6 Ağustos 2013 Salı

BOP, Bir Terör Örgütüdür


BOP, daha sonra Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulanmasında, ABD’nin ilk kararı, kendi askerlerini kullanmadan, projenin uygulanacağı yörelerden temin edilecek, gönüllü veya paralı askerlerin vurucu güç olarak ortaya sürülmesidir. Kuzey Afrika, Yemen, Sudan, Mısır ve Suriye de görüldüğü gibi. Şimdilerde iyice anlaşılmış oldu ki, PKK ve El-Kaide gibi örgütler BOP terör örgütünün “işgal gücü”dür.(Tevfik Bir, şahsi sitesi, Mart 2013). PKK’nın kandil yönetiminde meydana gelen değişiklikle, Murat Karayılan yerini Cemil Bayık’a devretmişti. Sözde yönetim değişikliği değil bu, Suriye’de planlanan PYD gelişmesinin ve BOP planlarının da oluşması için çizilen yolun duraklarından birisi. Nitekim değişimin akabinde Suriyeli PYD grupları silahlarını gösterip, çatışmalara girdiler ve kontrol ettikleri (Esad’ın terk ettiği) alanları genişlettiler. Şimdilerde, özerklik çalışmalarını başlattılar bile.

Bir Kürt hareketi olarak mı değerlendiriyorsunuz? Böyleyse yanılırsınız. Bir-kaç yıl evvele kadar İsrail Savunma Bakanı’nın bir Kürt Yahudi’si olduğunu söylersek, Irak’ın Kuzeyinde oluşturulan özerk bölgede, Kürt Peşmergelere silahlı eğitim, askerlik eğitimi, kurmaylık eğitimi, istihbarat eğitimi verenlerin de İsraillilerin olduğunu bilirsek anlam değişir. Besbelli ki, bu eğitimi verenler, ellerine yol haritasını da iliştirmiş olmalıdırlar.

Bakmayın ‘Çözüm Süreci’ ismini verdiklerine, bakmayın ‘barış, analar ağlamasın’ gibi süslü ve herkesin kabul edebileceği laflara. Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarpıtılmış Abdullah Öcalan’ın, örgütünü daha rahat yönetebilmesi, BOP planlarında verilen görevlerini daha etkili bir şekilde yerine getirebilmesi için süslü laflara ihtiyaç duydular ve kullanıyorlar. Amaç, halkı kandırmak. “PKK’nın partisinin adı nedir, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP). Barış, burada sonuçtur, Türkiye’yi ve bu topraklarda İslam’ı yıkma adına söylenen şifre sözcüktür. Hedef, İslam’dır, hedef Türk Milleti’dir, amaç bu toprakların işgalidir. Bu bir sistem operasyonudur”. (Tevfik Bir)

Siyonist emeller (özellikle Siyonist kelimesi kullanılmaktadır. Türkiye’ye bağlı, bir taşına halel gelmesini istemeyen Yahudi vatandaşlarımızı ayırmak için) güdenler bugün itibariyle, çok daha güçlenmişler ve neredeyse dünyanın tamamını idareleri altına almak niyetindedirler. Niyetlerinin tahakkuk vasıtası olarak da buldukları yöntem BOP: “genişletilmiş BOP, Batı’da Fas kıyılarından doğuda Pakistan’a, kuzeyde Türkiye Karadeniz kıyılarından güneyde Aden kıyılarına kadar uzanan geniş bir coğrafyayı kapsayan bir bölgenin projesidir. Bu bölgedeki devletlerin rejimlerinin, yönetimlerinin ve ülke sınırlarının değiştirilmesi projesidir”. (Tevfik Bir) İşte bu proje, Siyonistlerin yapımı bir projedir. Ve maalesef bu projenin eş başkanı, Türkiye Başbakanıdır. Siyonist akıl, Firavun aklıdır. Düşmanı Hakk’tır. Kendisinin yüceliğini, Tanrı’nın kendisi olduğunu her fırsatta bildirir. Bunun için pek çok yöntem kullanır. Küçük bir örnek verelim: eli kanlı bebek katili Abdullah Öcalan, gönderilen heyetlerle yaptığı bir görüşmede şu lafı eder: “AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim, biz AKP’yi çıkartan gücüz!” (28 Şubat 2013, Milliyet). Bu güç kimin gücüdür? Hele bir düşünelim. Siyonist güçler olmasın! Bu söze karşı ne bir eleştiri geldi, ne de itiraz. Çünkü Öcalan, şimdilerde Türkiye’yi yöneten “üç kişiden birisi” durumundadır.(Saadettin Tantan, 20.7.2013, Yeniçağ)

“Huntington’un tartışma yaratan ‘Medeniyetler Çatışması’ makalesinde Soğuk Savaş yıllarında ABD’nin silahları kontrol altında tutmaya yönelik çabalarının Varşova Paktı ile NATO üyeleri arasında istikrarlı bir denge sağlamaya yönelik olduğu belirtilirken, 1990 sonrasında ise nükleer güç ve kapasitenin Batı çıkarlarını tehdit edebilecek güçlerin eline geçmesini önlemeye yönelik olduğu vurgulanmaktadır.” (Fikret Birdişli, Güvenlik stratejileri Dergisi, 2012/Sayı 15). “21. Yüzyılın din ağırlıklı bir uygarlıklar çatışması ile belirleneceği” (Emre Kongar, Yeni emperyalizm ve Huntington eleştirisi isimli makalesi, şahsi veb sitesi) Politikası tespit edilmiş ve bu amaçlarına ulaşabilmek için de; ‘dini terimlerin politik amaçlar için kullanılmasının araç olarak kabul edilmesi, geleceğin kavgalarının temelinde Din’in bulunacağının tespitinden sonradır ki, Din ve dini terimlerin kullanılması günümüzde iyice yoğunlaşmıştır. Ve hemen dünyanın tamamında bu politika uygulama alanı bulmuştur. Söz konusu politika tamamen Siyonist emellere ayarlı ve Allah ile aldatma politikasından başka bir şey değildir.

“Kürt Yahudilerinin varlığı, Kürt terör hareketine İslami bir maske takmak isteyenlerin bu maskelerinin düşmesini sağlaması bakımından önemlidir. Şeytan Öcalan ise 21 Mart 2013 tarihli yazısında ne demişti, ‘Bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altında.. İslam vurgusu yapmaya çalışan maskeli şeytanın ve Firavun’un yalanlarını bu millet yer mi? sanırım yiyoruz.” (Tevfik Bir)

Bülent Arınç’ın Abdullah Öcalan’ın “lise yıllarında dini bütün, namazında, abdestinde bir kişi olduğunu” (21.12.2012 gazeteler) söylemesinin anlamı şimdi daha iyi anlaşılıyor.


1 yorum:

  1. Yaşar Kiraz .

    Sevr Antlaşması’nın 62.ve 64.maddelerine göre ise İngiliz,Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak, bir yıl sonra Kürtler dilerse Birleşmiş Milletler’e başvurup bağımsız bir devlet olma talebinde bulunabileceklerdi. 1912 yılında ABD başkanı Wilson, Wilson ilkelerinde Türkiye sınırları içerisinde Ermenistan ve Kürdistan kurulmasını salık veriyordu. (02/07/2013 Tarihli Mondros,sevr ve lozan gerçekleri isimli makalemde var,Wilson prensipleri

    Birde Hocam,Berlin Anlaşması 61.Madde,Ayestefonos Anlaşması 16.Madde

    Eline sağlık,yüreğine sağlık

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...