(Sn. Hulki Cevizoğlu’na
saygılarımla.)
Oynadığı son derbiyi bir
kaza golü ile kaybetti. Kaleci hatasıydı belki de. Belki verilen taktiğin
oyuncular tarafından istenildiği ölçüde uygulanamamasıyla geldi yenilgi. Belki
de hazırlanan oyun planı, rakip takımın oyununu bozacak ve şartları kendi
lehine geliştirecek düzeyde başarılı bir plan değildi.
Teknik palavralardan bıkmış
vaziyetteyiz. Adam olan adam çıkar sahaya ve görevini yapar.
Oyuncunun görevi,
antrenmanlarını zamanında ve aralıksız yapmak, hastalanmaktan kaçınmak,
vücudunu, ayaklarını, kafasını, boğazını korumak. Beynini unutmaz bu arada.
Beyin temizliği ve sağlığı önemlidir. Beyin hasta ise, bırakın topa vurmayı,
gelen topu göremez, verilen taktiği hatırlayamaz bile. Öyle ki, bu oyuncunun
sahada yaptıkları rakiplerinin işine yarar. Hatta ne için sahada olduğunu bile
düşünemez. Bunların yanında sahaya sürülen futbolcu, beyni, kafası, ayakları,
elleri, bacakları ile hâsılı tüm vücudu ve insanlık yapısıyla kendini oyuna
vermeli ve istenilenleri bi-hakkın yerine getirebilmelidir.
Uyuşuk, sırnaşık, ne
yapacağını bilmez haldeki oyuncular, kafa yerine ayak, göğüs yerine kafayla
topa çıkan oyuncudan, şut yerine pas, pas yerine şut çeken oyuncudan bir fayda
gelmeyeceği gibi, takımın helâkına da sebep olabilir Allah muhafaza. Her
oyuncuya verilen bir görev vardır. Bir bölgedeki oyuncunun aksaması, tüm
takımın bozulmasına, makinenin işlememesine sebep olur ve yenilgi kesindir
böyle durumlarda.
Tamam, şike kumpasları
kuruldu, idareciler ve usta oyuncular cezaevlerine tıkıldı. İdarecilerinin,
oyuncularının arkasında sapasağlam duran bir taraftar topluluğu vardı. Bunu
hesap edemediler. Hatta Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor gibi ekiplerin
taraftarları da, Fenerbahçe taraftarına destek verip, büyük kargaşayı
atlattılar. Bu dayanışma kısa sürede bir şampiyonluk getirdi. Teslim alınamayan
bir Fenerbahçe kalesi vardı. Denenmeyen top, gülle, bomba saldırıları kalmadı.
Hepsinden sıyrıldı. Şampiyonluğa ulaştı ama yaralandı, ağır yaraları var. Şimdi
yeniden taraftar desteğine, yeniden taraftarın tribün gösterilerine ihtiyaç
var. Vefakâr seyircilerin bu desteği ihmal etmeyeceklerini umarım.
Önümüzdeki derbi
kaybedilmemeli. Ne pahasına olursa olsun, oyuncular kaptanlarının öncülüğünde
sahaya çıkıp, verilen görevleri yerine getirmelidir.
Tamam, saha düzgün değil, tamam,
karşı takım çok kuvvetli, tamam, oyuncuların üzerlerine giyeceği formalar bile
eksik veya eski, hatta oyuncuların sahaya götürülmesi için gerekli olan bir
otobüs bile kiralanamıyor. Olsun. Sabahın erinde kalksınlar ve kendilerini
yormadan sahanın yolunu tutsunlar. Bu son karşılaşma. Yenilgi, takımın
dağılmasına, kulübün kapanmasına sebep olabilir.
Yeniden taraftarlara
hatırlatırım. Fenerbahçe’nin şampiyonluğu, oynanacak son derbiye bağlıdır.
Mutlak surette maça gidiniz ve tribünlerde yerinizi alınız.
Bir kişiden ne çıkar
demeyiniz. Verilecek bir bilet parası ile ne oyunlar kurulur, ne oyuncular
satın alınır…
Fenerbahçe’ye başarılar diliyorum.
Allah muvaffak etsin.
Yaşar Kiraz :
YanıtlaSilGünlük siyaset güzel bir ironi ve yalın bir ifade ile ancak bu kadar ifade edilebilir... Mahmut hocam eline sağlık...