Bu, çözülemez karmaşık,
çapraşık bir problemdir. Bir siyasiye destek verilmesi sorun olunamaz.
Düşünülmeden, eleştirilmeden, kısa geçmişin analizi yapılmadan verilen destek,
sorgulanabilir. Sorgulanmalıdır.
Bir siyasiye destek neden
verilir?
Geçmiş siyasi yapının
yaptığı hataları, yapmayacağını taahhüt ettiği için verilir.
Çalışma hayatında yapılan
hatalar, Soma’da, denetimsiz, kontrolsüz çalışan ve çakal kapitalizmin acımasız
üretim çılgınlığının hoyratça sürdürüldüğü maden ocağı kazasında (aslında kaza
değil) resmi olarak açıklanan 301 maden
işçisinin hayatına mal olmuştu. 301 aile babasız kaldı. Analar-babalar
evlatlarını kaybettiler. Ortalama 3 çocuk hesabıyla 900 çocuk yetim kaldı.
Nerden baksanız, 10.000 kişi etkilendi bu durumdan. Yaralananlar, işini
kaybedenleri de hesaba katarsak 15 bin kişinin etkilendiğini söylemek hiçte zor
olmayacaktır. Yaşanan acıların bütün şehri etkisi altına alacağı da bir
gerçektir.
Suriye’deki iç savaş
sebebiyle, yurtlarını evlerini terk ederek, Türkiye’ye gelen Suriye vatandaşı,
toplam net sayısı bilinemeyen 2 Milyon civarındaki Suriyeli’nin önemli bir
kısmı yaşamak için Gaziantep’i tercih etmiştir. 3 yıla yakındır Gaziantepli
misafirperver davranmış, on yıllardır şehirlerinde yaşayanlardan ayrı
görmemişler ve evlerini, sokaklarını, parklarını açmışlardır. Gurbet hayatı
yaşamak zordur. Vatan hasreti, hemşeri hasreti, evine olan özlem, işinden
yoksun kalması, gelirlerinin düşmesi, gelir elde edememesi gibi sebeplerle
hayat gittikçe zorlaşır. Nitekim Gaziantep’te de böle olmuştur.250 Bin
civarındaki Suriyelilerde aylar geçtikçe sorunlar baş göstermiş ve etraflarıyla
kavgalar, sürtüşmeler meydana gelmiştir. İş ve ekonomik gelire ihtiyacı olan
Suriye vatandaşları, neredeyse karın tokluğuna çalışmaya razı olmuşlar ve
esnaf, sanatkar ve sanayici ucuz işçileri işe alarak, yanında çalıştırdığı
ustaları, kalfaları, çırakları işten çıkarmaya başlamıştır. Bu işçilerin büyük
kısmı işsiz kalmışlardır. tek sebep ise Suriyelilerdir (buradaki
ahlaki çöküşe dikkatinizi çekerim!). Maalesef, ölümle biten
olaylar, uyuşturucu kullanımının artması, alış-veriş merkezlerinde, belediye
otobüslerinde, hastanelerde… olaylar birbirini izlemiştir. Özetle, sanayi,
ticaret şehri Gaziantep’te huzur kalmamıştır. Kendi çocuklarına iş bulamaz hale
gelmiştir. Sokaklar canı burnuna gelmiş insanlarla doludur. Bu durum sadece
Gaziantep’te değil, Hatay, İskenderun, Adana, Mersin ve ülkenin pek çok
şehrinde durum böyledir. Kıvılcım Gaziantep’te ateşlemeyi başlattı.
Örneğimizdeki iki şehirde
meydana gelen durumun sorumlusu birinci öncelikli olarak elbette hükümettir.
Ekonomi yönetimi, kapitalizmin ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ felsefesini
acımasızca uyguladı. Şirket sahipleri, ellerine geçirdikleri devlet mallarını,
hem geleceği düşünmeden tüketmeye devam ettiler, hem de tüketirken
çalışanlarının sosyal haklarını ihmal ettiler. Çalışanın insan olduğunu
unuttular. Devlet idarecileri de bu duruma göz yumdular. Fıtrata ve kadere
yüklenilen sorumluluklar, zavallı çalışanların ailelerinin hayatlarını da
kararttı. Patronun, sendikanın ve devletçe gönderilen teftiş heyetlerinin
baskılarıyla, konuşur ve şikâyet ederlerse işlerinden olacak olan işçiler,
susmayı ve boyun eğmeyi tercih ederek, ihmallerini canlarıyla ödediler. Acılar,
acılara karıştı, ağıtlar semaları doldurdu.
Yanlış politika, ihmal,
umursamamazlık sebebiyle adı geçen şehirlerde bu olumsuz uygulamalardan
etkilenmeyen ne bir fert kaldı, ne de aile.
Son yapılan seçimlerde,
anlattığımız kara tabloyu oluşturan hükümetin başı olarak seçimlere katılan
Tayyip Erdoğan, Gaziantep’te seçime katılanların %60.47, Soma ise %47.30
oranında desteğini aldı.
Burada bir garabet durum
var. Normal çalışan bir aklın, küçücük bir analiz yeteneği sahibinin bu desteği
vermemesi gerekirdi. Tam tersi, verilen destek çekilerek, nerelerde yanlış
yaptığının düşündürülmesi ile kendisine ve politikalarına bir çeki düzenin
verdirilmesi sağlanmalıydı.
Kendine eziyet edenlere bu
kadar âşık olunan bir devir, bir ülke daha var mıdır?
Bu garabet durumun,
psikiyatrlar, psikologlar, sosyologlar tarafından incelenerek analiz edilmesi
gerekir.
Dünyada bir benzerine daha
rastlamak mümkün değildir çünkü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder