15 Ekim 2012 Pazartesi

Turan Vizyonu İlk Şart



Harun Meral şöyle diyordu, “Neden turansesi.com” başlıklı makalesinde;

“Kızıl Elma ve Milli Ülküler istikametinde siyasi taassuptan arınmış, sadece Turancılık anlayışına hizmet eden bir sitenin olmaması bizi Turan ile ilgili bir site oluşturmaya sevk etmiştir.

“Biz bu site aracılığı ile ruha yön veren, asıl hedefleri gözeten bir yayın politikası takip etmek niyetindeyiz. Düşüncelerin girdaplaştığı siyasal çekişmelerin arasından berrak bir Turan fikri yaymak gayretinde olacağız.

“İdealsiz kuru kalabalıklar, fikirsiz yığınlardan oy alabilmek gayretinden çok bütün bir ömrünü bir tek gayeye adayan örnek insanlar yetiştirmek stratejisini daha uygun buluyoruz.

“Tarihimizin ışığı altında Milli benliğimizi aramaktayız.”

Hedeflerinden bir kaçını özetlediğim ‘turansesi.com’ sitesi yönetimi lütfedip yazı yazmamızı teklif ettiler. Aslında, belli bir sitede, gazetede, dergide yazı yazmak, onların (oraların) politikalarına tabi olarak kişinin kendisini sınırlandırarak çalışması ne kadar zordur. Bu itibarla verilmek istenen şifreyi ilk planda kabul edemeyeceğimi bildirdim. Haftanın belli günlerinde, yazılması istenebilecek yazıları yazabilmem mümkün olmuyor. Çünkü planlı bir kişi değilimdir. Sonra biz yazar değiliz. Bilebildiğimizi sandığımız bazı konuları becerebildiğimiz oranda arkadaşlarımıza (dostlarımıza, okumayı araştırmayı sevenlere) aktarmaktan başka niyetimiz olamaz. Bu itibarla yayın hayatına başlayan siteyi yolda bırakma korkumuz vardır. Kalemi kuvvetli, araştırmacı, bilgili pek çok yazarlarımız sitenin köşelerini dolduracaklardır hiç kuşkunuz olmasın. Bizi affetsinler.

Sitenin hedeflerine hiçbir itirazım olamaz. Bizim de yıllardır üzerinde titizlikle durduğumuz hedeflerdir bunlar. Hayat tarzımızın içinde de bu hedeflere uymayan bir tarafımız yoktur zannımızca. Yalnız bendeniz şu cümle ile özetleyebilirim hedefleri.

“Hedef İnsan, hedefe İnsan ile varılır”. Bu kadar basittir. İnsan ve İnsan’a doğru. Varılacak yer de burasıdır, bulunacak düzen de. İnsanın bulunmadığı ortam, zevksizdir, lezzetsizdir, tatsız-tuzsuzdur. İnsan amaç olunca Atatürk’ün Türk tarifine varılır. Ve korkusuzca, severek, bilerek ve isteyerek “Ne Mutlu Türküm Diyene” vecizesi haykırılır.

“Ne Mutlu Türküm Diyene” vecizesi ise, İnsan’ı anlatır. İnsan’a Türk der. Demek ki, İnsan olamayanların Türklükle bir alakası da yoktur. Bu konunun iyice anlaşılması, Turan fikrinin de, gayesinin de anlaşılıp, ulaşılmasını sağlayacaktır.

Nerede bir Türk yaşıyorsa, nerede bir Türkü söyleniyorsa oralar Türkiye’dir, oralar Turan ilidir bize.

Bir hatadır; kısır düşünüldüğünden, küçük fikir edildiğinden her ne varsa kendi yaptığımızdan bahsedilmektedir. Yani, “bizden başkalarının yaptıkları bizim değildir”, sonucu çıkıyor buradan. Doğru mudur bu düşünce?

Yapılan edilen ne varsa bu ülkede, Türk tarafından yapılmıştır. Türk’tür diyebilmek, bizimdir diyebilmek lazımdır. Her yapılanın kendi elinden çıkmasını talep etmek, mutlak surette bir Ülkücü tarafından yapılmış olmasını istemek doğru değildir. Aslında burada Ülkücü bakışın özeti de vardır. Ne demektir ‘bizim yaptığımız’? Objektifi geniş açıya ayarlayalım, bakışımızı ufuklara kadar geliştirelim. Bu ülkede her ne yapılmışsa tarafımızdan yapılmıştır. Bütün kurumları bizimdir. Mecliste bizimdir, ordu da, bakanlıklarda bizimdir, özel şirketler de, derneklerde bizimdir, STÖ’ler de, basın kuruluşları da bizim Televizyonlar da… Böyle düşünülmeli, böyle anlanılmalıdır. Bu ülkenin hangi noktasında ne gibi bir hizmet yapılmış, ne gibi bir eser vücuda getirilmişse, dünyanın nerelerinde bir Türk tarafından bir başarı yakalanmışsa bu Türk tarafından yapılmış, Türk’tür, bizimdir diyebilmeliyiz. Bu itibarla bir siyasi yapının kısır vizörünün dışına çıkılarak, ötesinden bakılarak, geniş açılı düşünebilmelidir Turan sevdalısı. Öncelikle millilik bakış ve anlayış tarzı yakalanmalıdır.

