Ramazan Ayı boyunca iftar
saatinde sohbetler yapan bir Profesör Hoca Efendi’ye açık mektuptur;
Sayın Hocam,
1. Ramazan sohbetlerinizde
Maun Sure’sini anlatırken, “Orada
bahsedilen namazlar cahiliyye müşriklerinin namazlarıdır.” Demiştiniz.
Soru: Kur’an’ı Kerim an
itibariyle canlı değil midir? An itibariyle o sure geçerli değil midir?
Cahiliye müşrikleri an itibariyle mevcut değiller midir?
2. Bir sohbetinizde, ‘Ubudiyet’
kavramını izah ederken, çok sathi kaldınız. Ya anlatmaktan çekindiğiniz için ya
da bilginiz o kadardı. ‘HAK’ ismini dikkate alarak bu kavram üzerinde daha
derinlikli çalışmalısınız.
3. Cehennem bahsini
anlatırken, ilginç olarak, büyük azap içinde olanların, “azap içindeyken ne yapacaklarını
bilemeyecekleri” mealinde bir söz ettiniz. Sanırım sizin
yorumunuzdu bu. Oysa Sure-i Yasin’de cennettekilerin (tabi
ki bazılarının) “meyvelerle
meşgul olacakları!” (Yasin/57) bildirilmiştir. Yüksek azap içinde olanlar
ise ne yaparlar? Olsa olsa Allah derler. Allah demek, Allah ile birlikte olmak
meyvelerle meşgul! Olmaktan iyidir herhalde!. Konu üzerinde daha ayrıntılı
çalışmanız önerilir.
4. Kadın ve başörtüsü
hakkında bir videonuzu izledim. Konu hakkında yalnızca ‘kelime manaları’ kadar
bilgi sahibi olduğunuz anlaşılıyor. Kur’an’ın bahsettiği ‘kadın’ ve ‘örtünme’
hakkında biraz daha çalışmalısınız. Mesela, ‘ER’lik makamındaki Hacı Bektaş
Veli Hazretleri ve gizlilik makamında (örtünenler)
bulunanlar üzerinde biraz daha gayret gerekir. Kendini açıklayan H.Bektaş’ın
hayatı ile yine kendini açıklamak zorunda kalan Hallac-ı Mansur hayatı hakkında
karşılaştırmalı çalışma gerek diye düşünürüz. Ki, ‘örtünme’ konusunda derinlik
kazanasınız.
5. “Kur’an” Zat’tır.
Unutmayasınız. Lakin Kur’an’ı Kerim’de sıfatlardan da bolca konular bulunur.
Sizin anlatımlarınız tamamen sıfatlar üzerine olduğu için, bazen çok sıkıcı
oluyorsunuz. Tekrar iyidir, hep tekrar bıkkınlık getirir.
6. Haşr Suresine (son
ayetleri) kısaca değindiniz. Bu çok iyi oldu. Eksik olmasına
rağmen.
7. Tabi ki yaşadığımız
toplum ve gelişen siyasi olaylardan kendimizi sıyıramıyoruz. Haklısınız, bu
konulara da zaman zaman temas edilir. Özellikle Ortadoğu’daki Müslüman
ülkelerdeki gelişen çirkin olaylar hepimizi üzmektedir. Cahil bırakılmış
Müslümanların ne yapacağını bilememesi ve zengin dev küreselci ülkelerin politikalarına
alet olmaları sebebiyle başımıza gelen üzücü olaylar hakkındaki kelamlarınız,
belki de yayın yaptığınız kanalın sahibinin siyasi tercihine saygılı
davranmaktan bazı olumsuz yerli gelişmeleri söyleyemediniz. İşte bu size
yakışmadı. Nerede olursanız olun doğruyu söylemek gerekmez miydi? Özellikle
Suriye’deki olumsuz gelişmelerde Türkiye yöneticilerinin hiç mi katkısı olmadı?
Ve özellikle BOP eş-başkanlığı gibi yabancı ellerin politikaları yürütülmedi
mi?
Ümit ederim ki sizi
kırmamışızdır.
Saygılarımla.
Mahmut EMİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder