Bir tiwit atmış başdanışman
ilnur Çevik. Amacı, önümüzdeki referandumda ‘hayır’ tercihini kullanacakları
tehdit etmek. Dil sürçmesi mi desek, Allah söyletti mi desek, Allah yanıltmış
mı desek nasıl denir bilemedim:
Şöyle söylemiş beyzade;
“Hayır diyenlere: 7 Haziran
sonrası Türkiyedeki kaos ve istikrarsızlığı mumla ararsınız”
Azıcık 7 Haziran’ı
hatırlayalım. Yapılan genel seçimlerde AKP meclis çoğunluğunu kaybetti. Kısa
ama bize uzun gelen bir süre, ne tepelerden, ne de yanlardan ses seda çıkamadı.
Ne yapacaklarını şaşırdılar. Sonra koalisyon görüşmeleri başladı. Aniden
uyandılar. C.B.’nin yeniden seçime götürme yetkisi vardı. Öngörülen sürede 7
Haziran’ı tersine çevirme çalışmaları yapılmalıydı.
Ne yapıldı? Gayet basit.
‘Çözüm Süreci’ denilen saçmalıktan vaz geçildi. Terör arttı. Arttı mı
demeliyiz, artırıldı mı?
Başdanışmanın ifadesi bize
bile isteye artırıldığını anlatıyor.
7 Haziran ile Kasım
arasındaki kaos ortamı, oy kullananlar üzerinde önemli bir baskı yaşattı.
Kaosun artırılması, oyların geri iktidar partisine dönmesini sağladı. Her
patlama, her kanlı olay iktidar oylarını artırdı. Ülkeyi bilerek ve isteyerek
acılara boğdular, oy uğruna.
Şimdi yeniden kaosla tehdit
ediyorlar.
Beyzadenin tehdidi ilk
değil. ‘Hayır çıkarsa savaşa hazır
olun’ sözünü hatırlıyoruz. Atatürk hakkında ipe-sapa gelmez
yalanların gırla üretildiği ortamda yaşıyoruz. Silahlarıyla pozlar veren parti
yöneticilerini seyrediyoruz. ‘Hayır
çıkarsa ne olur’ sorusuna otomatik tabancasıyla şarjör
boşaltan parti yöneticisinin videosunu görüyoruz. Halk özel harekât (HÖH)
adında ne olduğunu bilemediğimiz bir örgütlenmenin sürdürüldüğünü gazetelerden
okuyoruz. Cumhuriyet düşmanlığı yaparak, ’90 yıllık aranın kapanacağını’ açıkça
dillendiriyorlar. Bu arada, siyasi iktidar mensupları, oy tercihini ‘hayır’ olarak
belirleyenleri, terör örgütleriyle birlikte oldukları değerlendirmesini her gün
devamlı olarak yapıyorlar.
Zihinlere korkuyu
yerleştirip, amaçlarına ulaşmak istiyorlar.
Böyle siyaset olmaz olsun.
Ayrıca, sosyal medyada,
ak-trollerin sık kullandıkları ve anlamının edepsizce hakaret olduğunu
bildikleri bir söz var: -Köprüyü geçmek. –Köprüyü geçene kadar ayıya dayı
demek. Gibi.
Ne için, kimin için
kullanıyorlar dersiniz?
Böyle siyaset olmaz olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder