19 Aralık 2010 Pazar

Şeb-i Arus Töreni

TRT’de yayınlandı.

Hz. Mevlânâ göçtüğü güne “düğün gecesi” dedi.  O gün için düzenlenen geceye de bu gün, “Mevlana’yı anma gecesi” veya “Şeb-i Arus” diyorlar, bu gece için yapılan törenler TRT’de yayınlandı. Türk Sanat Müziği Sanatçısı Ahmet Özhan muhteşem bir konser verdi. Bu konseri kayıt ettim, istediğim zaman yeniden dinlemek üzere. sonra, ilgisiz Beş siyasi kişinin uzun uzun nutkunu dinledik. Doğrusu ben dinlemedim. Sadece seslerini -gürültülerini- duydum. Hz. Mevlânâ’nın anma gecesinde siyasilerin konuşmalarının manasını anlamak da zordu. Doğrusu ben de anlayamadım. Siyasi konuşmalar! Ne anlamı var? niye konuşurlar? Niye konuşturulurlar?

Bir konuşmanın içerisinde “Mevlânâ” kelimesi geçiyor diye veya “Mevlânâ’nın sözlerinden”, “beyitlerinden” konuşma içerisine sıkıştırıldı diye, bu konuşmanın “Mevlânâ konuşması” olduğunu mu diyeceğiz yani? Ne anlamı var? ne gereği var? dinden, tasavvuftan, bilimden hakikatten bihaber kişiler, konuşuyorlar. Ne anlatıyorlar Hz. Mevlânâ’nın anılması gereken gecede.

Siyaset.

Biribirlerine Ulu zatın mesnevisinden alınma beyitlerle siyasi mesajlar veriyorlar. Ne kadar ayıp.

Haa. Seyredenler de alkışlıyorlar. Bu da bizim kalitemiz.

Alkışlayan varsa, siyasiler de konuşurlar da konuşurlar. Hazır mesaj verilecek kitle önünde ya, konuş…

Büyük bir hakikat erinin, aşk erinin düğün gecesinde yapılan anma toplantısını bar eğlencesine kim, nasıl çevirir. Dünyayı güldürüyorsunuz kendinize. Siyasi parti başkanının, partisi adına konuşmasının manasını kim anlar bu dünyada. Olabilir, bir fırsat buldun konuşursun. Sadece iki cümle. Günü kutlarsın. O büyük zatın affına, lütfuna, himmetine talip olursun ve geçersin yerine. Başka hiç bir şey söyleyemezsin. Orası konferans salonu değil, tartışma salonu değil, üniversite değil, okul değil, cami değil, mescit değil, kahvehane değil, değil, değil,değil… binlerce insan toplanmış, manevi lezzet, Mevlânâ tadı almak üzere gelmiş, siz siyasi konuşmalar yapıyorsunuz. Dünyayı güldürdünüz kendinize.

 Haa. Gülünen sadece siz değilsiniz. Bize gülüyorlar efendiler, bize. Millete gülüyorlar. Millete güldürdünüz dünyayı bilesiniz.

Birde geceyi hazırlayan, gösteriyi düzenleyen kişi ve kuruma da bir çift söz gerek. Ne sema vardı orada ne sema eden. Sanıyorlar ki, tennure giydirilmiş, sakallı kişiler ortada dönünce sema meclisi kurulacak! Yazık, koca bir medeniyeti, büyük bir tasavvuf felsefesini üç kuruşluk ‘tanıtım’ adına heba ettiniz. Yazıklar olsun size.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...