, Ankara
temsilciliğinden sonra 20 yıl süre ile Hürriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeliği’ni
yapmasından kaynaklanıyor. Bu görev salt, Hürriyet Yönetmeliği değildir. Koskoca
bir Aydın Doğan hükümdarlığının neredeyse tamamı demektir. Kaldı ki, Avrupa’ya
doğru uzanan gücünü daha hesaba bile katmış değiliz.
Neyse,
Dünkü yazısındaki şu
cümleleri paylaşmak istedim.
“Geçen pazar
MHP'nin programının açıklandığı toplantıyı gazeteci değil, bir sosyolog olarak
izledim.
Bir ülke düşünün ki...
Çok ciddi bir etnik çatışması var. Bir ülke düşünün ki...
Bir buçuk yıl içinde 2 milyona yakın yabancı göçmen gelmiş...
Avrupa'nın en demokrat ülkelerinde bile aşırı sağ partiler bu iki yarayı insafsızca kaşır...
MHP kaşımadı...
Tam aksine hep sorumlu davrandı...
Ve bu parti şimdi karşımıza, güçlü bir ekonomi ve siyaset kadrosu ile çıkıyor...
Bir ülke düşünün ki...
Çok ciddi bir etnik çatışması var. Bir ülke düşünün ki...
Bir buçuk yıl içinde 2 milyona yakın yabancı göçmen gelmiş...
Avrupa'nın en demokrat ülkelerinde bile aşırı sağ partiler bu iki yarayı insafsızca kaşır...
MHP kaşımadı...
Tam aksine hep sorumlu davrandı...
Ve bu parti şimdi karşımıza, güçlü bir ekonomi ve siyaset kadrosu ile çıkıyor...
Bu kadro
parlamentoyu Saray karşısında güçlendirecek
-Devlet
Bahçeli'nin devlet adamı duruşunu artık geniş kitleler görüyor.
Emin olun, bu duruş, enkaza dönen devletin yeniden inşasında çok olumlu katkılar yapacaktır.”
Emin olun, bu duruş, enkaza dönen devletin yeniden inşasında çok olumlu katkılar yapacaktır.”
Bu satırların öncesinde
asla MHP’ye oy vermediğini filan söylüyor. Parantez içinde söylemeliyim ki,
Özkök Hocamdır. Doğru söylüyor. Değil MHP’ye oy vermek, bir milliyetçinin
yanından cüzzamdan kaçar gibi kaçardı.
Tarih, diyalektiği içinde
bu lafları söyletiyor işte. Oluşumlar, olagelenler mecburiyeti bir grubun
varlığını da dank ettiriyor bazı Beyaz Türklere. Olsun. Bu kadarı da kâfidir
bizim için. Demek artık kendimizi anlatabilmeyi becerebilmişiz.
Bundan sonra yapılacakların
ilk başında, Ertuğrul ÖZKÖK ve benzerlerinin ziyareti olmalıdır.
Neden derseniz.
Yıllarca yırtındık
anlatabilmek için.
Adamın yazdığı üç satırı
milyon kişi okumuş.
6 yıldır yazdığım yazıların
top lam okunuşu ancak 70 Bin.
Hele haberiniz sitesinin
okunuşu günlük 100 civarında.
Öyleyse, onları mümkün
mertebe ziyaret ederek, kendimizi anlatarak, yazmalarını sağlamalıyız.
Kaldı ki, bizim ayrımız
gayrımız olamaz.
Biz,
Birlikten, beraberlikten,
bütünlükten yanayız.
Lazım gelen ne ise, o
yapılmalıdır.
Önerimiz, anlayana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder