Üç sıfır yenik başlıyoruz
maça. Üstelik yıldız elemanımız oyun dışına atılmış. Bu tür maçlarla sık olmasa
da karşılaşıyoruz. Yenik durumda olan ve bir kişi noksanıyla oyuna devam eden
ekibin galip gelmesinin tek şartı vardır: her eleman iki kişilik oynayacak!.
As elemanı tanıtmaya gerek
yok, herkesin malumu. Oyundan atıldı. Ondan fayda yok artık. Gol Bir.
Kahverengi ve beyazın
savaşını izleyeceğiz. Beyaz, albenisi yüksek bir renk. Kendine çeker, kabul
gösterir, ret ettirmez, tiksinti uyandırmaz, kahverengi böyle değil, çoğu
kişiler sevmediklerini rahatlıkla söyler, bazı kişilerin aklına sevmediklerini
getirir, sinekleri üzerinde toplar, tiksinti uyandırdıkları da vardır… Gol İki.
355 milletvekili ve sahip
oldukları muazzam para gücü artı Cumhurbaşkanlığı bütçesinden harcanabilecek
sonsuz büyüklükteki maddi imkâna karşılık, harçlıklarından arta kalan küçücük
miktarlarla, kâğıt bile almaya takatleri olmayan gariban bir grup. Ulusal
alanda yayın yapan Kırk televizyon, ülke sathına dağıtımı yapılan elli gazete
ve irili ufaklı televizyonlar, gazeteler, dergilere karşılık toplam izlenme
oranı Sıfıra yakın ve yayınları kısıtlanan iki televizyon ile satış rakamları
Yüz Bin civarında olan iki gazeteyle savaşa katılıyoruz. Haydi, buna da gol Üç
diyelim.
Aynı takım destekçileri
olarak sahaya indiğimiz dostlarımızın bir kısmının, karşı takımı desteklemeye
başladıklarını hiç yazamayalım bile.
“İşte bu ahval şerait içinde dahi…”
Üç Sıfır önemli bir fark
değil. Geri kalan inanmış takım elemanları, iki kişilik oynayabildikleri
takdirde, yenemeyecekleri ekip yoktur önlerinde.
Başarılamaz, olamaz,
yapamayız, beceremeyiz kelimelerini sözlüklerden silip, tam zıtlarıyla hareket
edip, hayata yön vermeye çalışırsak. Hangi problem çözülmezmiş, hangi dağ
devrilmezmiş görürüz.
Savaşmak için silah mı
beklersin, kendin üret, yol almak için vasıta mı istersin, kendin bul-buluştur,
doymak için iane mi umarsın, kendin çalış-çabala…
Yeneriz evvel Allah;
1. Safları sıkı tutalım.
Araya şeytan giremesin.
2. Bu dünyaya teşrif etmiş Adamların
başarı hikâyelerine bakıp, hiç olmazsa onların yollarında olalım, olalım ki,
onlar da şefkatini, merhametini esirgemesinler.
3. Ümidi kesmeyelim. Her
zirvenin bir inişi vardır, her akşamın bir sabahı.
4. 57. Alay’ın hikâyesini
yeniden okuyalım. Ve herkes 57. Alay’ın bir elemanı olarak hayatına ve
çalışmalarına yön versin.
5. Şeytanın Milyon hilesi
varsa, tamamı bir darbeyle mahvolur gider. Hakk’a güven tam olmalıdır.
6…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder