“Biz insanlar hayat ve kâinatın hakikat ve
mahiyetini anlayamıyoruz. En iyisi mi, kendimize en iyi hal ve hareket yolları
seçme işi ile uğraşalım” (Sokrat)
Akıl tutulması mıdır nedir
yaşanılan, bir türlü anlamlandıramıyorum. İzahta güçlük çekiyorum. Ya, düşünme
yetimizi kaybettik, ya da eziyet çekmekten, korku duyarak yaşamaktan zevk alır
hale geldik. Nasıl bir hal ise, toplum olarak, hep birlikte hareket edip,
kösemenin peşinden yardan atlamak üzereyiz. Hayır olsun, hayır dileyelim.
Çocuklar dağa kaçırılıyor,
konuyla ilgili söylenilenler şunlar:
1. Kaçırılma yok, gönüllü
gittiler. 2. Götürdüğünüz gibi getirin. 3. Biz getireceksek, senin işin ne? 4. Çocukların
analarına para verildi, ücret karşılığı oturma eylemi yapıyorlar. 5. Ortaokul
ve lise çağındaki çocuklar terör baronları tarafından ölüme çekilmekte,
kullanılmak ve çatışmaya sokulmak üzere dağa götürülmektedir. 6. Çocuklar
getirilmezse B ve C planlarımızı devreye sokarız 7. Erdoğan’ın B planı Öcalan’a
yalvarmak, C planı Öcalan’a bir daha yalvarmak. 8. Mutlaka ki, çocuklara Türk
askeri düşman olarak gösterilmektedir. 9. Başbakan Erdoğan çocuk kaçıran
PKK’dan yardım dilenmektedir.
Memleketin bir bölgesinde,
eli silahlı PKK grubu yolları kesiyor, tam 9 gün trafik duruyor. Hayat duruyor,
oralı olan yok. Resmi görevli Korucular öldürülüyor (8 korucu şehit edilmiştir) bir
tek Allah’ın kulu çıkıp da neler oluyor diye soramıyor. Küçük bir grup, yüzleri
açık, adresleri belli oldukları halde, büyükşehirlerde protesto yapmak
isteyince, polis kuvvetleri acımasızca, gaz, su, job gibi silahlarıyla
saldırıya geçip, masum protesto ve talepleri orantısız güç kullanarak
dağıtıyor. Yüzleri maskeli bir grup polis kuşatması altında fakat hiçbir polise,
anlaşılmaz bir şekilde müdahale fırsatı verilmemiş olduğu halde gösterilerini
yapıyorlar. Havai fişekler, taşlar, sopalar, Molotof kokteyller gırla gidiyor.
Nereden geldiği bilinemeyen kurşunlarla iki kişi ölüyor. Daha sonra polis,
lütfen harekete geçiyor. Küçük grup kaçarak dağılmak zorunda kalıyor. Devletin
Valisi terör örgütü elebaşına saygılarını sunuyor, bağlılığını bildiriyor.
Valiyi eleştirenleri eleştiriyor iktidar yetkilileri. Terör örgütü, yaptıkları
eylemlerin, halk eylemleri olduğunu anlatabilmek için, başı yaşmaklı anaları,
mektepli çocukları sahaya sürüyor. Taş atan çocuklar, örgütten bağımsız
gibiy(miş) gibi lanse edilmek isteniyor. Devletin yapmaya çalıştığı
karakolların (kale-kol) yıkılması
talepleri var. İnşaatlarda görev yapan mühendisler kaçırılıyor. Terör yanlıları
ellerinde ağır silahlarla yol kesip kimlik kontrolleri yapıyor. Makineler ateşe
veriliyor. Memleketin tam ortasında inşaa edilen tren yollarına sabotajlar
yapılıyor. Elektrik kabloları kesiliyor. Türk Devletine karşı bir halk ayaklanması
var(mış) intibaı yaratılmak isteniyor.
Karanlık merkezlerin
planlarına benziyor, Tunus’ta ve Mısır’da denen oyunların çok benzeri.
Bir tarafta zafer
çığlıkları var, idareciler duymazdan geliyor. Zafer naralarını işiten evladı
vatan, ne yapabilirimin telaşında! Sokağa çıksan üç-beş kişi eylem var zannıyla
polis ateş püskürüyor, eylemin bilinçli ve taşlı-sopalı-molotoflu yapıldığı
yörelerde sesi çıkmayan devlet kuvvetleri üç kişiye aslan kesiliyor. Yetmedi,
en üst düzey idarecinin yardımcısı bile tekmeyle karşılık veriyor. Zevkin
doruklarını tüm parti birlikte yaşıyorlar. Tekmeci yardımcı, kahraman ilan
ediliyor. Hemen terfi ettiriliyor, uyduruk bir istifa ile. Ne kahramanı, kime
karşı kahramanlık, tam anlaşılamıyor!.
“Plansızlık, basiretsizlik, ferasetsizlik, bilgisizlik, alınganlık,
doğruyu sadece ben bilirim ve yaptığım her şey doğrudur gururu içinde olanlar
sayesinde; Kuzey Suriye’de bir PKK devleti denebilecek bir oluşum ortaya
çıktı.” (18 Şubat 2013 dusunceatolyesi.com)
Resmi tam olarak
seçebiliyor muyuz? Flu, karanlık, anlaşılmaz bir tablo. Dalgaları azgın
denizlerdeki sefa turlarına benziyor halimiz. Yıldırım ha düştü, ha düşecek.
Paratönerin kablosu tam ortadan kesilmiş. Bir tarafa göre ölüm ve parçalanış
mükedder. Diğer taraf tevekküle sığınmış, eli kolu bağlı sessizce olanları
takip etmekte. Köpeklerin, çakalların izleri ‘at’ izidir dayatmasıyla
yutturulmaya çalışılıyor. Sabırla, fırtınanın dinmesini bekliyoruz.
Doğrusu bu tablodan bir
medeniyetin fışkıracağını sezebiliyorum. Her yükseliş, karanlıkların,
dalgalanmaların, vuruşmaların sonunda vukuu bulmuştur. Hatta bu andan itibaren
dünya literatürüne girecek muhteşem romanların, hikâyelerin, şiirlerin
yazılabileceğini de düşünüyorum.
Sanatçı ruhu, zor şartları
alt edebilirse, sonu ferah eserlerin vücuda gelmesi kaçınılmaz olur.
“Hak şerleri hayr eyler / Zannetme ki gayr eyler / Arif anı seyr eyler
/ Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.”
Türkiye Cumhuriyeti Candan Nurgül :
YanıtlaSilHer gün kıyamet yaşanıyor ...Anlayana...hissedene ...görmek isteyene ...gözler kör, kulaklar sağır, haykırmak isteyenleri SUSTURANLAR ŞEYTANLA işbirliğinde ...
TC Gülten Erginer:
YanıtlaSilAşama aşama yol katedilen açılım yolunda, diliniz döndükçe ne söylerseniz söyleyin, bu yolda elimizi ateşin altına koyacağız ve her ne pahasında olursa olsun yolumuzda devam edeceğiz düşüncesi sizi duymalarına müsaade etmez.
YanıtlaSilYılmaz Karahan:
PKK'YA DEMOKRATİK NAZİK UYARI..!
Diyarbakır-Lice yolunu kesen Pkk'lı gruba, Asker megafonla uyarı yapıyor:
"Lütfen orayı terk edin"
Bu acımasız uyarıya(!) kızan Pkk'lı teröristler ateşle cevap veriyor 1 subay ve 2 erimiz yaralanıyor!
Pkklı grup İstanbul Gaziosmanpaşa'da Belediye otobüsü ve itfaiye aracını yakıyor! Ne yazık ki Tomalı ve tam gazlı polis olay yerinde görülmemiştir!
Mustafa Dönüş:
YanıtlaSilKaos falan değil basbayağı küresel emperyalist,siyonistin planladığı BOP projesi tıkır tıkır işliyor.Seyredenler utansın.
Mehmet İşçimen Yusufoğlu :
YanıtlaSilKürt kardeşlerimizin Türk Milletine bağlı olan mensubiyetlerine ve her safhada kendilerini rahatça ifade etmelerini kahramanlık ruhu taşıdığının ispatıdır. Ermeni’den dönme Kürt hareketi gibi kendilerini göstermelerinin, Kürt kardeşlerimizin temsili noktasında olmadıklarını yakinen biliyorum. Komünizmin başaramadığı bölme hareketini, ASALA’nın devamı olan PKK ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bu gün doğu ve güneydoğuda BAŞLAYAN dış odaklı, İHANETLE Marksist, Leninist, Amerika emperyalizmine hizmet eden sözde Türk aydınlarıyla ORTAKLAŞA bölme hareketidir.
Abdullah Mehricihan:
YanıtlaSilKaos ile besleniyorlar.. halkı başka türlü uyutamazlar.