Elimizde kala kala bir İş
Bankası kaldı.
Öteden beri daima gündemde
tutarım. Bari bu ekonomik varlık elimizde kalsın diye.
Tartışmanın noktasını -mihverini-,
İş Bankası’nın bir kısım hisselerinin CHP yönetiminde olması üzerine
kuruyorlar. Tartışmayı, bazı konularda, bazı tartışmalarda, bir kısım
düşünceler üzerinde haklı kılmaya çabalamaktadır. Milliyetçi düşünceye sahip
olduğunu sanan bazı kişiler ise, sırf İş Bankası hisselerinin CHP’ye ait
olmasını fırsat bilerek, devletin bu hisselere el koymasını istemekte ve İş
Bankası ile CHP ilişkisinin sonlandırılmasını arzu etmektedirler.
Şu fikre katılırım.
Bir siyasi parti asla bir
finans kuruluşuna sahip olmamalıdır. Hatta bu finans kurumunun yönetimine
idareci tayin edememelidir. Bu fikir için itirazım yoktur.
Ancaaakkkk,
Ülke Türkiye, banka İş
Bankası olunca durumlar farklılaşıyor.
CHP, İş Bankası’na yalnızca
yönetim kademelerine (yanlış bilmiyorsam Dört kişi)
atabiliyor (Üç de olabilir). Elbette önemlidir! İtirazım yoktur. Yalnız,
diyelim ki, aldık CHP’nin elinden, sonra
ne olacak?
Biz söyleyelim:
Banka devlet mamelekine
geçecek. Yani satılması için her şey hazır olacak. Satılması için önümüzde
engel kalmayacak.
Bizim, (belki
de)
15 yıldır vurguladığımız konu budur.
Petrol, doğal gaz,
elektrik, su, taşıma, dokumacılık ürünleri, tuz, kibrit, et, süt, ayakkabı…
Dâhil, pek çok ürünün üretimi veya idaresi devlet elinde bulunan fabrikalar,
araziler, tarım işletmeleri, petrol ayrıştırma tesisleri, limanlar, dağlar,
ovalar, araziler, meralar… Aklınıza ne gelirse iktisadi olarak tamamı satılmış,
hem de yabancılara satılmışken, ülke zayıf duruma düşürülmüş, gelir (
ve kurumsal) vergisi tahsil edemez, iş yaparak gelir
elde edenleri (elbette tamamını) kayıt
altına bile alamazken, yani devlet gelirleri, reel olarak gün be gün düşmeye
devam ederken…
Elinde satılacak bir
ekonomik varlığı kalmamışken…
Akla ilk gelen ekonomik
değer İş Bankası’dır.
Ve,
Dünyanın ekonomik devleri (başka
bir deyimle, küresel eşkıyalar) , alıcı gözlerini
ülkemizde dikebileceği sadece İş Bankası kalmışken…
Devlet yönetiminde yetkili
olanlar ve özellikle, ekonomi alanında söz sahibi olduklarına inanılan bazı
kimselerin, saçlarına jöle sürerek, geçmişini yalanlayanların sözlerine inanmak
isteyen milyonların hazır bulunduğu halde; ağzından, kaleminden çıkan bazı
sözlerin, devleti yönetme iktidarına sahip kişilerin de inanacağını da
bildiğimizden, rastgele söylenen değil, küresel eşkıyaların bilinçli olarak
söylettiği bir söz olarak; İş Bankası’nın, CHP’nin elinden alınması gerektiği
fikrinin, milliyetçiler olarak karşısında durmak bir devlet, bir namus
savunuculuğu, bir küresel diktatoryaya karşı durma ideali olmalıdır deriz…
Olayları başından itibaren
iyice takip etmek, dikkatlice takip etmek gerekiyor.
İş Bankası’nın yanlış idare
edildiği, zarar ettirildiği, kötü yönetildiği, sermayesinin dağılımında hatalar
olduğu.. Gibi konular tartışılabilir, buna itirazımız yoktur. Bunlar bizim şu
andaki konumuz değil. Eğer böyle bir durum varsa, bunların çözümü kolaydır ve
kısa zaman hallolur. Karşı durduğumuz hususu tekrar etmekte fayda var:
Küresel şeytanlar,
Türkiye’nin neredeyse tek milli varlığı olarak hayatiyetini devam ettiren İş
Bankası’na el koymak istiyorlar. Vaktiyle milli düşündüğünü sandığımız CB’nin
jöleli danışmanı bile, İş Bankası’nın satılması gerektiği noktasına gelmiş ise,
bunun karşısında durulması, milli düşünenlerin, millici olduğunu söyleyenlerin
boyunlarının borcudur. Savunabileceğimiz tek millî kuruluşumuz kalmıştır onun
da adı İş Bankası’dır.