Kucaklamak, sahiplenmek, bir olmaktır istenen. Sevinçlerde ve acılarda birlikte sevinilmeli veya ağlanmalıdır. Sadece Türkiye içinde yaşayanlara da değildir sözümüz. Her nerede yaşıyor ve bir şeyler yapıyorsa Türk, onun yaptıkları ettikleri bizimdir günahı ve sevabıyla.

Orta Asya’dan itibaren başlayan Türk’ün göçü hâlihazırda devam etmektedir. Dünyanın hemen her tarafına göçler (iş-aş bulma, eğitim, sağlık gibi sebeplerle) devam etmektedir. Aynı zamanda dünyanın hemen her ülkesinde dam kurmuşlar, hayatlarını idame ettiriyorlarken sırf Avrupa da 150 binden fazla işyerinin sahibi olmuşlardır. Dünyanın hiçbir milletinde bu ölçüde bir başarı hikâyesini bulamazsınız. Türklerin işyerlerinde nereden baksanız 2,5 Milyona yakın istihdam yaratılmıştır. 1960’larda kimsenin çalışmak istemediği işlerde çalışmak üzere Almanya’ya ayak basan Türkler bugün kurdukları işyerlerinde Avrupalılara patronluk yapar duruma gelmişlerdir.

Şu küçük soruyu soralım mı, hani Viyana’dan geriye dönmüşlerdi?

İşte Turan Sevdalısının kucaklayacağı uç beylerimizdir onlar.

Onlar bizimdir, biziz.

5 yorum:

  1. Aklına, ellerine sağlık ...

    ne güzellikler ...

    Mustafa Yalçın

    YanıtlaSil
  2. Nidai Seven:

    Turan kelimesinin manevi ağırlığı çok büyük,ancak Turan ruhunu yaşatan Tüzel kişilik olmalı. Maalesef saldım çayıra, mevlam kayıra misaline dönmüş.Karınca misali sahip çıkmak gerekir.

    YanıtlaSil
  3. Abdurrahman Biçer:

    TANIMLARIN ve KELİMELERİN içleri boşaltılınca ya da bu tanımlar ve Anlamlar dar kalıplara sıkıştırılınca İFADEDE sıkıntıların ortaya çıkması ve hatta ANLAM KAYIPLARI kaçınılmaz hale gelir...

    TURAN...

    Bu tanım ve Kabul; kişiden kişiye değişen anlamlar ifade etmeye başladı. Öncelikle bu KAVRAM KARMAŞASININ önü alınmalı ve TURAN yeni baştan tanımlanmalıdır...

    "Turan" bir SİYASET aleti olmamalı fakat "Siyaset" TURAN için bir meta olmalıdır...

    TURAN Türkler için bir gelecek vizyonu ve KIZILELMA da ONA ulaşabilme tutku ve özlemidir...

    Gönlüm öyle ister ki; burada bir kaç değil yüzlerce yorum olsun...

    Lakin: Heyhat...

    YanıtlaSil
  4. Ali Yüceveli:

    Hedefe insan ile gidilir.
    Bu meyandaki cümleniz zaten başlı başına bir stratejiyi de öngörüyor. Bu nedenle insana yönelik her faaliyeti, Turan vizyonu kazandırmak adına atılan her adımı da desteklemek gerekmez mi?

    YanıtlaSil
  5. Harun Meral :

    Mahmut Emin Ağabey, yazınızda turansesi sitesi ile ilgili amaç ve gayemizi dile getirirken, tavsiyelerinizide dikkatle okuduğumu da bu vesileyle bildirmek isterim. Takdirleriniz için teşekkür ederiz. Tavsiyelerinizi de değerlendireceğiz. LAKİN SİZDEN YAZI VE ARAŞTIRMALAR konusunda destek istediğimizi tekrarlamak istiyorum. Haftada bir olmasa da olur, muayyen aralıklar diyelim gitsin. Bir yerde yazmak başka bir yerde yazmamamayı gerektirmez. Dağınığım diyorsunuz, dağınıkllık iyidir. o dağınıklık içinde Turan tasavvurumuzla alakalı çok güzel unsurlar vardır

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...