Bütün mesele, halkı
avlayarak, oylarını yemek!. Vesile, daima bir vesileyi doğurur, bu vesile ise,
kendi vesilelerini doğurmak, mal üstüne mal katmak için ayarlanmış enteresan
bir vesile!.
Benim anlam veremediğim
şudur; haydi, mal katma vesilesi olarak, ‘hayırlara’ kelimesini katarak,
‘vesile’ kelimesinin içinde bulunduğu bir cümleyi kuruyorlar. Anladım, onlar,
mallarına mal katmanın vesilesini arıyorlar. Bunu anladım; benim anlamadığım
şu; peki, sen niye aynı tanımı yapıyor, onların kullandığı cümleyi sen niye
kullanıyorsun?
Ben söyleyeyim; sen onların
peşine takılmış, yeni üretimler gerçekleştiremeyen, basit, sıradan birisisin.
Aslında sen yoksun. Aslında, ‘ben yokum’ diyorsun. Ne varsa onlarda var
diyorsun, ben onların ancak bir takipçisi olabilirim diyorsun.
Şimdi, sana desem ki;
‘Hayırlara vesile olsun’
lafı yanlıştır. İnanıyorum ki, buna da onlardan evvel sen cevap vermek için
atlayacak ve derhal karşı çıkacaksın.
Anlıyorum, sen ancak sadece
karşı çıkarsın, ama neden karşı çıktığını bir türlü anlatamıyorsun.
Sen kimsin arkadaş? Sen
kimin adamısın? Sen kimin adına hareket ediyor ve bu oyunun içinde kimin adına
bulunuyorsun?
Kendine ait bir literatür
yaratamıyorsun, kendine ait literatürü rakiplerine kaptırıyorsun, sonra da
dönüp, onlara mal olmuş lafları kendine aitmiş gibi kullanabiliyorsun. Sen ne
yapmak istiyorsun arkadaş? Sen kimin değirmenine su taşıyorsun?
Hırsızlığı, arsızlığı,
mandatörlüğü ‘hayırlar’ kavramının ardına saklanarak, aklamaya çalışanlara
neden yardımcı oluyorsun? Onların kullandığı her kavramı sen de kullanırsan,
sen de onlardansın demektir! Onların dansına katılırsan, aynı grupla kankasın
demektir, onların düğününe davetli iken, onlardan evvel sen ön sıraları alarak,
düğün sahibi gibi davranırsan, onların ta kendisisin demektir. Öyle olmadığını
da sakın iddia etmeyesin. Biz burada siyaset oyunu oynamıyoruz. Sizin kadar da
rahat değiliz. Biz, bir günahın temizlenmesi çalışmasını da yapmıyoruz. Biz
vatan toprağı, milletin huzuru, insanlığın yararı nerede ise orada bulunuruz.
Maalesef seni orada göremedik.
Hiç olmazsa yaptığın
eleştiriler kadar onların kelime ve kavramlarından uzak durmanı isteriz.
Yapamıyorsun. Yapamıyorsan, bırak, yapamadığını açık yüreklilikle söyle, bu bir
büyüklük itirafı olur bizim için, yapamıyorsan, bırak yerine yapabilecek birisi
gelsin. Adam mı yok bu koca ülkede? Hem eleştiriyorsun, hem onaylıyorsun! Bu ne
yaman çelişkidir?
Mübarek olsun:
‘Tezkere’ MHP’nin verdiği
‘EVET’ oylarıyla kabul edildi. Ne vardı bu tezkerede? Bırakın diğer
satırlarını, bu tezkere;
“Yabancı askerlerin Türkiye sınırları içinde konuşlanmasına”
zemin hazırlayacak, bununla da kalmayacak: Türkiye bu askerlerin, yerlerini,
yemelerini, sağlamak zorunda kalacak, belki silahlarını da temizlemek görevleri
dâhilinde olacak!
Bir soru sormak istiyorum:
Sen, “Hayırlara vesile
olsun” diyorsun. “Hayır” bunun neresinde?
Şunu bir iyice anla:
Şeytan, hep hayırla
konuşur.
Senin kandırılman için,
hangi lafa, hangi kelimeye ihtiyacın varsa, şeytan o lafı rahatlıkla söyler.
Seni ‘hayırlara vesile
olsun’ tanımıyla vurdular.
Kendini hesaba çek.
Yanlış yapmak beşerin
harcıdır. Kabul ediyorum. Ama bundan sonra yapılacak hataya,
Enayilik diyeceğim.
Bilesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder