Onu bilir, onu söylerim.
Vazgeçemiyorsan eğer,
Ne davadan söz et, ne davam
var de.
Dava dediğin ‘hedefi’ bir
an, bir kenara bırak.
‘Ben kimim’, ‘Burada ne
işim var’ gibi sorulara cevap vermeye çalış.
Verdiğin cevaplar,
Kendini tatmin ediyorsa
eğer,
O,
Bir kenara bıraktığın
‘Davanı’ git ve al.
Sana yollar açıktır.
Açıktır dedikse;
Bataklar, dağlar, çukurlar,
denizler, çöller…
Eh artık,
Bunlar da senin için bir
içim su olur…
Tabi ki,
Ülkücüler için.
Derler ki,
‘Dünyanın en ahmaklarıdır Ülkücüler’,
kimileri için.
‘Kazanç sahibi olmadan,
Harcamaya başlarlar
hayatından.’
Kazanıp, biriktirmeyi
isteselerdi kahramanlar,
Güzeller;
Hangi dağ kalırdı
büyüklenecek,
Hangi ırmak kalırdı şaha
kalkıp haykıracak!
Ne cür’et!
Varsa etrafında bir Ülkücü,
Durma,
Ziyaret et.
Hatır sor.
Yarın, kapısına varıp,
Yalvar yakar olma…
Nasıl da kaybettin, öz
evladını;
Ey devlet!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder