Siyasetin çirkefliğini
yazdığımızda, bazı dostlarımızın eleştirilerine muhatap olmuştuk. Kaldı ki, o
günlerde örnek aldığımız ve eleştirdiğimiz başka mahalleler grubuydu.
Bir-kaç aydan beridir kendi
mahallemizde yaşadığımız çirkeflikleri şimdi bir bir hatırlatmaya gerek yok. Sormalıyız
o dostlara; siyaset çirkefini yaşadınız mı, gördünüz mü?
Nasıl olurda, yan yana,
omuz omuza yürüyenler gün gelir de, bir birlerine ağıza alınamayacak
hakaretleri edebilirler. Duydunuz mu?
Özellikle gençleri siyaset
çirkefinden uzak tutmak gerektiğini defalarca vurgulamış bir kişi olarak,
rahatlıkla söyleyebilirim ki, an itibariyle içinde bulunulan durum, gençlerin aşırı
politize edilmesinden kaynaklanmaktadır. İşi ve görevi, derslerini çalışıp
okulunu en iyi derece ile bitirmek olan, mezun olmuşsa girdiği işte en iyi
hizmet vermek olan gençlerin, asıl görevlerinden uzaklaştırılarak siyaset
cambazlarına yardımcı yapılması, olmaması gereken işlerdendi. Açıyoruz sosyal
medyayı, hiç alakası olmayan, hiç işi olmayan, hiç bulaşmaması gereken
gençlerin, hem de isimler vererek yalan-yanlış bilgileri paylaşmaları nasıl
izah edilecektir? Bu cür’eti nereden ve kimlerden almaktadırlar? İmam-cemaat ilişkisi
olmasın?
Vakti-zamanı gelince
elbette iş yapabilme, fikir üretebilme becerisi olanlar siyasete de atılacak ve
hizmetlerini o alanda yürüteceklerdir. Siyaset herkese tamamen kapalı bir alan
değildir (bu mana olması gereken manadır. İçinde bulunduğumuz devirde aslında
siyaset herkese eşit fırsatlar sunmuyor, burası ayrı bir inceleme konusudur!.),
her şey zamanında güzeldir. Siyaset de zamanında olacaktır, olmalıdır.
Mezun olduğu meslek
alanında kendini geliştirmeden, siyaset dehası kesilenler, gün gelir,
okuyamadıkları kitaplar sebebiyle ancak en geri saflarda ve kahvehane
sohbetlerinde günlerini tüketeceklerdir.
Şimdiden, bir an evvel
işine, gücüne, mesleğine, kültür gelişimine, medeniyet geleceğinde yer
ayıramayanlar, sırası gelende boynu bükük olayları izlemek istemiyorlarsa bir
an evvel, üstlerine vazife olmayan siyaset dalaşmalarını bırakıp,
kütüphanelere, kitaplara dönmelidirler.
Bataktan çıkmayı öğrenmeden
saplanmak, telafisi çok ama çok zor zararlar doğuracaktır.
Hatırlatalım dedik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder