Çok saygı duyduğum bir
üstadım “Türklerin en büyük yanlışı omurgalı bir solun oluşumuna katkı vermemek
olmuştur.” Cümlesini
yazdıktan sonra bekledim. Neler yazılacak, hangi itirazlar yapılacak, hangi
fikirler serdedilecek. Sol demek ne demektir, niye omurgalı bir sol
istenmektedir. Üç saat bekledim. Bir türlü cevap verilmedi. Tartışma da
yapılmadı. Söylediği ile kaldı garibim. Elli Bin üyeli Ülkücü’lükleri ile
meşhur kalabalıklardan bir tık bile çıkmadı. Büyük bir fikir hareketinin,
fikirsiz üyeleri, suskunluklarını korudalar. Veya, korktular fikir ileri
sürmeye!.
Çünkü;
“Yeşil Kuşak” politikası, hala etkilerini
sürdürüyordu. Hala, ABD siyasasını dillendirdiği halde, bağımsızlık türküleri
söylediğini edepsizce dillendirebiliyordu. Hiç kuşku yok, hala, Müslümanlığını,
Türklüğünü, milliyetçiliğini, İslamcılığını ve benzeri milli olması gereken
değerleri dillendirenlerin, bilerek veya istemeyerek ve hala o politikaya
hizmet ettikleri hala anlaşılamamıştı.
Şu sözlerle cevap vermeye
çalıştım:
İlk cümleniz, sosyolojinin
gereğinin yapılamayışının tespitidir. Eyvallah.
Ama bu yanlış salt,
Türklerin ‘katkı vermemesi’nden
değil, avanak Türklerin de omuz vermesinden kaynaklanmıştır diyebiliriz.
‘Avanak Türkler’ tanımı tarafımıza aittir
ve bu tanımımızda iddialıyız.
Onlara Türk diyemeyiz.
Yani, bir (Türk)
anadan-babadan doğmak kişiyi Türk de yapmaz, insan da yapmaz. Kişi doğumdan
sonra edineceği (aslında tartışılır) bilgilerle
Türk olur, falan olur, filan olur… (tekrar ediyorum tartışılır)…
Şimdi, doğuş konusu gündeme
gelir; [(ve bu konu daha önce) (belki de en az üç yazıda tartışılmıştır)]
Irkçıların dile getirdiği (ki,
liberaller, dinciler, ne idüğü belirsiz solcular)
millet tanımı içindeki Türk ile, bizim algıladığımız, salt ‘severlik’ anlamının
içerdiği Türklük ve (asil
kanın dolaştığı-İman) Türk olmanın, insan olmakla eş anlam
taşıdığı Türklük, farklı farklıdır.
Biliyorum: saçmalıyorum
kimilerine göre.
Ama izin veriniz,
akademisyen, düşünce kuruluşu üyesi, falan filan değilsek de söyleyelim.
Tamam, kendini solcu
tanımlayan ne kadar varsa özellikle (PKK) ya
şirinlik gösteriyorlar tamam.
Peki, söyler misiniz;
‘Yetmez ama evet’ diyenlerin kahir
ekseriyeti kimlerdi?
Ya da, onlardan olmadığı
halde, onlara ölümüne destek verenler kimlerdi? Sakın ola ki, solculardı,
liberallerdi, dincilerdi filan demeyesiniz. Onların kahir ekseriyeti,
milliyetçilerdi. Nitekim Cumhurbaşkanlığı ve 1 Kasım seçimlerinde de aynı
kahredici sonuçla yeniden yeniden karşılaştık.
Ve bu kişiler,
Sonrasında, evvelinde, ve
şimdilerde nerelerde duruyorlar,
Bir de bunları bir-iki
cümlede inceler misiniz!
Tek tipleşmeye doğru hızlı
gidiştir mevzumuz. Tek tipleşerek, tek renkleşerek, sorunsuzca yönetilebilir
kalabalıklara sahip olmak, sanırım her bencil yöneticinin idealidir. Yapılmak
istenen de budur. Hâlbuki ayrı renklerin bir arada bulunarak, her manaya ayrı
bir yorum getirilmesi, fikren, ilmen muhteşem ilerlemeler sağlayacaktır. Bu
durum göz ardı edilmektedir.
Evet,
‘Omurgalı Sol’u yaşatmak…
Adam gibi Türk Sol’unu yaşatmak her Ülkü erinin görevidir, boynunun borcudur.
Kabul ediyorum. Ama Türk Sol’unu…
SOL’un da boynunun
borcudur. Ülkücü’yü yaşatmak.
Bu nasıl becerilecektir?
Bu sorunun cevabı çok
kolay…
Ben susuyorum.
Bilenler konuşsun.
Her şeyi bilenler ülkesinde
cahillerin susması önemlidir çünkü.
Mehmet Kınacı :
YanıtlaSilKemal Tahir "omurgasını" koydu ortaya....Sol,"Sola ihanet etti.Dönek" dedi...Solun soldan anladığı EMPERYALİSTLERİN ÇIKARLARINI KORUMAK İÇİN EYLEM YAPMAK!!!!
Ömer Sağlam :
YanıtlaSilTürk Solu'nun içine düştüğü durum; Ülkücüleri fena üzüyor anlaşılan! Anlamadığım ise sanki Ülkücülerin durumu çok iyi de, sanki Ülkücüler kendilerini kurtardı da kurtarma sırası sola geldi. Evet, bence de Omurgalı Türk Solu her zaman olmalıdır. Elbette Omurgalı Türk Milliyetçiliği ve Omurgalı Ülkücülük de. Türkler'in Avanak ya da ahmak olarak nitelendirilmesi Araplara aittir. Tarih boyunca Türkler Arapları "Hain" olarak, Araplarsa Türkleri "Avanak" ve "Ahmak" olarak nitelendirmişlerdir.
Halil Kaya .
YanıtlaSilBu gün sol adına bir yerlerde toplanan ve bizim kınadıklarımiz da aslında "yeşil kuşak" çalışmasının ürünleri.Ben yakın bir gecmiste o kuşağın onemli figürkerinden birisine,seksen oncesinde vurustugumuz omurgali solcuları özledim,dediğimde,o alışılmış pelte gibi nutuklardan birini dinlemek zorunda kalmıştım.
Ayhan Eralp :
YanıtlaSilOmurgadan kasıt belkide "kendisi olmak"tır. Kendisi olamamış her yapı ötekinin omurgasına protez desteğidir...