Sihirbazın para kazanmak
için çalışmasına gerek yok. O oturduğu yerde istediği kadar para üretebilir.
Mübarek, elini sallıyor bir demet para, yumruğunu vuruyor bir balya para… kim
bilir ondan zengini yoktur!.
Her şeyin para olduğunu
zannederek yaşadığımız günlerin, süslü hayallerinden birisidir çok büyük
paralara sahip olmak. Ama nasıl olunacağını bilmiyorduk. En kolayı sihir
öğrenip, paraları yığmaktı.
Dünyalara sahip olmanın
remzidir para. Bir şeylere sahip oldukça, öbürünün de senin olması isteğini
artıran çok karmaşık bir bilmecedir dünyalıklar. Dünyanın kiri ele değdikçe,
daha da elin kirlensin istersin, çünkü zaten kirlenmiştir, biraz daha kirlense,
kirlendikçe yağırlaşsa ne çıkar? Bu sebeple sihirbazın eli kirlidir. Hatta
kirden eli görünmez haldedir. Her nerede, her kim işlerine bir parça da olsa
sihirbazlık karıştırıyorsa, bu kirden kurtulması mümkün değildir. Zira
temelinde, insanları kandırmak, göz boyayıcılık, el çabukluğu vardır.
Seyircinin görme kusurundan değil, sihirbazın el ustalığından bahsedilir.
****
ABD, Irak’ı işgal ettikten
sonra, içeride meydana gelen direnişçi grupları bastırmak üzere geliştirdiği
silah sistemine ‘Prophet’ peygamber adını vermişti. “Irak işgalinde dini sembolleri kullanan, bu çerçevede MOAB adlı
bombalar kullanan, Evangelist askerleri adeta Haçlı savaşçıları olarak Irak
halkının üzerine saldırtan Amerika, şimdi de Irak’a ‘Peygamber’ silahı
gönderiyor.” (04.12.2004, Yeni Şafak) Sihirbazın
şeytani oyununu görebildiniz mi? Adını ‘Peygamber’ koyduğu silahlarla,
Müslümanları vuracak. O silahla karşılaşan halk ise, peygamber adına ya teslim
olacak, ya da öldürülecek, şehadete koşacak.
Bir başka sihirbazdan daha
söz edelim. “Görünürdeki gayesi
demokrasiyi geliştirmek, yerleştirmek. Görünmeyen faaliyetleri ise sivil
darbeler tezgâhlamak.” Olan Soros, para sihirbazı olarak
anılır. ‘ABD’nin dünyada nasıl daha
iyi bir rolü olabilir?’ (Zülfikar Doğan, 09.06.2005, Akşam) konusunda
konferans vermek üzere Türkiye’ye gelir!. Büyük protestolarla karşılaşan
Soros’un idare ettiği fonun ismi ‘Kuantum’dur. Dikkat edilirse, manevi
çağrışımları olan bir kelimeyi hırsızlığına alet ediyor ki, insanlar paralarını
rahatça yatırsınlar. Zaten sihirbazlığı da buradan geliyor. İnsanların
bakışlarını farklı tarafa çevirmenin en kolay yolu, dini ve manevi kavramlar,
kisveler kullanmaktır. Bu durum dünyanın her tarafında doğru sonuç verir, çünkü
insan, her yerde insandır ve her insanın maneviyata ihtiyacı vardır.
2008 yılında Amerika’da bir
ekonomik kriz yaşanır. Krizin temel sebebi, Amerikan finans sihirbazlarının
ellerindeki kirin görünmesidir. Yalan-dolanla kandırdıkları insanlardan
topladıkları ipotekleri, bankalara devrederek edindikleri düşük faizli
kredileri, dünyanın diğer gelişmekte olan ülkelerine yüksek faizlerle yatırıp
çok büyük kârlar elde ediyorlardı. Ortada dolaşan nakit yoktu, hepsi kayıtlar
üzerinde, herhangi bir bankanın hesabında takip ediliyordu. Bu yalan
imparatorluğu, milyonlarca insanın hakkının gasp edildiği dev imparatorluklar
kısa bir süre içinde kâğıttan kaleler gibi yıkıldı gitti. İçinde ah bulunan
evde oturulmaz, öğüdü sanırım oralarda yoktu.
Bir sihirbazlık örneği de
Türkiye’den olsun: 2002 Kasım ayında yapılan seçimler üzerine, %34 oyla
Meclis’in %60’ını dolduran AKP hükumet kurar ve aynı zamanda, güya Türk Ordusu
hükumeti devirmek için, planlar yapar, oyunlar kurar, tezgâhlar düzenler. Daha
sonra yandaş ismiyle anılacak olan gazeteciler ve medya aracılığı ile orduya ve
milli güçlere kumpaslar kurulur. Söylediklerinin tamamı yalandır ve ancak usta
bir sihirbazın gözleri yanıltabileceği beceriklilikle ordunun kurmay heyeti,
muvazzaf askerler ve milli güçlere dâhil insanlar tutuklanır ve yıllarını
cezaevlerinde geçirirler. Televizyonlarda pişmiş kelle gibi sırıtan bu
dalkavuklar, sanki hiçbir şey olmamış ve bu oyunun içinde kendileri yokmuş gibi
hala keyiflerine keyif katmakla meşguller, bu arada yalakalıklarına da devam
ediyorlar tabii. Büyük bir milli direnişle cezaevi duvarları yıkılmış ve içeri
tıkılan vatan evlatları, başları dik bir şekilde hürriyetlerini
yaşamaktadırlar. Bu kavga henüz sonlanmamıştır.
****
Birisi karkas et
ticaretiyle uğraşırken, diğeri de devlet memuriyetinde idi. Her ikisi de
çalıştıkları işlerde para üretmeyi ve yatırım yapmayı iyice öğrendiler. Elleri
de bir çabuktu, bir çabuktu sormayın.
Talih bunları devleti
yönetme makamlarına kadar getirdi. İşleri bir açıldı, bir açıldı ki sormayın
gitsin.
Sihirbazın eli kirlidir
demiştik:
Kısa süre içinde, her iki
ailede gemi filolarına, havuzlu villalara, çok değerli ‘kupon arazilere’ sahip
oldular. Kurdukları havuzlarda Yüz Milyon Dolarları üreterek, dev medya
organlarının sahibi oldular.
Evlatları, (onların
lisanıyla) varlık içinde yüzmeye başladılar. Maşallah,
öyle şansları var ki, neye el atsalar tuttukları altın oluyor. Her ne kadar,
üniversite sınavını kazanamamış olsalar ve bu sebeple Amerika’ya gitmiş
olsalar, diplomalarını para ile almış olsalar, çalışmak için girdiği Dünya
Bankası’ndan başarısızlıktan dolayı atılmış olsalar bile…
Allah, yürü ya kulum demiş
bir kere. Durdurmak ne mümkün.
Ama, bilmiyorlar ve
düşünmüyorlar ki, koca Amerika bir gecede yerle yeksan oldu!.
Hatta, koca Uzan
İmparatorluğu kendi elleriyle tarumar edildi!.
Haramiler, kaçacak delik
aradılar.
İnsan içine çıkamaz
oldular!.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder