Gördüğün; var olanın tamamı
değil.
Ancak, gözünün algılayıp,
beynine gönderdiği bilgilerin, beyin tarafından çözülüp, sana algılattırıldığı
kadarıdır.
Gelen ışınların
(bilgilerin) tamamını o anda algılaman ve kelimelere döküp izah etmen mümkün
değildir.
‘Eşyanın hakikatini göster’
yakarışı,
Boşuna değildir.
Bildiğimiz, bilemediğimiz
bütün güzel isimler O’na aittir. Övülecek, yüceltilecek O’dur. Ne biliyorsak
O’ndandır. Ne verilmişse O’ndandır. Hamd O’nadır.
İsimleri de O talim
etmiştir.
Bildiklerimiz O’ndan,
Bilemediklerimizi de
gizleyen O’dur.
Bilgi, değerlendirilendir.
Kütüphane raflarında
okuyucu bekleyen kitapların kime ne faydası olur?
Talim edilen, bilinen ve
değerlendirilen bilgi asıldır.
Bilgiye, terbiye ile
ulaşılır.
Terbiye, okul’da alınır.
Okul, divanda kurulur.
Divana varılışın şartı:
edeptir.
Görme, edebe girilerek
ulaşılabilecek bir meziyettir.
Bu meziyete, O’nun tenezzül
etmesi sonucu varılır.
Hû…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder