12 Ağustos 2013 Pazartesi

Eleştiri, Yorum ve Biz


120 civarında beğen tuşuna basılır ve bazı yazılara da yorumlar yapılırdı. Son yayınlanan yazıda eleştiri okları, doğrudan okuyana yöneltilmiş, canımızı acıtan ve acımasız eleştirilere layık olmadığımız vurgulanmaya çalışılmıştı ama gizlice.

Beğenilme (okunduğu ve anlaşıldığının belirtilmesi anlamı da vardır) tuşuna basılmasının azlığından ve yorum yapılmamasından yazının okuyucular arasında anlaşıldığı ve çoğu yerlerinin kabul edilmediği sonucuna vardık.

Olsun.

Madem, kabul edilmedi, yazının altındaki yorum kısmına yorum yapılmadı, bari e-posta adresimize yazarak görüşler belirtilmiş olsaydı çok güzel olurdu. Hem yazının konusu gelişmiş olurdu, hem de yeni bir düşünme alanı meydana gelebilirdi. Birlikte düşünerek, birlikte hatayı tamir etmek, elbirliği halinde yeni fikirlere kanat vurmak daha kolay olmaz mıydı?

Yazımızın yayınlandığı ortamın okurları arasında, yorum yapma, eleştiri getirme, katkı da bulunma özellikleri sınırlı. Ya bilmiyorlar, ya da çekiniyorlar. Yalnız, isimlerin ve resimlerin gizlendiği ortamlarda acımasızca eleştiri geliştiriliyor. Öyleyse bir korkudan bahis mümkündür. Sosyal medya alanı genellikle takma isimlerle (lakap) faaliyet gösteriyor. Bilinmeyen ismin arkasına saklanarak eleştirmek kolay gibi görünse de, kurulan cümleler, seçilen kelimeler, ileri sürülen fikirler saklanamayacağından, bilinmeli ki, apaçık ortada duruyor insan. Gizlendiğini sanmak kendine işgüzarlıktır.

Eleştiri ve yorum neyi getirir?

O fikrin gelişmesi, üzerinde tartışmaya, yeni fikir ve görüşlerin konuya katılmasıyla mümkündür. Özgür ve cömert kişilerin işidir. Özgür olması, bir başka fikrin tesiri altında kalmadan kendine ait ve o konu üzerindeki düşünme talimlerinden ibaret, cömert olması, hanesini ve aklını başkalarına bedava ve sonsuz olarak açmasıdır.

Kendimizi alıştırmalıyız. İleri sürülen fikir üzerinde talimler yaptıktan sonra varılan kararı açıkça anlatabilmeli ve çeşitli ortamlarda yazabilmeliyiz. Kendimizi bu hususta alıştırmalıyız. Bu durum bize, 1. Kendine güven ve 2. Karşının fikirlerini rahatlıkla alıp işleyebilme yeteneği kazandıracaktır.

Kolay gelsin.



6 yorum:

  1. Abdullah Alagöz :

    İnsanın özgürleşmesi kelimesi biraz ürkütücü gibi geliyor galiba. hür düşüncenin olmadığı saygı ve zarafetin kişilikle bütünleşmediği yerde eleştiri adı altında sadece hakaret ve argo sözler yer alır. birileri de bunu farklı düşünme! olarak algılar. aynı zamana gelen benim yazımda bu makaleyle örtüşmüştür. Diline sağlık üstadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgürlük, elbette aklına her gelenin yapılması, söylenilmesi anlamında değil,bir fikir üzerinde düşünülyorken, başka bir fikrin tesiri ve esareti altında kalmamaktır anlamında kullanılmıştır. Önyargılardan, baskıcı görüşlerden, ille de benimki doğru dayatmasından vazgeçilip hür bir ortamda konuşmaktır. Saygılar sunarım.

      Sil
  2. Yaşar Kiraz ·
    endüstri meslek lisesi
    Eline sağlık Hocam, maalesef, eleştiri, insanları rahatsız eden, bilmek ve duymak istemediklerini ifade eden bir iletişim biçimi şeklinde algılanıyor, sonrası ise üslup ve hoşgörü sınırları zorlanıyor, sorun burada bence…!!!Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  3. Habil Demir ·

    saygı .hoşgörü. içinde. bütün.özgürlüklre fıkırlere.açık. olmak .gerek.ınsan. önce kendısı olması gerek

    YanıtlaSil
  4. Ali Sertelli ·

    Hocam, Doğru söylenen bir konuda sırf, benimde düşüncelerim var "ben de varım" diyebilmek için, yani kendini öne çıkarabilmek için, laf olsun diye yazıp doldurmaktansa sessiz kalmak daha hayırlıdır... Arkadaşlarımız bunu tercih ediyor olmalılar...

    YanıtlaSil
  5. Yılmaz Karahan ·

    Mahmut bey, değerli dostum; öğrenmek isteyen sorgular, bilen kişi eleştirir ve önerir. esenlikler dilerim.

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...