Beyler,
İş Bankası’nın bilmem şu
kadar payına CHP sahiptir diye, sırf CHP düşmanlığı yapmak kastıyla bu bankanın
devlet idaresine geçmesini istemek demek, Milyon Dolar değerindeki fabrikayı,
deposundaki hurdalar fiyatına satmak ve arsasına yapılacak değersiz evlerden bir
tanesine sahip olmaya çalışmak demektir. Ki, bu eve sahip olduktan sonra,
üstlendiğin borç kadar masraf yapmak da cabasıdır.
Aklınızı kullanın.
Ekonomi kalemizde kala kala
bir İş Bankası kaldı. O da giderse,
Biliniz ki,
Vergi tahsilatı bile
yapacak bir kuruluşumuz kalmayacak.
Unutmayınız,
Memleketin en büyük
kuruluşu olması gereken Telekom bile zarar açıkladı.
Varın sizin düşünün.
Kıçı kırık, jölelilere
filan kulak asmayın.
Bizden söylemesi.
Milliyetçi, milli düşünmek
zorundadır.
Küreselcilere karşı durmak,
milliyetçinin temel vazifesidir. Kimin, hangi danışmanın ağzından çıkarsa
çıksın, söylenen sözleri aşağıdan-yukarıya kadar en ince ayrıntısına kadar
değerlendirip öylece karar vermelidir.
Asla kişilerin, saçına
sürdüğü jölenin kalitesine, fiyatına bakarak ağzından çıkan laflara kulak
asmamalıdır, akıllı Türk, zahire bakarak değil, derinliğine nüfuz ederek karar
verir vesselam…
İş Bankası tamamıyla
devlete geçtiği gün, Türkiye bir iktisadi kuruluşuna, hem de ülkemizin en büyük
kuruluşuna daha veda edecektir…
Bilinsin istedik…
İlhan Yalçın :
YanıtlaSilHocam, size katılmadığım nadir durumlardan biri daha.
1-İş Bankasının bu hisseleri, tek partinin (yani devletin partisi olduğu dönem) idaresinde, -CHP=Hükümet=Devlet- olduğu dönemde, Atatürk'ün, şahsı üzerine kayıtlı hisselerin, vasiyet ile devlete devredilmesinden ibarettir.
Tıpkı, Tekir Çiftliği, Atatürk Orman Çiftliği gibi. Atatürk de bu mülkü, emanet olarak üzerinde bulundurmuş, layıkı ile emaneti millet ve devlet lehine kullandıktan sonra, vasiyetinde devlet ile eşit gördüğü CHP'ye verilmesini vasiyet etmiştir. Mülk, devletin iken, çoklu partili dönemle, CHP'nin üzerinde kalması milletin hakkının yenmesinden ibaret bir tablo ortaya çıkarmıştır.
CHP'nin üzerinde değil, yalnızca yönetime 3-4 kişi gönderebiliyor, karından bir kuruş bile partiye kalmıyor. Mal yine milletin, lakin şu haliyle bankaya (ki, sayısız iktisadi işletmeleri vardır) el konulursa, inanınız ki, kısa sürede yabancıların eline geçecektir. Bizim vurguladığımız husus budur.
Silİlhan Yalçın :
YanıtlaSilMalumunuz olduğu üzere, Osman Hocaoğlu büyüğümüz, Buhara Hanlığının hazinesini Kurtuluş Savaşında Türkiye'ye devretmiş, bu paranın büyük kısmı ile silah alınırken, kalanı da M.K.Atatürk üzerinden, milli banka kurulması için sermaye yapılmıştır.
İş Bankasının zerre kadar milliliğinin kalmadığını da 2001-2002 krizinde gördük. Finansal krizi tetikleyen, yönlendiren, hükümeti deviren banka olmuştur.
Bunlar çözülemeyecek sorunlar değil... asıl konu bankanın satılması...smile ifade simgesi
YanıtlaSilİlhan Yalçın :
YanıtlaSilİş Bankasının CHP hissesinin ağırlığı sandık çalışanlarında, sonra CHP'de. Hazine hisse oranı % 13 civarında. Yani, hükümet satsa satsa bu % 13'ü satabilir.