Niye, AKP koalisyondan uzak
durdu diye soruyorlar.
Ne önergeler gelecek, ne
soruşturmalar talep edilecekti.
Mesela,
“Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu’nun 24. Maddesi’nde Değişiklik İçeren Kanun Teklifi’ni TBMM
Başkanlığı’na sundu. Teklif, cumhurbaşkanlığı makamına tanınan örtülü ödenek
uygulamasının kaldırılmasını öngörüyor.”
Bunun gibi sayısız
tekliflere karşı ne yapabileceklerdi, Mecliste çoğunluğa sahip değiller.
Güçleri iyice zayıflamış, ölümü bekler gibi…
Daha beter günler bizi
bekliyor.
Görelim neyler…
****
7 Haziran seçimlerinden
hemen sonra derin sessizliğe gömülen AKP çevrelerinin, sesinin çıkmasını
sağlayanların vebali büyüktür. Kimse bunlar oturup bin kez düşünmeliler.
Günahlarına yanmalılar.
Dumura uğrayan beyinlere
hayat öpücüğü kondurdular. Çalışma melekesini yitirmişlerin hayata dönmesini
sağladılar. Kim bunlar, Baykal mı, Bahçeli mi, Kılıçdaroğlu mu.. kimse,
kimlerse otursunlar ne hata yaptıklarını düşünsünler ve gelecek için, bu
hatalardan ari bir siyaset planlaması yapsınlar. Kaldı ki, bizler bu ehliyetsiz
ve beceriksizlerin, hatalarının sonuçlarını çekmeye mecbur muyuz? Niye bunlar,
hala ısrarla siyasetin tepe noktalarını işgal etmeye devam ediyorlar. Kaldı ki,
karşılarında, hırs, intikam, kibir, yıkıcılık, bozgunculuk gibi eksi vasıflarla
teçhiz olunmuş, işi bilmez, devleti tanımaz, kanun nedir anlamaz bir güruh dururken!
Bu kadar başarısızlık üstüne biz bunlara mecbur değiliz diyorum.
Herkes, aklı eren herkesin
düşündüğü ve söylediği şudur:
-“Bir şeyler yapılmalı.”
İnsan severler,
vatanseverler bir işaret bekliyor. Toplanılacak, mücadele edilecek bir
başlangıç, bir işaret bekliyorlar. Siyasi tercihleri, siyaset manevralarını bir
kenara bırakarak, asgari müştereklerin etrafında, ortak aklı çalıştırarak, bu
terbiyesiz, bu cehaletin pislettiği ortamdan kurtulmak, ilk yapılacak olanların
ilk sırasında yer alan bir hedef olmalıdır.
Siyaset bitirilmiştir.
Meclis kapatılmıştır. Verilen önergeler, son çırpınışlar ölçüsündedir. Bunların
bir işe yaramayacağını hepimiz biliyoruz. Kapalı, üyeleri kovulmuş bir Meclis
Başkanlığına soru önergesi verseniz ne, vermesiniz ne?
Yapılacak olan, meydanları
harekete geçirmek ve kanuni hakların meşruiyet içinde dillendirilmesi mevkii
olan meydanlara hayat pompalanmalıdır. Sandıkla filan varılacak bir yer yoktur.
Meclisin %60’ını bile alsanız, nitekim alınmıştı bunların hükumeti terk edecekleri
filan yoktur. O kadar büyük pisliklerin batmışlar ki, ne hükumeti terk etmek,
ne de yanlarına kendilerinden olmayan ortak istemiyorlar. Artık bunun
anlaşılmış olması lazımdır.
Tez elden meydanlara
inilmeli ve siyaset sokağa taşınmalıdır. Bir takım beceriksizler yüzünden
Meclis’te halledilemeyen problem, halka mal edilerek önümüzdeki seçimler için,
oy kullanmak değil, “vatan
görevi” yapmalarının sağlanmalıdır. Parti parti,
cemaat cemaat, dernek dernek… Bölünerek ve parçalanarak bir yere varamayız.
Hayır birliktedir, beraberliktedir, tek vücut olmaktadır. Türk düşmanlarının
korkusu da budur. Uyuyan devi uyandırmadan, ellerindekini almak
isteğindedirler.
Dürter misiniz, iğneler
misiniz ne yapacaksanız yapın ve uyandırın şu devi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder