Böyle demek geldi içimden.
Yeni bir hayat.
Hayat aslında ‘eski’
değildir. Her an, her dem tazelenen ve asla birbirini tekrar etmeyen mükemmel,
muazzam bir sistemin işleyişidir. ‘Hayat’ın zıddı ‘Ölüm’. Her nefes alış bir
ölüm çağırır, her nefes veriş yeni hayatın müjdesi. Her var, her olgu, her olan
ve her olagelen zıddı ile mevcuttur ve anlaşılması zıtların idraki ile
mümkündür. Kısaca, şeytan da bunun için vardır. ‘Hakk’ın anlaşılması,
bilinebilmesi, idrak edilmesi için… Belki de bu sebeple ‘hoca’lık sıfatı
yakıştırılır şeytana.
Eminlik gömleğini giyememenin
zoru, şüphe dünyasına daldırır.
Şüphe, güvenilememe sorunu.
Şüphe duyan mı, duyulan mı,
bozguncudur?
Anlamak ister gönül.
Şüphelenen mi, şüphelinen mi? Mizanı bozar.
Bozamaz aslında,
Bozduğunu sanır. İftira,
nice canları yakar, nice yurtları söndürür.
‘Emin’ sıfatı ne yücedir!
Emaneti taşır, sonra
emanetini sahibine iade eder.
Etrafı güllerle donanır.
Sevenlerle örülür. Ve sever, sever..
Hayat, ancak eminlik
gömleği giyende tatlanır.
Zıtlar belirir, Hakk zuhur
eder. Hak gelince, batıl zail olur.
***
Bundan böyle hiçbir şey
eskisi gibi olmayacak. Olamayacak.
Yeni bir hayata merhaba
demek, eski denen alışkanlıkların kenara bırakılması, yeni ile yeni yeni
hayatın tadına varmak demek.
Artık,
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!...
Ne mutlu Türküm diyene…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder